Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Alpay

296 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
İlişkilerin doğası karmaşıktır. İnisleri, çıkışları vardır. Kadınla erkek arasında işler her zaman yolunda gitmeyebilir, tıpkı hayat gibi. İlişkiler bazen sıcaktır, içinizi ısıtır, bazen soğuktan ürpertir. Esra ezmeci kitapta erkek ve kadın arasındaki farkları anlatıyor en başta; erkeğin ve kadının beyninin nasıl çalıştığını, neleri öncelik haline getirdiğini, kadın ve erkeğin aileden başlayarak nasıl bir eğitime tabi tutulduğunu, Kadınların ufacık olayları, kendini ifade etme şekillerini bir çok kelimeyle anlattığını ama erkeklerin az ve öz konuşarak kendilerini ifade ettiğini söylemektedir. İlişkilerde yapılan yanlışlar, kişilik tahlilleri, beden dili, bir ilişkiyi düzeltme yollarını ya da düzgün bir ilişkinin tarifini yapmaktadır. Kadın ve erkeği ilk buluşmadan alıp, arkadaşlık dönemi ve evliliğe kadar olan süreçlerde çiftlerin birbirine karşı nasıl davranması gerektiğini ,yapılan yanlışları güzel bir şekilde irdeleyerek anlatıyor. Yazar ilişkileri doğru bir bakış açısı ile anlatmış. Keyifli okumalar ve iyi dersler...
Kadınlar Sıcak Erkekler Soğuk Sever
Kadınlar Sıcak Erkekler Soğuk SeverEsra Ezmeci · Destek Yayınları · 20213,783 okunma
Reklam
132 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Yazarın okuduğum ilk kitabı ama çok daha önce okumalımıydım dediğim bir roman oldu. Yazarın 1925 yılında yazdığı ve eski Sovyet Rusya hükümetine karşı ağır eleştiriler nedeni ile uzunca bir süre yayınlanamaması(1987 yılına kadar) Bir sokak köpeği üzerinden bolşevik devrimi ile gelen rejimin uygulamalarına yönelik sosyalizm ve idealizmini eleştirdiği kitabıdır. Bulgakov, un kitabını bir bilim kurgu ya da kara mizah olarak değerlendirebiliriz. Sıradan bir sokak köpeği olan şarik doktor tarafından eve alınır, bir süre beslenip semirince doktor tarafından ölen bir insanın erbezlerini ve beynini köpek Şarik, e nakledilir.Burada doktorun amacı insanlarda gençleşmenin sırrını bulabilmek için deneyler yapmak ve bunun gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini öğrenmektir. Ama gel gör ki işler hiç de doktorun umut ettiği, beklediği yönde gerçekleşmez. Köpeğin insana dönüşümü ile birlikte , masum bir sokak köpeği olan Şarik insana özgü ne kadar kötü huylar, özellikler varsa bunları alır. 1917 Devrimi sonrası sovyetlerde yaşayan proleterya sınıfının içinde bulunduğu içler acısı durumu, köpek şarik henüz insanlaşmadan anlatmaya başlamıştır. Köpek Şarik insana dönüşmeye başladığında arsızlığını, ortak mülkiyet üzerinden sınıfsız ve eşit haklara sahip bir toplum yaratılma sloganıyla yola çıkıldığı halde, sonucun oligarşik bir düzen hakimiyetine ve baskıya dönüşmesini hicvetmiştir. Yazarın gayet hoş bir anlatımı ile etkileyici ve sürükleyici bir roman. Keyifli okumalar.
Köpek Kalbi
Köpek KalbiMihail Bulgakov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201918,8bin okunma
208 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
« Dünyaya herkes alnında yazanı yerine getirmek için gelirmiş. Ben de zannediyorum ki sadece âşık olmak; zaman, mekân ve imkân düşünmeden âşık olmak için gelmişim... » Kitap Sabahattin Ali' 'nin hapishanede iken Ayşe Sıtkı Hanım' a yazdığı mektuplardan oluşuyor. Aralarda yayınevi notları yer alıyor ve Ayşe Sıtkı Hanım' ın cevaben yazdığı bazı
Melankoli
MelankoliTunç İlkman · Flora Yayınları · 2019378 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
536 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Nazan Bekiroğlu' nun uslubu ve anlatımı ile bizlere anlattığı mükemmel bir roman Romanda olaylar Trabzon – Tebriz – Tiflis – Batum – Bakü – İstanbul hattında geçiyor. Settarhan ile Zehra’nın hikayesinden geriye dönüşle; Settarhan, Zehra, Azam, Sofya, İsmail, Büyükhanım, Hacıbey, Azam, Mirza Han, Piruz, Celil Hikmet ve biraz daha geri planda
Nar Ağacı
Nar AğacıNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202127,3bin okunma
114 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 saatte okudu
On İkinci Gece oyununun konusu trajedi ve yanlış anlaşılmalar üzerine kurulmuştur. Gemi kazasından kurtulan Viola, aslında kurtulmuş olan ve kendisine çok benzeyen ağabeyi Sebastian’ın öldüğünü sanır ve onun kılığında, kurgusal bir dükalık olan Illyria Dükü Orsino’nun hizmetine girer ve ona âşık olur. Orsino ise kardeşinin ölümü için yasta olan Kontes Olivia’ya fena halde âşıktır ve hizmetine yeni girmiş olan Viola’yı – onu Cesario sanarak – Olivia’ya olan aşkını anlatması ve inandırması üzerine kontese yollar. Kontesin de erkek görünümündeki Viola’ya aşık olması ile elimizde karmakarışık, erkek kılığına girmiş bir kadın da içeren aşk üçgeni vardır artık. Oldukça sürükleyici, akıcı, neşeli, trajik bir oyun. Keyifli okumalar.....
