Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Muhammed Ali Sakaoğlu

Muhammed Ali Sakaoğlu
@alisaka571
Sıkı Okur
Lise
Kadıköy, 10 Ekim 1998
12 okur puanı
Aralık 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Reklam
ne çok gaflet var dünyada, ne çok unutmuşum, ne çok şeyle oyalanmışım da esas bilmem gerekeni unutmuşum
Kaçmak ve kurtulmak istiyorum. Ama her kaçış bir kurtuluş demek değil onu da biliyorum.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Muhacir Allah'ın yasakladığı şeyleri terk eden kişidir. Bu bakış açısından hicret, kalpte gerçekleşen bir göçtür: Kötülüklerden iyiliğe, nefsin arzularına kölelikten özgürlüğe ve Allah'a kulluğa göç.
Bu dünya, saygın olduğu iddia edilen insanların evde karılarını dayaktan öldürdüğü, sokaktaki tinercinin acıkan kediye süt verdiği tuhaf bir metadan başka bir şey değildir. Ve bu garip handa insan en çok da yükseğe koyduklarının alçak olduğunu öğrendiği an yıkılır. Yüce Allah ayeti kerimesinde "İsraf etmeyiniz" buyuruyor. Ve insan en çok neyi israf etmemeli diye soracak olursanız, şüphesiz sevgisini israf etmemeli derim. Zira gönlü en çok yoran, hak etmeyen insanlara ihsan edilen sevgidir.
Reklam
iradesi zayıf kul yoktur. Sadece dünyayı ahiretten fazla isteyen insan vardır
Dünya sevgisini gönüllerinden atan ve dünyaya değer vermeyen insanlarla birlikte ol. Bu geçici dünya hayatının eğlence ve zevklerini terk ederek ahirete rağbet etmiş insanlarla beraber ol. Zira o insanlar bu davranışlanıyla, Allah'ın hoşnutluğunu ve ahiret yurdunu arzulamaktadırlar.
Nefsin ayıplarından bir diğeri, Allah'ın rahmet edip bağışlayacağı ümidiyle günah işlemeye devam etmektir. Bilmelidir ki, Allah, günah işlemekte ısrar etmeyen kimseleri bağışlayacağını haber vermektedir.
"Verilen görevleri hafife almak, görevi vereni az tanımaktan kaynaklanır." Nefsin bir başka ayıbı, kılık kıyafetiyle salih insan imajı verirken, davranışlarıyla fesat saçan kimselere benzemektir.
Reklam
nefsin bir başka ayıbı, sürekli dost ve arkadaşlara birlikte bulunmayı ve onlarla sohbet etmeyi arzulamaktır. Ebu'l-Kasım el-Hakîm şöyle demiştir: “İçtenlikle olmadıkça dostluk, düşmanlıktır. Sadaka vermedikçe toplanan mal, üzüntüdür. Ölçülü olmadıkça mal biriktirmek, pişmanlıktır. Faydalı olmadıkça insanlara karışmak, ifsat etmektir."
"Kim içini, gizli halini düzeltmeye çalışırsa, Allah da onun dışını, görünen halini düzeltir."
insanoğlu tarihin hiç bir döneminde manevi yaşamı gözardı ederek mutluluğa ulaşamamıştır
İnternetin elektrikten fazla tükettiği şey, insanın ömrüdür. Telefon faturası ağır olabilir ama telefonun ömre getirdiği fatura çok daha ağırdır. Peygamber aleyhisselam müminlere telefondan-internetten söz etmez, bunlar hep zamanın getirdiği imkânlardır ve Allah'ın verdiği ömür imkânıyla kullanılırlar. Asıl tükenen ömürdür. Kontörün-dakikanın yenisi alınır ama ömrün yenisi yoktur.
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, "iman ile ahlak bir arada ikiz gibi dururlar" buyurmuştur. İman gittiğinde ahlak durmaz, ahlak gittiğinde iman da gider.
Reklam
"Mü'min kimse günahlarını hayalinde öylesi ne büyütür ki sanki kendisi bir dağın eteğinde oturuyormuş da dağ üzerine çökecekmiş zanneder. Günaha düşkün kimse ise günahlarını, burnunun üstüne konan bir sinek gibi görür." [Buhari, "Daavat",
Allah'ı razı etmenin yolu, namazdan geçer. Namazı hakkıyla kılmanın yolu, değer ve kıymetini kavramaktan geçer. Değer ve kıymeti kavramanın yolu aklı, zihni, kalbi ve bedeni boş işlerden muhafaza etmekten geçer.
Hz. Ali, Peygamberimiz'in (sav) kızı Hz. Fâtıma ile evlenmek istiyor ve niyetini söylemek için Efendimiz'in (sav) yanına geliyor. Hz. Ali meramını anlatmakta zor lansada, çekinip utansa da Efendimiz (sav) durumu anlıyor. Nihayetinde pek memnun oluyor. Orada mesela, Hz. Ali'nin elinde maddiyat anlamında pek bir şey olmadığını bildiği halde, Efendimiz (sav) kızı için mehir istiyor. Hz. Ali de imkânım yok demiyor, gidip zırhını satılığa çıkarıyor ve bir Yahudi'ye satıyor. Düğün hazırlıkları böylelikle başlıyor. Hz. Osman çarşıda gezerken bir anda Hz. Ali'nin zırhını görüyor, hemen tanıyor.Onu satın alıp düğün hediyesi olarak Hz. Ali'ye veriyor. Yine geldik mi niyete... Niyetin temizse su akıyor, yatağını buluyor.
Müslüman için evlenmek, dinin yarısıdır. Dininin yarısını kurtarmaktır. Yirmili yaşlarına geldiği halde, gündeminde evlilik ön sırada değilse, o kişi ahlaken korkunç bir haldedir. lisan öğrenmek,dünyayı gezmek , kendini geliştirmek diyorsun ama belli ki sen gayrimeşru bir yol bulmuşsun. bunu ifade ederken de numara yapıyorsun. Çünkü istediklerinin hiç biri evlenmene mani değil, bunları evlenince de yapabilirsin. Yani gel, içine düştüğümüz şu felaketi adam gibi kabul edelim de bir çözüm bulabilelim.