KÜÇÜK KIRMIZI BEYAZ EV
Diğer durumlarda olduğu gibi, bu konuda da son derece dikkatli olmanızı öneririm. Kuantum mekaniği hâlâ anlayamadığımız sonsuz incelikler içerir. Hiçbir şey çok daha basit ve daha az yaratıcı bir açıklamanın olabileceği ihtimalini ortadan kaldırmaz. Gerçek şu ki bunun işlemesi için yöntem, güçlü ölçümden sonra bile içimizde bazı alarm zillerini çaldıran zayıf ölçümler yapmayı gerektirir. Geçmiş olaylar gelecekteki olaylardan etkilenebilir mi? Öyle görünüyor, ancak bunu üretecekleri sonucunu bilmeniz şartıyla. Hayallere dalmadan önce kuantum mekaniğinin çok iyi çalıştığının ve onu her gün kullandığımızın ama hâlâ tam olarak anlayamadığımızın farkında olmalıyız. Bu nedenle şimdilik geleceğin mikroskobik madde sistemlerinin geçmişini değiştirebileceği fikri sadece bir varsayımdır. Bu korkunç bir aldatmaca olabilir veya doğayı anlamanın yeni yollarının yolunu açabilir.
Bazen düşünüyorum ve kendi kendime konuşuyorum tüm insanlık eşit şartlarda adalet terazisinde yaşayamaz mı herkes sade bir hayat süremez mi zenginlik diye bir şey olmayabilir hayattaki tüm koşuşturmaca maddi anlamda olmayabilir mesela insanlar istediği yerleri gezip dolaşması hayattaki amaçlar uğruna kimsenin kendisini yıpratmadığı bir hayat olabilir belki, ülke sınırlarının olmaması gerekir isteyen istediği yerde insan gibi yaşamak koşulu ile hayatını sürdürebilmesi herkes kendi sevdiği mesleği işi yapmak ister illaki bu işten para kazanmasına gerek yoktur. Çünkü eşit şartlar sağlanmıştır ölüm diye bir ilahi mesajın olduğunu unutmamak için illa belli bir kesimin ölmesi savaşların yıkımların olmasına gerek yoktur düşmanlar biriktirmek gibi bir şeyin olmaması gerekir insanlık olarak ölümün olduğunu biliyoruz ama ölüm bize geldiğinde sanki sona erecekmiş gibi bir avuntu aldatmaca içinde sürüklenip gitmekteyiz ölümün her daim insana yaşamdaki canlılığın sona ereceğini hatırlatıyor olmasına rağmen bazı durumlar zamanın tükenmez bir şeymiş gibi bizi aldatmasına izin vermek büyük bir ahmaklıktan başka bir şey değildir
Reklam
#alıntı
Kendimizi hayvanlardan ve bitkilerden üstün görmemiz büyük bir aldatmaca. İnsanlık diye yüceltiğimiz şey aslında ne aşağılayıcı bir kavram.
Sosyal medyayı çok severek kullanan biriyim. Her gün de paylaşım yaparım, gündemde komik bir şey varsa paylaşırım ya da hiç olmadı arkadaşlarıma reels atarım. Ama son zamanlarda bana bir şeyler oldu. Özellikle bayramdan bu yana gördüğüm storyler ve postlar derken sanki tek derdi olan benmişim gibi hissettirmeye başladı. Çevremde yurt dışına veya şehir dışına gitmeyen bir ben kalmışım gibiydi. O esnada ben tüm bayram çalıştım, hatta kütüphaneden fotoğraflar attım. Tatil dönüşünde de bana utanmadan "Ooo sen de iyi gezdin ha" dediler. Ben deli gibi çalışıp, yemek molasında kütüphanenin bahçesindeki göleti paylaştığım için "Sen de yaşıyorsun bu hayatı" tarzındaki konuların baş kahramanı oldum. Herkesin derdi var ve sosyal medyada kendilerine mutlu bir maske takıp onu paylaşıyorlar evet bunu biliyorum. Fakat bilmeme rağmen yine de bu aldatmaca beni bir girdap gibi içine çekiyor ve o döngüde kayboluyorum. Sahi tek mutsuz olan ben miyim? Eğer öyle değilsem benim maskeme ne oldu?
Hile basittir. Kendinize inançla galip gelin. Kendi üzerinizde bir tür aldatmaca yaptığınızı bilseniz bile bir kral gibi hareket edin. Büyük bir olasılıkla çevreniz de size kral gibi davranacaktır.
Gerçeğin yansıtılması büyük bir aldatıcı güce sahiptir. Doğru üniforma, mükemmel aksan, uygun destekler vb. olursa aldatmaca çözülemez, çünkü gerçeğin taklidinin içine işlenmiştir. İnsanların inanmak için yoğun bir arzu ve ihtiyacı vardır.