Onikinci Gece
Onikinci GeceWilliam Shakespeare · Athena Yayıncılık · 20105,5bin okunma
Reklam
336 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Altına hücum, ilk olarak 1849 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nin Kaliforniya eyâletinde, Sierra Nevada'nın dağlarında yaşanan ve çılgın bir altın bulma yarışı olarak tanımlanan hareket. Bunu diğerleri izlemiş ve kolay yoldan zengin olma hayalleri kuran binlerce insan, altın bulunduğu haberi çıkan her bölgeye akın etmiştir. Dünyanın dört bir yanından gelen altın avcıları, kaderlerini değiştirecekleri inancıyla kayıklarla, trenlerle, yürüyerek bölgeye akın ettiler. London romanında altına hücum.la başlayan Elam Harnish.in serüvenini bizlere anlatmıştır.Fakir ama mutlu olan Elam Harnish için romanın başlangıcında her şey büyük bir kumar'dan ibaretti, paraya değer vermiyordu. Parayı eğlenmek, zaman geçirmek için bir araç olarak kullanıyordu. London Elam Harnish karaketeri ile kapilast düzeni iyice irdelemiş, bu düzenin yaşamın içinde insanlığa ne getirdiğini, ne götürdüğünü çok güzel bir dille anlatmıştır. Para ile saadet olur mu? sorusunu yaşayarak, yaşatarak anlatmıştır. London' un muhteşem romanı, kesinlikle okunması gereken bir roman, bu roman için çekilen filmler de var. Keyifli okumalar......
Yanan Günışığı
Yanan GünışığıJack London · Cem Yayınevi · 2010463 okunma
222 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 saatte okudu
Yokluk, yoksulluk, yoksullar evinin korkusu, işçi sınıfı arasında intihar eylemine girişmenin başlıca nedenlerindendir. Elli iki yaşındaki Ellen Huges Hunt, '' Gider suda boğarım kendimi, '' demişti. '' Evet, yoksullar evine gitmektense kendi ellerimle son veriririm yaşamıma.'' Geçen çarşamba kanaldan çıkarılan ölüsünün tanınması için, İslington yoksullar evinden kocasını çağırdılar. Peynir üreticisiydi adam. İşlerinin kötü gitmesi üzerine batmış, bir zaman yoksulluk çektikten sonra yoksullar evine gitmiş, karısıysa onunla gitmeyi kabul etmemişti. Son olarak sabahın saat birinde görülmüştü. Üç saaat sonra, şapkası, paltosu Regent's Kanalı'nın kıyısında yolda bulunmuş, daha sonra ölüsü sudan çıkarılmıştı. Jüri üyelerinin kararı : Geçici çılgınlık yüzünden intihar. Jack London uçurum insanlarını 1900.lu yıllarda İngiltere'nin varoş mahallerinde bizzat halkın içinde yaşayarak onları gözlemlemiş ve izlenimlerini aktarmıştır. Bir lokma ekmeğe muhtaç insanların yaşadığı sefalet, zorluklar, kapitalist sistemin insanlara yüklediği eziyetleri ince noktalarına kadar aktarmıştır. Fakir bile denemeyecek insanların yaşama tutunma öykülerini doğumdan ölüme kadar geçen yaşam öykülerini ; açlık, sefalet, insanca yaşayamama, devletin bu insanlara davranış şekillerini , zengin, yoksul arasındaki her türlü uçurumu bizlere çok güzel bir şekilde aktarmıştır. Keyifli okumalar diyemeyeceğim, çünkü kitabın her satırında hüzün, acı, duygusallık var... Mutlaka okunması gereken kitaplardan....
