UMAMİ TADINDA BİR ROMAN: HEDER AĞACI
Hayatın telaşlı koşuşturması içindeyken, bir an âşık olduğunuz kişi aklınıza gelse ve her şey değişiverse, yüreğinizde kanat çırpan kuşların rüzgârıyla yavaş yavaş gökyüzüne çıksanız, bir bulutun üzerinde bağdaş kurup otursanız, aşağıda ne görürdünüz? Yeryüzünün acıklı hâlini mi, yoksa hayatın güzelliklerini
Zülfü Livaneli kitaplarını zevkle okuyorum. Sürükleyici, ilgi çekici ve can sıkmayan bir üslubu var. Balıkçı ve Oğlu ilgi çeken bir hikayeyle karşımıza çıkıyor bugün yaşananları bizden sonraki nesillere taşıyacak, toplumda ve dünyada yaşananlara parmak basan bir roman olsa da ben okurken Hemingway tadi aldığım ve kitap boyunca daha önce okumuş olduğum izlenimi uyandırdığı, sürekli acaba okudum mu hissini atamadığım içinde kitabın tadını çıkaramadığımi düşünüyorum.
Kitap, Bir Ege balıkçısı olan Mustafanin denizden yaşamını sağladığını ve aynı denizin ondan bir evlat alıp başka bir evlat verildiğini toplumsal yaralarımızı ele alarak anlatıyor okunmaya değer kitaplar arasında yazarın kalemine sağlık diyelim...
Balıkçı ve OğluZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 202126,9bin okunma
Kitap hakkında alıntı paylaşır mıyım? Bilmiyorum. Çünkü birçok yerinde notlar var. Altı çizili dikkat edilmesi gereken cümleler var. Spoi vermeden inceleme yapmak da benim için zor olacak. Ama Atatürk'ün önerdiği kitap olarak hakkını gerçekten veriyor. Atam'ın bir bildiği vardır diye okumaya başlayıp birçok bildiği varmış diyerek bitirdim bu kitabı. Ve tekrar tekrar okuyabilirim sıkılmadan. Hatta devlet idaresinde çalışacak herkesin önce bu kitabı okuması gerekir. Çünkü birçok noktada şu an ki hazinliğimizi derin bir şekilde hissettim. Bir gün umarım beyaz zambaklar özgürce açar bu topraklarda. Her şey elbet güzel olur. Ama geç olmasın.
Keyifli okumalar dilerim.