Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir Yusuf Hikâyesi
Bir kuyunun başında uzun süredir hiç kalkmadan duran kuyuyu yaşam alanı edinmiş bu adam herkesin dikkatini çekiyordu kimine göre bir meczup kimine göre bir mecnun kimine göre bir veliydi adamla ilgili hurafeler efsaneler dedikodular her çeşit her renkten yorumlar yapılıyordu Adam başı ellerinin arasında zikreder gibi yumuşak hareketlerle öne
Ortam çok rüzgârlıydı. Bir odada 4 tane mum usul usul yanıyordu. 4 mum yavaşça yanıyordu ama ortalık o kadar sessizdi ki, mumların konuşmaları duyulabiliyordu. Birinci mum, "Ben BARIŞ'ım! Ama kimse benim yanmama yardımcı olmuyor. Sanırım yakında söneceğim" dedi. Alevi hızla azaldı ve sonunda tamamen söndü. İkinci mum, "Ben
Reklam
Hikaye
Talha Rumeysa’yı çok beğeniyor ve onunla evlenmek istiyordu. Araya birilerini koyarak onu razı etmek istedi, ancak bunda başarılı olamadı. Bir gün Rumeysa’nın karşısına çıkıp: – Ya Rumeysa, dedi benimle evlenir misin? Rumeysa ona şöyle bir baktı ve açık yüreklilikle konuştu: – Doğrusu sen beğenilmeyecek bir adam değilsin ama yine de ben seninle
Ben ilk defa birini istemiştim öyle inandırdı ki beni, ulan dedim kendi kendime seni sen olduğu için seviyor ilk defa biri, bakışları, gulmeleri dokunuşu, öpüşü, ağlaması, gülmesi sevmesi beni benden aldı ruhuma öyle işlediki ama şimdi o gitti bende darmadağın oldum artik rüyalarımda görüyorum sadece çok sevdim lan 🚬🚬
. SEVDA Sevgi alemi kara sevda Yaktı beni gönlüm yara Hüzün aldı kederi bana Yandı kalbim atar sana Bakıp geçti yaktı sevda
. ARARIM SENİ Gözüm yollarda beklerim seni Ettiğin yemini unuttun belki Seven sevdiğine kavuştu gitti Aylar yıllar geçti gelmedin geri Hasret aldı başını bozdağ fırtına Neşe kalmadı çile düştü şansıma Yaz gününde döndüm kışa ayaza Buz tuttum dondum sokağınızda Gökte yıldız kayar uzayda akar Gece karasına ay ışığı saçar Gündüz akşam zamanım koşar Döner durur sensiz dünyam kopar Anan babandan sordum seni Kafam gözümü kırıp dövdüler beni Unuttum kendimi ararım seni Bugünde gelmedin sensiz geçti S GÜMÜŞÇİVİ
Reklam
Bi konuya değinmeyi çok istiyorum, kelimelerim döndüğünce (malum burada dil dönmez) esprimizi de yaptığınıza göre giriyorum nihahahah. Bazı insanların, kendinlerinden yardım isteyen insanlara verdiği tavsiyeleri, tesellileri gördükçe, duydukça ,izledikçe birazcıkta olsa kızıyorum...(Ama analizi seviyorum, dellenmemeye çalışarak izliyorum sadece o kişiyi😅🥲🤭) Mesela biri diyorki" Abla ben çarşaf-ı şerif giymek istiyorum ama babam ,ama annem ,ama eşim vsvs diye devam ediyor.." Soruya cevap veren kişi ise " Ben resti çektim giydim ,ben şöyle yaptım, ben böyle yaptım.." Kusura bakma ama kimse senin annen baban gibi değil .Bırak rest çekip giymeyi onu alacak harçlık bile vermiyorlar. Velev ki dediğini yaptı, resti çekti gitti aldı (verilen üç kuruşu biriktire biriktire). Ne mi oluyor eve gelince ya kesiliyor ,ya o kişi dövülüyor. İnsanlar kendi baba ve annesinin sinirini diğerlerinin ebeveyleriyle bir görüyor veya öyle sanıyor. Seninki lafıyla dövüp susuyor ise diğerinin ki kemiğini kırıyor... Keza Allah rızasından sonra ,ana baba rızası olmalı(Sana tutup alenen haram bir şeyi yap diye zorluyorsa eyvallah uyma, bende öyle yapıyorum). Ama cidden bazen yardım ediyoruz adı altında karşımızdaki insana bireysel şekilde alıp, dinledikten sonra çizilecek yolu , verilecek tavsiyeyi şak diye söylüyoruz. Şey gibi kanser olan birine ağrı kesici vermek gibi...
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.