Uçurum İnsanları
Uçurum İnsanlarıJack London · Alfa Yayınevi · 20203,547 okunma
180 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 saatte okudu
Ahmed Arif eşitlikçi bir dünyayı savunuyordu. Doğu’ nun yoksul halkının yaşadığı, duyumsadığı her şeyi şiirlerine yansıtmıştır. Bu duyarlılıkları şiire dönüştürürken, bu kültürlerin efsaneleri, türküleri, masalları ve ağıtlarından kıyasıya yararlanmıştır. Anadolu’ nun halk şiiri de belki kısmi bir esin perisiydi. Bu şiirde benzersiz bir sözcükler dünyası oluşmuştu. Ve bu sözcükler yoluyla ortaya çok ilginç bir ses ve anlam beliriyordu. İmge sisteminde yararlandığı sözcük ve dizelerde hiçbir şairin şiirinde rastlanmayan bir ritim oluşturmuştu. Yaşadığı aşkları, acıları, sevinçleri şiirlerinde mükemmel bir şekilde anlatmıştır. Keyifli okumalar.....
Hasretinden Prangalar Eskittim
Hasretinden Prangalar EskittimAhmed Arif · Cem Yayınevi · 200139,9bin okunma
210 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 saatte okudu
‘’Durum ne kadar kötüye giderse gitsin, bir yolunu bulup ayakta durmamız gerekiyordu.’’ Kitap, Çin’de köyleri gezip köylülerden dinlediği hikâyelerle halk şarkıları derleyen bir gezginin, kitabın kalanındaki anlatıcımız olacak olan Fugui ile karşılaşması ve Fugui’nin ona anlattıklarıyla gelişiyor. Olayların yaşandığı dönem, Mao’nun Çin’in lideri olduğu ve Büyük İleri Atılım projesini gerçekleştirmeye koyulduğu zamanları anlatıyor. Mao’nun kendi halkına yaşattığı acıları ve zulmü anlatıyor. Fugui karakteri kitabın başlarında baba parası yiyen, elindeki malı mülkü insafsızca harcayan, çevresindeki herkese zulmeden, kötü davranan bir karakter olarak karşımıza çıkıyor. Fugui’nin hayatı zenginlikten yoksulluğa düşünce olaylar bambaşka bir hal alıyor. Küçük bir kasabada yaşayan Fugui ve ailesi’nin yaşadığı olaylar yazar tarafından çok güzel ve akıcı bir dille anlatılmıştır. Bir yandan ülkede komünizm’ e geçiliyor diğer yandan Çin’le Japonya arasında savaş patlak veriyor. Hem rejim değişikliği hem savaş insanları fakirliğe, sefalete düşürüyor. Fugui ve ailesi’nin küçük kasabada yaşadığı acı, tatlı olaylar , çingenelerin köylerine getirdiği icatlar, buluşlar anlatılıyor. Fugui ve ailesi’nin ülkenin geçirdiği büyük değişimlerde oynadığı roller anlatılmaktadır. Çok güzel bir kitap. Keyifli okumalar…..
Yaşamak
YaşamakYu Hua · Jaguar Kitap · 201633,4bin okunma
242 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 saatte okudu
Yaşadığı bunalımlardan uzaklaşmak için kentten kırsala kaçan Werther, o çevredeki soylu bir ailenin güzel kızı Lotte’ye aşık olur. Fakat genç kadın Albert adında bir centilmenle nişanlıdır. Lotte’nin, Werther’le aralarındaki kuvvetli sevgiye ve bağa rağmen Albert’le evlenmesi Werther’in zaten hasta olan ruhunu iyiden iyiye elemle doldurur. Yazar kitabında sürekli zaman geçirdiği, eğlendiği arkadaşı Lotte ile yaşadığı imkansız aşkı anlatıyor. Lotte.ye olan imkansız aşkını mektuplara dökmüş ve yaşadıklarını, ruhsal durumunu , çözümsüzlüğünü aktarmıştır. Doğa sevgisi , çocuk sevgisi , insan ilişkileri ve kişinin kendi içinde yaşadığı çatışma sonucu aldığı kararlar , çok güzel işlenmiş. Lotte’nin Albert.le evlenmesine rağmen onu unutamaması, toplum baskısı, dedikodular ve en sonunda da Albert’in bu işe bir dur demesi…. Birini herkesten ve her şeyden çok sevmek…. Güzel bir kitaptı tavsiye ederim. Keyifli okumalar..
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Araf Yayınları · 2014120,9bin okunma
Reklam
68 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
6 numaralı koğuşta Çehov Çarlık Rusya'sı döneminde bir taşra kasabasında akıl hastahanesinde geçen olayları, hastaların davranışlarını , doktor-hasta ilişkilerini, personelin hastalara olan ilgisini, ilgisizliğini çok güzel bir şekilde anlatmaktadır. Hastalara uygulanan yanlış tedaviler, yöntemler , hastaların dramatik hikayesi bize aktarılmaktadır. O dönemdeki Rusya'da yaşanan sosyal adaletsizlikler, haksızlıklar, kokuşmuşluk ve içler acısı insan manzaraları . Yazar, bütün bunlara kayıtsız kalındığında insanların başına neler gelebileceği hakkında bizi düşünmeye sevketmektedir. Anton Çehov’un anlatımı mükemmel anlatılan konular sosyal içerikli olma özelliği taşıyor. Çarlık dönemi Rusyası’nı çok iyi anlatmış . Yaşanan haksızlık ve adaletsizlikleri gözler önüne açık açık sermiştir. Döneme ait bir çok konuyu sosyal ve felsefi açıdan değerlendirerek insanlara mesajlar vermiştir. O dönem Rusya’nın içinde bulunduğu durumu anlatmış, çözüm önerileri getirmiş ve insanlara doğru’nun ne olması gerektiğini anlatmıştır. Beğenerek okuduğum bir kitap. Keyifli okumalar.