Reklam
"Bir evde yanlışlıkla her gün düğümlenen düğümleri çözmektense bir aldatmaca yaratmak daha kolaydır."
Can yayınları
232 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Serinin ikinci kitabında yine entrika, aldatmaca, ölüm, şiddet var. Buna ek olarak aşk kırıntıları da olaya dahil oluyor. İlk kitaba göre fantastik ve karanlık ögeler daha fazla. Bence kitabın ilk bölümleri durağan geçiyor. Bazı olaylar oldubittiye getirilmiş ilk kitaptaki gibi. Ancak Avalon’da ve sonrasında geçen bölümler akıcı, heyecanlı ve serinin devam kitapları için merak uyandırıcıydı. Bu kitapta ana kahramanımız Corwin kendine Ganelon isminde bir yoldaş ediniyor. Bu karakter nedense benim çok hoşuma gitti.
Avalon’un Tüfekleri
Avalon’un TüfekleriRoger Zelazny · İthaki Yayınları · 202389 okunma
Edebiyat basit bir aldatmaca değil, hayali olanın sonsuz çoğulluğu aracılığıyla, var olana gidebilmenin tehlikeli gücüdür.
Sayfa 120Kitabı okudu
İnsan herşeyden önce kendi içsel huzurunu temin etmek ister. Bunun için başvuramayacağı bir aldatmaca yoktur.
Reklam
"İletişim kurma üsluplarımız birbirinden farklıdır. Normal olarak varsaydığınız beklentiler üzerinde durun, hayal kırıklığı, aldatmaca, hınç, belki de öfke ve nefretle karşılaşacaksınızdır. Saygılı bir biçimde, önyargısız, yeni bir şeyler öğrenmeye açık olarak yaklaşın ve böylelikle hiç hayal edemediğiniz bir dünyayla karşılaşacaksınız. —Jim Sinclair [Psikanaliz Defterleri 1 - Sevinç Beyza Toktay]
Beyran, bol sarımsaklı ve acılı olsun lütfen!
Devasa bir ekonomide yıllık hedeflenen bir enflasyon var ve bu hedeflenen enflasyon istikrarlı bir şekilde planlanıyorsa 🤔 kocaman bir aldatmaca içinde olduğunuzu unutmayın!🤔 Bayramda iki tane imam infilak oldu... Senin bilgilerini kimse bize böyle anlatmadı dedi... Daha çok anlatsam vatanına düşman olacak garipler... Neyse abi siz maaşınızı alın keyfinize göre takılın! Bali Adası çok hoşuma gidiyor... Istakoz yemek ne kadar acaba orada?🥶 Lezita firmasının jandarma eşliğinde ne yaptığını gördükçe aptala aptal demek sevap olduğuna karar verdim...
Tanrı gerçekten var mı, yoksa kutsal imtiyazlarının korunmasını gözeten bu yeryüzü güçlüleri tarafından, vatandaş- larını daha da rahat sömürebilmek için, kendi tasarılarına göre mi yaratılmıştır; yeryüzünün gökyüzüne bir yansıması mıdır; bu gibi şeyleri artık umursamıyor, ben yalnız sabaha çıkıp çıkmayacağımı bilmek istiyordum. Ölümün karşısında mezhebin, imanın, itikadın ne kadar gevşek ve çocukça olduğunu hissediyordum. Sağlığı yerinde ve mutlu olanlar için, eğlencelik şeylerdi bunlar. Ölümün ve çektiklerimin korkunç gerçeği karşısında, kıyamet günü üzerine, ruhun ahretteki mükafatları üzerine bana telkin ettikleri şeyler, tatsız bir aldatmaca oluyordu. Bana öğrettikleri dualar, ölüm kor- kusu karşısında etkisizdiler
Bu topluluk bir aldatmaca. Dışarısı hep aynı. Dışarıda, yabancıya düşmanlar.
Bu nesil daha önce zuhur edemezdi. Bu illüzyon ve aldatmaca çağının sonuna kadar yaşanması; sahte tanrıların, vatanların, çeşitli ataların, kurtarıcıların, kralların ve mehdilerin kifayetsizliğinin ortaya çıkması, Sina'da dayak yememiz, Endonezya'yı tehlikeye atmaları, Pakistan'ı sarsmaları, birçoğunun hürriyet, refah ve terakki hakkında konuşup sadece sulta, yoksulluk ve yolsuzluk getirmesi -bunların hepsi- ayılma dönemine ulaşmamız için gerekliydi. Tüm bunların amaçsızca dolaşmaktan ibaret olduğunu anlayacak ve İslam dünyası için tek çıkışın kendi maddi ve manevi kaynaklarına, yani İslam'a ve Müslümanlara dönmek olduğunu idrak edecek bir nesil ancak bu şekilde doğabilirdi.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.