Saldırgan fakat amacına ulaşamamış bir Irak, radikal ama gücü sınırlı bir İran, bölgenin en güçlü devleti ve tek nükleer güce sahip ülkesi İsrail, dalgalanan petrol fiyatları, halkına baskı uygulayan Arap rejimleri ve İsrail, Filistin ve diğer Arap ülkeleri arasındaki zorlu mücadele, yeni Ortadoğu'nun değişmeyen unsurları olmuştu.
Sayfa 74Kitabı okuyor
"Ortadoğu'yu kim yönetiyorsa, dünyayı da o yönetir ve dünyaya karşı kimin ilgisi varsa Yakın Doğu ile de bir ilgisi olması mecburdur."
Tarihçi Albert Hourani
Sayfa 73Kitabı okuyor
Osmanlı'nın dağılmasıyla ortaya çıkan Ortadoğu, Afrika ve Balkanlar haritasından ise, kan ve gözyaşı hiç eksik olmadı.
Sayfa 69Kitabı okuyor
Temmuz (Julius)
Bugün kullandığımız 365 günlük devrik yıla dayalı takvim Sezar iktidarının eseridir. 7 ayın 31 gün çekmesine Sezar karar vermiş, Senato da, kendisini onurlandırmak için aylardan birine onun adını (Julius- Temmuz) vermişti.
Timaş YayınlarıKitabı okuyor
Kayzer Sezardan Türemiş
Ölümsüzleşen ismi (Caesar/Sezar) kendisinden sonra gelen Roma imparatorlarına unvan olarak verilmiş ve hatta ondan asırlar sonra gelen liderlerin kullandığı sıfatlar da, (Fatih Sultan Mehmet’in kullandığı Kayzer-i Rum, Almanların Kayzer’i (keiser), Rusların Çar’ı (czar) gibi) Sezar’dan türemiştir.
Timaş YayınlarıKitabı okuyor
Sen de mi brütüs
İlginçtir, suikastı, Sezar’ın âlicenaplık yaparak iç savaşın ardından iktidarda kalmasına izin verdiği Cassius ve ‘manevi oğlum’ dediği Brütüs gerçekleştirmişti. İngiliz yazar Şekspir’e göre Sezar, son nefesini vermeden önce elinde kanlı bir hançer tutan Brütüs ile göz göze gelmiş ve tarihe geçen o son sözünü söylemişti: Et tu, Brute? (Sen de mi Brütüs?)
Timaş YayınlarıKitabı okuyor
Veni Vidi Vici
Sezar, kimi kaynaklara göre, intikam amaçlı çıktığı bu seferden, kalbinde bir sızıyla dönmüştü. Mısır kraliçesi Kleopatra ile yaşadıkları aşk dillere destan olacak, asla unutulmayacaktı. Sadece kendi düşmanları değil, sevgilisinin düşmanları da ölüm listesindeydi artık. Kendisine gösterdiği nezakete karşılık jest olarak Sezar, Kleopatra’nın düşmanı Pontus Kralı Pharnaces’in defterini, M.Ö 47’de beş gün süren bir savaş sonunda dürecekti. Ve tüm bu seferler sonunda elde ettiği başarıları Roma’daki bir arkadaşına özetlemek için kullandığı şu ünlü sözü de, kendisi gibi tarihe geçiyordu: ‘Veni, vidi, vici.’ Diğer bir deyişle; ‘Geldim, gördüm, yendim.’
Timaş YayınlarıKitabı okuyor
Osmanlı tarihe karışıyor
Sırplar Osmanlı'yı hiç unutmadı.90'ların başında Komünizm'in çökmesiyle dağılan Yugoslav Federasyonu'nun parçalarından biri olan Sırplar, diğer bir parçası olan 'Osmanlı artığı' olarak isimlendirdikleri Müslümanlara saldırarak Bosna Savaşı'nı başlattı. Bu savaş 250bin dolayında Müslüman Boşnak'ın ölümünü sonuçlanırken, Srebrenştsa'da 8bin dolaylığında Boşnak katledilecek ve bu da tarihe 'soykırım' olarak geçecekti. Bosna Savaşı'nın yarattığı çalkantılı ortam halen Balkanlar'da istikrarı tehdit etmeye devam ediyor.
Sayfa 67Kitabı okuyor
1917 Ekim Devrimi
O günkü Rus toplumunda büyük kabul gören bu fikirler, zamanla özellikle Lenin'den sonra iktidara gelen Stalin'in demir yumruk politikalarıyla tam bir baskı rejimine dönüşmüş, 'Halkların kardeşliği'nin yerini Moskova güdümlü zoraki devrimlere bırakmıştı. Sonuçta Lenin'in, sınıfların ve sömürünün olmadığı bir dünya hayali giriştiği devrim macerası, 'emekçi' adına kitleler üzerinde terör estiren bir bürokratik dikta yönetimi ile neticelenmişti.
Sayfa 60 - Lenin,Stalin,Kitabı okuyor
1917 Ekim Devrimi
"İdamlar olmaksızın nasıl bir devrim gerçekleştirebilirsiniz!"
İdamın yasaklanmaya çalışılması üzerine tepki veren Lenin
Sayfa 53Kitabı okuyor