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202269,8bin okunma
64 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Merhamet ne güzel şeydir değil mi? En çirkin insanı güzel, en yoksulunu zengin eder. Allah tüm canlıların kalbine merhamet tohumlarını ekmiştir. Önemli olan hangimizin bu tohumları büyüttüğü, hangimizin su bile vermeden kurumasını izlemesidir. Birine yardım ederken onun onurunu düşünerek el uzatan kişi, asıl merhametlidir. Birine yapılan yardım onun gururunu incitecek ölçüdeyse, o insanda ne merhametten söz edilebilir ne vicdandan. Günlük hayatta yaşadığımız olaylara mistik anlamlar yükleyerek bizi düşünmeye sevkeden kısa kısa özlü sözlerden oluşan dolu dolu bir kitap. Aforizma ve söylemleri ile bizleri düşünmeye sevkediyor. Her cümlesi anlamlı ve dolu, rahatça herkesin okuyabileceği bir kitap. Kitapta melek, şeytan, dost, dostluk, aşk, zenginlik, yoksulluk konuları işleniyor. Keyifli okumalar.
Kum ve Köpük
Kum ve KöpükHalil Cibran · Zeplin Kitap · 201812,9bin okunma
128 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Suzan Defter yazarın okuduğum ilk kitabı.. Başlarda biraz bocaladım kitabı okurken çünkü kitabın sağ tarafında başka bir öykü kitabın sol tarafında başka bir öykü anlatılıyor. Değişik bir tarz ama tadı damağınızda kalacak kadar güzel anlatılmış , yazarın dili akıcı ve sade….Kitabı okurken sayfaları ileri, geri çevirmeniz gerekiyor ama bu zahmete
Suzan Defter
Suzan DefterAyfer Tunç · Can Yayınları · 202212,9bin okunma
184 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
''Nen var Zeze?” ”Hiç. Şarkı söylüyordum.” ”Şarkı mı söylüyordun?” ”Evet.” ”Öyleyse ben sağır olmalıyım.” İnsanın içinden de şarkı söyleyebildiğini bilmiyor muydu yoksa? Bir şey demedim. Bilmiyorsa bunu ona öğretmeyecektim. Roman kahramanı Zeze yoksul ve kalabalık bir ailede doğmuş, yüreği temiz, güzel ve zeki bir çocuk. Bir yandan hayatı öğrenmek, sorgulamak istiyor, bir yandan yoksulluğun ne demek olduğunu anlamaya çalışıyor. Ailesinden gördüğü şiddet de diğer tarafta .....Sevgiye muhtaç, sevilmeye muhtaç çok güzel bir çocuk. Kimi zaman ağlatan kimi zaman güldüren, insanın yüreğine yüreğine işleyen bir hikaye...... Diğer tarafta Portuga var Zeze'yi anlayan, dinleyen ona değer veren bir insan. Kitabı elinize aldığınızda bitirmeden bırakmak istemeyeceğiniz kadar güzel. Keyifli okumalar.
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022230,1bin okunma
112 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Romanın konusu namus cinayeti. Küçük bir kasabada gerçekleşen bir olay. Olayın kahramanları yani cinayeti işleyenler evlendirilen kızın abileri. Şaaşalı bir düğün ve sonrasında gerçekleşen olayları tüm bir kasabanın ağzından çok güzel bir şekilde anlatmış yazar.Diğer cinayet romanları gibi değil, yazar cinayeti gerçekleştiren kişileri bizleri meraklandırmadan anlatmış. Bu gösterişli düğün öncesi, sonrası ve işlenen cinayeti, küçük kasaba halkının (en yetkili kişisinden en yetkisizine kadar), burada yaşayan insanların vurdumduymazlığı mı diyelim! çok çarpıcı bir dille anlatmış. Gözgöre göre gerçekleşen bir ölüm. Keyifli okumalar.
