Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Okursanız sevinirim.
Fakirin biri Peygamber efendimize tabakta bir salkım üzüm getirdi. Efendimiz (s.a.v.) bir tane aldı yedi. Tebessüm etti. Fakir sevindi. Bir tane daha yedi ve yine tebessüm etti. Sahabeler ona bakıyordu. Tek tek yedi ve tebessüm etti. Herkes "Acaba bize neden buyur etmedi" diye düşünürken bütün salkımı tebessüm ile yedi ve bitirdi. Fakir sevinerek kalkıp gitti. Sordular : Ey Allah Resulü; Neden bize de ikram etmediniz o salkımdan? Buyurdu ki : Üzümler çok ekşi idi. Ama ben o fakir üzülmesin diye tebessüm ederek yiyordum. Size versem yüzünüzü ekşiteceğinizden ve fakirin üzüleceğinden korktum.
Okuyun, anlayın, paylaşın(tabii isterseniz), okutun.
Önyargıyı muhteşem şekilde anlatan bir yazı. "SEKSSİZLİK" ¶¶Günaha bulaşmadan kadın ya da erkek olunmuyor bu âlemde hekimbaşı. Bulaşmaya da değmiyor. Aslında yapmamız gereken hormonlarımızı görmezden gelmekti. Yapamadık; evdeki “vitrin”de Lacan vardı da biz mi okumadık? Cennetten zaten kovulmuştuk, cehennemde yer yoktu.
Reklam
"İSİMSİZ KADINLAR 2."
NOT: lütfen kopyalamayınız telif hakkı içerir! Size yıllar önce tanıdığım ama hikâyesini henüz yeni öğrendiğim bir kadından bahsedeceğim. Bu kadınla bir mezarlıkta tanışmıştım. Ağlıyordu. Bir yakınını kaybetmişti sanırım. Yanına gittim ve baş sağlığı diledim. Yüzüme baktı, gülümsedi. Çok ama çok güzel gözleri vardı. İnsan gözlerine bakınca
İkinci el kitap alışverişim
Malumunuz kitap fiyatları aldı başını gitti. Bu durum beni ikinci el kitaba yönlendirdi. Bu üç kitaba toplamda 25’tl ödedim. Kitapların durumu çok iyi ayrıca içinden de çok tatlı ayraçlar çıkması cabası. Bence çok karlı bir alışveriş oldu. Siz ikinci el kitaplar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Öykü Konusunda Tavsiyeler
Son zamanlarda öykü konusunda tavsiye vermemi isteyen epey mesajla karşılaşıyorum. Zamanında bende - #17244229 - sormuştum. O günden bugüne epey zaman geçti. Tavsiye edilen birçok kitabı okumaya çalıştım. Ayrıca bunun dışında da rast geldiğim öykücüleri okumaya gayret gösterdim. Bu yazım kesinlikle ukalalık olarak
Selin ve Mert'in Hikayesi
🎶BADEM "SEN AĞLAMA"🎶 Sene 2009 17 yaşındayım bizim mahalleye yeni bir aile taşınmış... Tabi o zamanlar mahalleye taşınan kişiyle gidip tanışılır hediye verilir sohbet edilir... Mahallede apartmanın önlerine masa sandalye koyulur çekirdek yenir sohbet edilir falan... Güzel zamanlar tabi :) Yeni taşınan ailenin 2 çocuğu var biri 19
Reklam
Topal Eşek Hikayesi Cambazın biri, eşeği yularından çekip gelmiş pazara. Bir diğer cambaz yanaşmış yanına sormuş: - Kaça bu eşek? + Bin lira! - Aldım gitti, ver elini helalleşelim! O sırada birkaç kişi alıcının kulağına fısıldamış: “yahu görmüyor musun, bu eşek topal. ondan ucuza verdi!” - O eşek topal değil, tırnağının arasına taş kaçmış.
