Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Namaz; Allah'a ibadet, Allah'ın kontrolünü hissetme, Allah'ın himayesinde Güven bulma, Allah'a yalvarmanın zirvesi, Allah ile bağlantı, Allah'ın kitabını en yüksek makamda okuma ve Allah ile bağlantını getireceği iç güvendir.
Sabır
Allah Teâlâ sabreden kullarına yardım ve zaferi vaat etmiştir..
Reklam
İslami Kalitemiz Özel Hayat Müslümanlığımızdır
Toplu halde kılınan namazlarda tadili erkâna, nafilelere, tesbihate, duaya verdiğimiz önemi tek başımıza kaldığımızda gösteremiyorsak bir yerlerde bir sorun var demektir. Halk içerisinde tam bir sünnet hayranıyken özel hayatımızda, evimizde, sünnetten tek bir eser bile göremiyorsak tedavi edilmesi gereken ciddi manevi hastalıklarımız var demektir. Ve en önemlisi İslami yaşayış, davranış ve faaliyetlerimizin insanlar tarafından beğenilen görünür taraflarına verdiğimiz önem kadar, aynı davranışların sadece Allah tarafından görülen ve beğenilen niyet boyutuna önem vermiyorsak maalesef boşa yoruluyoruz demektir.
12. yüzyıldan Saltuklu eseri Erzurum Tepsi Minare ve Artuklu eseri Harput Ulu Camii minareleri gibi erken örnekler oldukça basık ve kalın gövdelidir. 13. yüzyıl örnekleri daha ince uzun olmaya başlar. İlk yarıdan olan örnek­ lerde dekor henüz çok sadedir. Düz kilit örgülü gövdede sırlı tuğlalı veya çi­ni mozaikli basit bilezikler görülür. 6unlar
Sayfa 70 - * Kültür bir mozaiktir ve geçmişin, geçmişe dair birikimin izlerini taşır. O nispette yaratma tabiri yaratılmış olana yalnızca keşfetme imkanı verir. Zira akılda beden misafirhanesindendir.
Günümüzde büyütüp önemli gördüğümüz için kabaran dünyalık meşgalemiz arasında namaz gibi bir ibadetimizin eriyip gitmesinden Allah'a sığınırız. Namaz dindir. Namaz bir ölçüdür.
Namazsız bir İslam; içi boş, Allah katında değeri olmayan bir iddianın adı olarak kalacaktır. Bunun için müslümanlar, "İslam" denince ne anlıyorlarsa "namaz" denince de onu anlamak zorundadırlar.
Reklam
bu dinin,insanlara birtakım vecibeler yüklerken,"kullara tahakküm etmekten başka bir sebebi yoktur"şeklinde anlaşılması doğru değildir.Vecibelerin asıl sebebi insanın gerçek varlığıdır.İnsan gerçekten insan olmak istiyorsa ve Allah'ın yeryüzündeki halifesi sıfatıyla seçkin yerini muhafazayı düşünüyorsa vecibelere(sorumlulukları) riayete(yerine getirmeye)mecburdur.
Sayfa 81
Hz. Ali: "Ben bir gün Peygamber Aleyhisselam'ın yanına gitmiştim. Gözlerinden yaşlar dökülüyordu. Ey Allah'ın Peygamberi! Seni gözlerinden yaşlar akıtacak dereceye bir getiren mi oldu?` diye sordum. 'Evet! Biraz önce Cebrail yanımda idi. Hüseyin'in Fırat kıyısında şehit edileceğini bana haber verdi. Onun toprağından sen de koklar mısın?' dedi. 'Evet!' dedim. Bunun üzerine elini uzattı. Bir avuç toprak avuçlayıp bana verdi. Gözlerimin yaşını tutmaya kâdir olamadım," dedi.
Bazı geceler ders çalışırken bir türlü anlayamadığım yerler oluyor, o sırada soracak kimse olmadığı için zorlanıyordum. Bu gibi hallerde bazen uykum geliyor, başımı rahlenin üstündeki kitabın üzerine koyup uyuyunca Gaziantep'teki Hafız Abdullah Hocam anlayamadığım yerleri bana okutup anlatıyor, uyanınca, daha önce anlayamadığım yerleri okuyup anlıyordum. O zaman kendi kendime "Demek rüyada da okunuyormuş" diyordum. Bu gibi hallerde hocama karşı saygım ve okumaya olan aşkım artıyor, Allah'ıma şükrediyordum.
Şefaat kimdendi? Resulullah'tan, Ya Eşref-i mahlûk? Geldi ALLAH'tan İster bilme, ister çerağında yan İnsanlık safında durmak güzeldir..
Reklam
Onlar (o müminlerdir) ki, eğer kendilerini yeryüzünde iktidar mevkiine getirirsek namazı kılarlar, zekâtı verirler, iyiliği emrederler ve fenalığı yasak ederler. Bütün işlerin sonu sırf Allah'a aittir.
Hac, 41
Hünkar Fatih'in Ayasofya ile alakalı bedduâsının hışmına mı uğradık? Onun vasiyetnâmesindeki şu bedduâyı hatırlamak, acaba bizi bir uyanış ve silkinişe kavuşturabilir mi: "Benim bu câmimi, câmilikten çıkaranlar, Allah'ın, meleklerin ve bütün müslümanların lânetine uğrasınlar!.. Onlar, hiçbir zaman hafiflemeyen bir azâb içinde bulunsunlar!.. Yüzlerine bakan ve kendilerine şefâat eden hiçbir kimse bulunmasın!.."
Sayfa 137 - Erkam yayınlarıKitabı okuyor
Cehennem adı sıcaklık ve soğukluğundan gelir. Ayrıca cehâme nedeniy­le cehennem diye isimlendirilmiştir, çünkü cehennemin görüntüsü çir­kindir. Cehâme yağmurunu bırakmış bulut demektir. Yağmur ise Al­lah’ın rahmetidir. Allah buluttan yağmurunu giderdiğinde, ona cehâm ismi verilmiştir, çünkü rahmet -ki yağmurdur- ondan ayrılmıştır. Aynı şekilde Allah rahmetini Cehennem’den de uzaklaştırmış. Cehennem diye isimlendirilmesinin başka bir nedeni de dibinin derinliğidir. Bir kuyunun dibi çok derin ise ona rukyetü cühnâm (dipsiz kuyu) denilir.
Namazın dindeki yeri için yapılabilecek yeni bir tarif yoktur. O; imanla küfür, müminle kafir arasındaki alamet-i farikadır. Allah Teâlâ ile Kulu arasındaki en kestirme yol, takvanın en belirgin işareti namazdır.
Din, kolaydır ve fıtrat dinidir. İnsanın gücünün bittiği yerde, Allah'ın kuluna kolaylık sağlayan bir hükmü muhakkak bulunmaktadır. İnsan, dinin hükümlerine uygun; din, insana uygundur. Hiçbir zaman ve hiçbir yer, İslam için yaşanması zor bir zaman veya yer değildir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.