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202177,8bin okunma
208 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 saatte okudu
Kitapta genç kahramanımız Holden Caulfield'ın dördüncü okulu olan Pencey'den de atılmasının ardından yaşadığı birkaç gün anlatılıyor. Holden'ın kendi ağzından. Bu sebepten dolayı kitap baya akıcı ilerliyor. Holden'in anlatımı normal konuşma dili ile yazılmış dolayısı ile kitap sizi sıkmıyor. Holden'e göre insanlar hep samimiyetsiz ya da onun deyimiyle tam bir sahtekârlar. Kardeşi Phoebe'nin deyimiyle de Holden'in sevdiği bir şey yok, her şeyden nefret ediyor. Holden ise ölen kardeşi Allie'yi sevdiğini söylüyor. Phoebe, o öldü diye bu duruma karşı çıkınca da "bir insan öldü diye onu sevmekten vazgeçmek zorunda mısın?" diye sert bir şekilde karşı çıkıyor. Holden'in insanların sahtelikleri, yüzlerindeki maskeler'le ilgili güzel bir bakış açısı var.Holden'in içinde gerçekten öyle düşünceler var ki bazı konular hakkında, bakış açınız değişiyor ve o konu üzerinde düşünmeye başlıyorsunuz . Keyifli okumalar dilerim...
Çavdar Tarlasında Çocuklar
Çavdar Tarlasında ÇocuklarJ. D. Salinger · Yapı Kredi Yayınları · 202159,2bin okunma
Reklam
138 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Fatih-Harbiye, Peyami Safa'nın medeniyet çatışmasını iki cinsiyet ve iki semt üzerinden konu aldığı romanıdır. Romanın ana karakteri Neriman, Şark musikisi ile Garp musikisini karşılaştırır ve Şark musikisinin tıpkı insanları gibi yavaş, Garp musikisinin ise yine tıpkı insanları gibi hareketli olduğunu söyler. Aynı şekilde, Fatih’in durağan ve hareketsizliği karşısında Harbiye’ nin cıvıl cıvıl ve hareketli olmasına dikkat çeker. Bir tarafta yoksulluk, diğer tarafta ise zenginlik vardır. Tüm bu fikirlerin karşısında ise; Şinasi, Neriman’ ın babası Faiz Bey ve çevrelerindeki diğer insanlar yer alır. Bu insanların ortak özelliği; zeki, derinlikli ve dürüst olmalarıdır. Peyami Safa, Şinasi üzerinden Şarklılığı resmeder. Şinasi Batı müziğinin içini boş görür ve Doğu müziğinin ne kadar derinlikli olduğunu savunur. Neriman Şinasi ile uzun süredir birliktedir, fakat hayat karşısına Macit gibi batıyı seven, batılı insanlar gibi yaşayamaya çalışan bir kişiyi çıkarır. Yazar eserinde Neriman'ın Şinasi ve Macit ; yani doğu ve barı arasındaki gel-git'lerini, ruh halini bizlere çok güzel bir şekilde aktarmıştır. Keyifli okumalar.....
Fatih Harbiye
Fatih HarbiyePeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 202047,6bin okunma
336 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 saatte okudu
Ben o zamana kadar hep en büyük acının sevip de sevilmemek olduğuna inanmıştım . Şimdi ise bundan daha korkuncunun da var olduğunu anlıyordum . Bu da insanın başkası tarafından kendisi istemeden sevilmesi ve sizi rahatsız edip hırpalayan bu ihtirasa karşı koymanızın imkansız oluşu idi . Yanıbaşınızda bir insanın arzu ile yanıp tutuştuğunu görmek ve çektiği acılara elinizden bir şey gelmeksizin seyirci kalmak ; onu yiyip bitiren alevlerden kurtarma iktidar , imkan ve kudretine sahip olamamak.. İşte acı budur... Yazar eserinde genç ve yoksul bir teğmenle, zengin ve güçlü bir ailenin sakat kızı arasında geçen bir aşkı anlatıyor. Merhamet, acı, kızgınlık, öfke, toplum baskısı bizlere çok güzel bir şekilde anlatılıyor.Zaman zaman ben genç teğmenin yerinde olsam nasıl davranırdım, nasıl hareket ederdim diyeceğiniz bir hikaye. Keyifli okumalar...
Acımak
AcımakStefan Zweig · Kent Yayıncılık · 20126,1bin okunma
222 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Kuyucaklı Yusuf: Kendini, hayatı boyunca evlatlığı olduğu kaymakam babası ve Muazzez’den başka kimseye yakın hissedememiş bir yetimin hikayesi… Sabahattin Ali kişiliğinin hüzünlü yanını, kalabalıklar içinde hissettiği yalnızlığını, anlaşılamama duygusunu Yusuf karakteri ile sunmuş bize. Paranın güç ve çirkeflik getirdiğini yermiş hikayesinde. Can alıcı betimlemeleri, duru ve akıcı anlatımı ile sürükleyici ve okunması gereken bir roman.Yusuf annesi babası gözleri önünde öldürüldüğünde bile soğukkanlı , güçlü bir tavır sergileyip herkesi başta kaymakamı olmak üzere şaşırtmıştı. O an üzüldü Yusuf için kaymakam bey . Yanına alıp büyüttü Yusuf'u. O kötü karısı Şahinde hiç sevmedi Yusuf'u . Ama kızları Muazzez'le Yusuf'un arasında o kadar özel bir bağ vardı ki… Ve muzzezle Yusuf arasındaki güzel,hüzünlü bir hikaye.... Çokk güzel bir kitap elinizden düşüremeyeceğiniz derecede. Keyifli okumalar.