*Performans Değerlendirme*
Küçük çocuk bir bakkal dükkanına girdi, kola kasasını aldı ve dükkânın hemen dışında duran kulübedeki telefonun altına koydu. Telefonun tuşlarına yetişebilmek için kola kasasının üzerine çıktı ve 7 haneli telefon numarasını tuşlamaya başladı. Dükkânın sahibi çocuğu gözlemlemeye ve aradığı kişi ile aralarında geçen diyaloğu dinlemeye başladı: Çocuk kadına, *“Hanımefendi, bana çimlerinizi kesme işini verebilir misiniz?”* diye sordu. Kadın, “ *Hâlihazırda çimlerim ile ilgilenen biri var.*” diye yanıtladı. Çocuk ise, “*Hanımefendi, çimlerinizi kesen kişiye ödediğiniz ücretin yarısına çimlerinizi keserim.*” diye cevap verdi. Telefondaki kadın şu anda çimlerini kesen kişinin yaptığı işten son derece memnun olduğunu söyledi. Kadının sözleri karşısında daha da hırslanan çocuk bu sefer de,” *Hanımefendi, çimlerinizi yarı fiyatına kestikten sonra bahçenizdeki yolları da süpüreceğim ve böylece bölgedeki en güzel bahçeye sahip olacaksınız.*” dedi. Kadın yeniden şu anda çimlerini kesen kişiden çok memnun olduğunu ve bahçesini başka birine emanet etmek istemediğini söyledi. Küçük çocuk kadına iyi günler dileyip telefonu, yüzünde bir gülümseme ile kapattı. Bütün konuşmayı dinleyen dükkân sahibi çocuğun yanına doğru gitti ve *“Oğlum, senin azmini beğendim bu yüzden sana bir iş teklifinde bulunmak istiyorum.”* dedi. Küçük çocuk, “Teşekkür ederim ama ben zaten çalışıyorum. Telefonda konuştuğum kişinin çimlerini ben kesiyorum. *Sadece çalıştığım işteki performansımı ölçüyordum.* “ dedi. Alıntıdır.
Karga
Papazı uzak bir köye atadılar. Gitti baktı, kimsenin kiliseye gelip gittiği yok... Her taraf kir pas içinde. Kolları sıvadı, kiliseyi boyadı, çanı parlattı, bayrak astı, insanları ibadete davet etti, her şey yoluna girdi… Tek sorun vardı: Karga… Bir karga gelip çana konup çişini yapıyor, bayrağa konup kirletiyor, haça konup konup berbat
Eylül Ayı Hikaye Etkinliği
İyi geceler, yaz bitti nihayet teoride. Eylül'le birlikte yeni başlangıçlar da aldı başını gitti, en yakın rakibi Ada'ya yaklaşık iki kat fark attı. Çoğunluk başlamak istiyor demek ki bir şeylere. O zaman Eylül etkinliğine başlayalım biz en azından, gerisi de sonra gelir umarım. Eylül ayı etkinliğinin konusu BAŞLANGIÇLAR. Hikayeler
Reklam
Citiali, siyah, papilio thoas, king page swallowtail, sarı, sarı, sarı, kanat, kelebek, toz, maua, papakura, mayan satar, king, siyah, citiali… Rıhtımda ayaklarını süre süre yürümeye başladı. Kırık tahtalar ayaklarına takılıp sendeleyerek arşınlıyordu rıhtımı. İçi sızlar hali vardı ve hüzün dökülüyordu yüzünden. Adımlarını daha da yavaşlattı.
Bize de böyle ikram ederlerdi
Vefa nedir diyenlere bu hikayeyi anlatın. GERÇEKTEN YAŞANMIŞ BİR OLAY AZ KURU!... Üniversite'ye yeni başlamıştı. Ekonomik durumu iyi değildi. Ailesi yeteri kadar para gönderemiyordu. Mühendislik okuyordu. Çarşıda bir lokantaya girdi; - "Az kuru alabilir miyim? “ dedi. - Lokantacı hali anladı. Ağzına kadar dolu bir tabak kuru, bir de
"Ben senin mutluluğunu istiyorum" dedi, ve dediğini de yaptı; aldı gitti..
Kısa Bir Hikaye / Sevdiklerime Ithafen
Uzunca boylu zayıf bir çocuk. Elinde kemik saplı çakısıyla fındığın dibine çökmüş, fındığın piçlerini özene özene kesiyor, kestiği dalların hepsinin aynı kalınlıkta ve düzgün olmasına dikkat ediyor, kestiklerini de güzelce yanına istifliyordu. Döndü kestiği dallara baktı. Bu kadar yeter mi acaba, diye düşündü. Birkaç tane daha kesti. Çakısını
2009 ANKARA NUMUNE HASTANESİ Ölmüyordu işte. Tam 3 saat geçmişti ama hala kalp atımı bir gelip bir gidiyordu monitörde. Kaç defa ölüm raporunu noktalayıp hastayı toplamaya çalıştıysak, birden ekranda farklı bir atım beliriyor herkes başına toplanıyordu. Tüm muayene bulguları öldü derken; bir süre sonra, birden kalp atımı başlıyordu. Uzunca
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.