Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

alp irfan

alp irfan
@alpirfan
14 okur puanı
Nisan 2022 tarihinde katıldı
“Wellhausen’in ‘Arap Devleti ve Sükûtu’ adlı eseri, doksan yıl sonra bile hala batı oryantalizminin en yüksek başarılarından biri olmaya devam etmektedir.”
Sayfa 177Kitabı okudu
Reklam
"Öyleyse doktrin ve ideolojinin gerçek değişimleriyle mi, çıkarcı taktik manevralarıyla mı yoksa her ikisiyle de mi karşı karşıyayız? Genel olarak Abbasilere, Şii çevrenin ayrılmaz unsuru olarak mı yoksa o çevreden semiren bir parazit olarak mı bakacağız?"
Sayfa 167Kitabı okudu
"Medine Anayasası hiç kuşkusuz Hz. Muhammed'in hayatının son on yılının anahtarıdır ve diğer ana-anahtarlar gibi kullanımı zordur. Ancak sınırlılıklarına ve zorluklarına rağmen bize, oldukça kesin sorular sorma ve bu soruların yanıtlanması gereken terimleri tanımlama imkânı verir."
Sayfa 152Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
512 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İslam Tarih Metodolojisi
İslam Tarih MetodolojisiR.Stephen Humphreys
10/10 · 4 okunma
“Sonuçta dilin kökeni sorunu her zaman için -onu en derinlemesine ele alan ve onunla en çok boğuşan düşünürler için bile- gerçek bir maymun bulmacası haline gelir. Ona ayrılan bütün enerji bizi bir döngü içine sokar ve sonunda başladığımız noktaya bırakır.”
Sayfa 41
Reklam
“Kavrayışı mitsel-dinsel tutumun büyüsü altında olan bir kimse için dünya basitçe ortadan kalkmış gibidir; dinsel ilgisine hükmeden dolayımsız içerik, her ne olursa olsun, öyle bütüncül bir biçimde bilincini doldurur ki başka hiçbir şey onun yanında ve ondan ayrı olarak var olamaz.”
Sayfa 42
“Zihin için, ancak belirli bir biçimi olan görünür olabilir; fakat her varoluş biçimi kaynağını özel bir görme yolunda, özel bir zihinsel tarifte ya da anlama değgin özel bir sezgide bulur. Dil, mit ve bilim bir kez böyle düşünsel biçimler olarak kavrandığında temel felsefi sorun artık onların, deyim yerindeyse, katı ve tözsel dayanaklarını teşkil eden mutlak bir gerçeklikle olan ilişkileri değildir. Merkezi problem artık onların karşılıklı olarak birbirlerini sınırlama ve birbirlerine yaptıkları eklemelere ilişkindir. Tinsel gerçekliğin inşasında hepsi organik olarak birlikte işlev görse de yine de bu organların her birinin kendi bireysel ödevleri vardır."
Sayfa 15
Kişisel Vicdan ve Yeni Toplum
“İran-Sami peygamberleri ise ne bireyin iç dünyası olarak benliği ne de dış dünyayı çözümlemişlerdi. Çözümledikleri bir şey varsa o da tarihin kendisiydi. Özellikle İbrani yazarlar, tarihte manevi bir ilerleyişin söz konusu olduğu yollu müthiş bir bilinç geliştirmişlerdi (elbette buna bizim bildiğimiz anlamda "ilerleme" fikri demek doğru olmayacaktır). Peygamberler, kişisel vicdanı, toplumların tarihinde yaşanan olaylarda ifade bulan kainatın manevi düzeni ile yüzleşmeye davet ediyorlardı; adalet mücadelesi bir tarihsel eylem meselesiydi. Dolayısıyla bu peygamberlerin en tutarlı takipçilerinin gözünde kişiler arası eşitlikçi adalet, uygar yaşamın en yüce değeri haline geldi. Öyle ki gerektiğinde adaleti sağlamak uğruna sanatlardan ve müreffeh bir hayattan bile vazgeçilebilirdi."
Sayfa 160
Kurucu İdeallerin İfadesi Olarak Uygarlık
"Belirli bir uygarlığı ele alırken birinci önceliğimiz kültürün en ayırt edici yönlerini irdelemek olmalıdır; başka bir deyişle, onun hem kendi yer ve zamanı dahilinde geçirdiği iç değişimler bakımından hem de öteki kültürel biçimlerden ayrılışı bakımından en ilginç ve insanlığın geneli için en anlamlı olan yönlerini araştırmak olmalıdır."
Sayfa 131
İslam Araştırmalarının Tarihi Üzerine
"İslamileşmiş uygarlık (The Islamicate civilisation) Nil'den Ceyhun'a (Oxus) kadar uzanan bölgede kökleri ta Sümerler dönemine uzanan İran-Sami (Irano-Semitic) kültürünün ulaştığı son aşama olarak görülebilir. Çünkü İslam'ın vizyonu bu mirasın meyvesidir."
Sayfa 72
Reklam
Uygarlıkların Tanımlanması Üzerine
"Burada şu noktayı belirtmekte fayda var: Dünya tarihini ele almamızı sağlayacak güvenilir bir genel çerçevenin yokluğu meselesi kısmen de olsa bilgilerin işbirliği yapmalarına izin verecek doğru düzgün bir genel çerçeve arayışının yarattığı bir sorundur. Yaygın olarak "Doğu çalışmaları" diye adlandırılan alan da "uygarlık çalışmaları" diye adlandırılması daha yerinde olan daha geniş kapsamlı bir çalışma sahasının büyük bir kısmını meydana getirir ve bu saha diğer tarihsel mirasların yanı sıra Avrupa'nın tarihsel mirasını da içinde barındırır çünkü başvurulan yöntemler aynı, tarihsel sorunlar birbiriyle ilişkilidir. İslam araştırmaları alanında çalışanların Ortaçağ Avrupa araştırmaları alanında çalışanlardan ziyade Çin araştırmaları alanında çalışan bilginlerle daha kolay fikir alışverişine girmeleri bu nedenle saçmadır."
Sayfa 58
alp irfan

alp irfan

, 1000Kitap'a katıldı.
Geri19
147 öğeden 136 ile 147 arasındakiler gösteriliyor.