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021174,2bin okunma
184 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Paulo Celho çok sevdiğim yazarlardan birisi. Kitapları sade, akıcı, olay örgüsü kurarak, insanın içine işleyen hikayelerle dolu... Kendi halinde yaşayan bir köye gelen YABANCI yüzünden dengeler değişiyor. İçten içe verdiği savaşta köylülere bir oyun oynamaya karar veriyor. Paulo Coelho kendi iradeleriyle kötülük yapıp yapmayacaklarını belirlemek için yedi gün veriyor kahramanlara. "Herkes iyi mi yoksa fırsat verilirse herkes kötü olur mu?" sorusuna cevap bulacağımız etkileyici ve akıcı bir eser.
Şeytan ve Genç Kadın
Şeytan ve Genç KadınPaulo Coelho · Can Yayınları · 20204,489 okunma
464 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü, hem akıl çağıydı, hem aptallık, hem inanç devriydi, hem de kuşku, Aydınlık mevsimiydi, Karanlık mevsimiydi, hem umut baharı, hem de umutsuzluk kışıydı, hem her şeyimiz vardı, hem hiçbir şeyimiz yoktu, hepimiz ya doğruca cennete gidecektik ya da tam öteki yana –sözün kısası, şimdikine öylesine yakın bir dönemdi ki, kimi yaygaracı otoriteler bu dönemin, iyi ya da kötü fark etmez, sadece "daha" sözcüğü kullanılarak diğerleriyle karşılaştırılabileceğini iddia ederdi. Yazar bu kitabında Fransız devrimi etrafında yaşanan olayları, Fransız ihtilalinin öncesinde soyluların ve halkın yaşadıklarını çok güzel ve akıcı bir dille anlatmış bizlere.. İhtilal öncesi ezilmiş, sömürülmüş, sefalete sürüklenmiş halk, sefa içinde yaşayan asilzadelere, adaletsizliğe başkaldırmış ve devrimle birlikte yeni bir dönem başlatmıştır. Fakat yıllarca ezilip, sömürülen halk, bundan kaynaklı bir kin ve öfke biriktirmiştir. Bu öfke onları aslında asilzadelerden daha acımasız yapmış ve suçlu, suçsuz pek de ayırt etmeksizin yüzlerce insanı giyotinle idam ettirmiş, oluk oluk kan akmıştır. Bu olaylar esnasında fakir halkın acıları, açlıkları, çektiği acılar, sıkıntılar anlatılmış, buna karşın soyluların, asillerin muhteşem bollukla, zenginlikle geçen hayatı ve sonrasında ezilen halk tarafından yapılan, bitmek bilmeyen kan ve vahşet çarpıcı bir dille bizlere anlatılmış. Elinizden düşüremeyeceğiniz bir kitap. Keyifli okumalar.
İki Şehrin Hikâyesi
İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens · Can Yayınları · 202358,7bin okunma
301 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
İyilik, güzellik, doğruluk
Kelile ve Dimne tarih boyunca en çok okunan, çevrilen ve uyarlaması yapılan sayılı kitaplardandır. Temel konusu ahlak ve siyasettir. Hükümdar ile aristokrat bir aydın arasında vuku bulması temenni edilen istişare sohbetleridir. Otorite kaynağına yakınlık, uzaklık; otoritenin devamını sağlayan temel ilkeler ; halk-hükümdar ilişkisi,hükümdar-vüzera ilişkisi, siyasi ihtiraslar, ehliyet beceriklilik, ihanet; hile vb. Bu kitapta hikayeler vahşi hayvanların ağzıyla anlatılmıştır. '' Mesel'' tabir edilen nasihat içerikli hikayelerde hayvanları kullanmak, onların dilinden bir şeyler vermek kadim bir edebi gelenektir. Kıssadan hisse diye tabir edebileceğimiz bu hikayelerde iyilik,doğruluk, güzel ahlak, iyilik ve kötülüğün bizlere yararları, zararları çok güzel bir şekilde anlatılmıştır. Keyifli okumalar...
Kelile ve Dimne
Kelile ve DimneBeydeba · Şule Yayınları · 20136,4bin okunma
Reklam
112 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Buck'un Dyea Sahili'ndeki ilk günü kabus gibiydi. Geçen her saat, sarsıcı, dehşete düşürücü şeylerle doluydu. Uygarlığın kalbinden birdenbire ve şiddetle çekilip alınarak ilkel dünyanın ortasına fırlatılmıştı. Aylaklık etmek, haylazlık yapmak ve sıkılmaktan başka hiçbir şey yapmadığı, tembel ve güneşli bir hayat değildi bu. Burada ne huzur, ne rahat, ne de bir an olsun güven vardı. Sürekli bir kargaşa, bir hareket oluyordu ve hayatı, her an tehlikedeydi. Sürekli uyanık olmak şarttı, çünkü buradaki köpekler şehir köpeği ve insan değillerdi. Yabaniydiler; sopanın ve dişin yasasından başka yasa tanımayan vahşilerdi. Jack london kitapta Buck'un şehir hayatı ve vahşi hayatta neler yaşadığını ,zamana ve şartlara göre değişen yaşam hikayesini, insanların köpeklere olan şefkatini, acımasızlığını çok güzel bir dille bizlere anlatmış. Keyifli okumalar.
Vahşetin Çağrısı
Vahşetin ÇağrısıJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202332,2bin okunma
288 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabın baş kahramanları hayvanlardan oluşuyor ve insanların kendilerini sömürmesine daha fazla dayanamayıp yönetimi ele geçiriyorlar. Amaçları eşitlikçi, baskıdan uzak ve daha iyi şartlarda yaşamalarını sağlayacak olan bir topluluk oluşturmak. Çiftliğin en akıllı hayvanları olan domuzlar önderliğinde hepsi bir olup çiftçiyi kovuyorlar ve yönetimi ele alıyorlar. Başlarda her şey çok güzel. Mutlular, özgürler... Fakat bir süre sonra topluluğun lideri olan domuzlar kendi koydukları kuralları yine kendileri ihlal ederek diğer hayvanlar üzerinde daha baskıcı bir yönetim uygulamaya başlıyorlar. George Orwell; çiftliği, hayvanları, düşünceleri öyle güzel yerleştirmiş ki gücün insanları nasıl değiştirip acımasızlaştırdığını açıkcası görüyorsunuz. Keyifli okumalar
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2016246,5bin okunma
191 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 saatte okudu
Sevgili Dost'umuz. Mektuplarında dostlarına nasihatler veriyor. Durup düşündürecek sorular soruyor. Sohbet ediyor.. Ve son mektup şöyle başlıyor: "Sevgili Dost, Son dikişi atan cerrah, son oku fırlatan savaşçı, son bakraç suyu çeken bahçıvan, son sandalyeyi tekmeleyen cellat, son haberi okuyan spiker, son duayı yapan mahkûm, son düğümü çözen balıkçı, son gemiyi yakan fatih, son elbiseyi deneyen müşteri, son provayı yapan terzi, son kağıdı çeken kumarbaz, son ağacı kesen odun, son köleyi parçalayan aslan, son yapboz parçasını yerine koyan çocuk, son yaprağı yere bırakan ağaç, ellerini omzuma koydu: bu altmış birinci mektubun fotoğrafıydı. Kalbi ipe değen koşucuyla, topukları yere değen paraşütçü bu fotoğrafa giremediler çünkü bitirmenin sevincini yaşamışlardı. Oysa bitiş çizgisinde koca bir gölge, oysa iniş noktasından uzağa atmış rüzgâr, sevinç hangi akla hizmet etmede, en üst dalda yanıp dururken, koparmışlar ayı dün gece." Yazarımız Sevgili Dost ifadesini o kadar çok kullanmış ki bizleri kitaba mükemmel bir şekilde bağlıyor. Anlattığı konular çok güzel. Yazarın üslubu, anlattığı şeylerden bile güzel, bu yüzden kitabı defalalrca hiç bıkmadan okuyabiliriz. Sevgiyle kalın, dostça kalın. ''Sevgili dostlar, sevgili kitapseverler'' Keyifli okumalar...
Posta Kutusundaki Mızıka
Posta Kutusundaki MızıkaA. Ali Ural · Şule Yayınları · 202019,9bin okunma
325 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
IQ'su normal bir insandan oldukça düşük olan Charlie'nin ilerleme raporlarını bir nevi günlüğünü okuyoruz. Açıkçası bu kitabı ilk duyduğumda Algernon'u bir insan sanmıştım fakat Algernon bir fare. IQ'su düşük Charlie'ye yapılan deneyler ilk önce bu fare Algernon'da uygulanıyor. Belli bir süre olumlu sonuçlar alınıyor, sonrasında farenin zekasında tekrar düşüş gözleniyor. Peki ya bu farenin zekasında tekrar düşüş gösteren deney Charlie'de de mi aynı şekilde işleyecek? Kitapta Charlie'nin konuşmaları gelişimine uygun bir şekilde çok güzel aktarılmış, eksik harfler, yanlış telaffuz edilen kelimeler var. Charie'nin gelişimini siz de onun konuşmalarında çok rahat anlayabiliyorsunuz. Kitabın konusunu ve gelişen olaylar ilgi çekici , sürekli bir merak duygusu yaratıyor ve kesinlikle kitabı elinizden bırakmak istemiyorsunuz. Yazarın olayları bizlere, okurlara, aktarımını da çok başarılı buldum. Konusu beni gerçekten çok etkiledi. Ayrıca Charlie'nin iç dünyası, kendiyle olan çelişkileri de gerçekçi ve akıcı bir dille aktarılmıştı bize. Keyifli okumalar dilerim.
Algernon'a Çiçekler
Algernon'a ÇiçeklerDaniel Keyes · Koridor Yayıncılık · 201514,9bin okunma
192 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Hayatımda okuduğum en derin, en etkileyici romanlardan biriydi. İnanılmaz gizemler barındıran, uçurumların ucunda sallanan bir uçurtma gibi söylenen sözler sizi ciddi anlamda sarsıyor. Sarsmaktan öte aslında alt üst ediyor. Temposu hiç düşmeyen sürekli sizin ilginizi ayakta tutan bir roman. Yazarın yaşantısıyla çok önemli bağlantıların bulunduğu romanda yapılan bir portre resmin Dorian Gray'in hayatını nasıl baştan aşağıya değiştirdiğini görüyoruz. Yazar fazla ironi kullanmadan direk okura verilmek isteneni vermiştir. Ancak anlatımlarındaki derinliğin portre ile bağlantılı olması ve olayların bu portre etrafında dönmesi sizi sürükleyen unsurlardan biri olacaktır. Portre Dorian Gray'in ruhu gibi değişecek midir? Yoksa portre Dorian Gray'i değiştiriyor mudur? Acaba Bay Dorian Gray'in gerçek yüzü portreye yansıyacak mıdır? Bütün bunların cevabını romanın sonunda ve romanın her köşesinde bulacağınıza eminim. Yazarın kusursuz anlatımı, olay örgüsü, betimlemeleri insanın içine içine işleyen ve sürekli sonunun nasıl biteceğini merak ettiğiniz , güzel kurgulanmış ve bir insandaki iyi ve kötü yanların çok güzel ifade edildiği bir roman.
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Yabancı Yayınları · 201773bin okunma
352 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Sevgi, aşk, ihanet....
Vaka gerçekten çarpıcı bir örneği içeriyor. İnsan hayatında sevginin, sevmenin ve sevilmenin ne kadar önemli olduğunu, sevginin bir insanın kaderini nasıl şekillendirebileceği üzerine çarpıcı bir roman. Nalan'ın travmatik hayatı gerçekten çarpıcı, hayriyle buluşması, hayri karakteri'nin de çok enteresan bir karakter olması onların çocuklukları ve tüm hayatının akıcı, anlaşılabilir bir dille yazar tarafından çok güzel anlatılması... Sıkılmadan çabucak okuyabileceğiniz, öğretici, hüzün verdiği kadar da umut verici bir kitap, aksiyon ve hareketin hiç bitmediği bu kadarı da bir insanın başına gelir mi? diyebileceğiniz bir kitap. Keyifli okumalar dilerim...
Camdaki Kız
Camdaki KızGülseren Budayıcıoğlu · Doğan Kitap · 201924,3bin okunma
Reklam
80 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Okuması kolay sindirmesi zor... Sanırm Zweig kitapları için doğru tabir budur. Akıcı, kısa, çekicidir ama bir o kadar da balyoz etkisi yapar okuyucuya. Bu kitabında birbirinden sarsıcı ve karakterleri aynı sonda buluşturan beş öykü mevcut. 'Leporella' sevdiğim güzel bir hikaye idi. Zweig eserlerinde olayının geçtiği yeri , kahramanı, davranışlarını o kadar güzel anlatmışki bizlere sanki bir sinema filmindeyiz hissi veriyor bizlere. Mükemmel bir olay örgüsü var ve kimsenin değer vermediği, konuşmaktan dahi çekindiği birinin değer verildikten sonraki yaptıklarını, davranışlarını ve bunun sonunda herkes için çok hazin olarak sonuçlanan hikayesini anlatıyor. Her bir öyküsünde hem herkes hatalı hem de hepsi kendince haklı. Hem suçlu, hem masum. Ama en çok yara alanlar, yürekten darbe yiyenler dayanamayan olanlar... Öykü seviyorsanız da bu kitabını kesinlikle okuyun.
Ay Işığı Sokağı
Ay Işığı SokağıStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202167,2bin okunma
632 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Oblomovka, yaşayışı, gelenekleri, inanışları, aile kuruluşu, çalışma düzeniyle eski Rusya'dır.Oblomov'un rüyasında gördüğü bu çiftliği anlatırken, Gonçarov, eski Rusya'nın, yeni bir görüşle destanını yazmıştır.Ama 1850'de Oblomovka o kadar sönmüş, o kadar cılızlaşmıştır ki, Oblomov bile orada barınamamış, Rus şehirlerinde yeni başlayan, fakat
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,3bin okunma