Beyaz Zambaklar Ülkesinde

Grigory Petrov

Beyaz Zambaklar Ülkesinde Konusu

Atatürk’ün Tavsiye Ettiği Kitap Grigori Petrov, yayımlandığı dönemde Balkanlarda olduğu kadar genç Türkiye’de de büyük bir ilgiyle karşılanan Beyaz Zambaklar Ülkesinde eserinde, uzun yıllar ulus kimliğine sahip olamamış, işgaller, toplumsal eşitsizlikler, yoksulluk ve türlü güçlüklerle boğuşmuş küçücük bir ülkenin her yönden kalkınmasının hikâyesi büyük bir hayranlık ve sevgiyle anlatır. Bir avuç aydının kılavuzluğunda halkın her kesiminden insan, aydınlar, işçiler, köylüler, sanatçılar, zanaatkârlar, eğitimciler örneğine az rastlanan bir çabayla küçük ülkelerine, uluslarına sahip çıkarlar. Grigori Petrov da sonuçlarını bizzat gördüğü bu çabayı, birlik ve beraberliğin, ulus bilincine sahip olmanın değerini, masalsı üslubuyla eserinin hemen her sayfasında vurgular. Petrov’un Bulgar aydınlarına ithaf ettiği, onlar için bir kılavuz olarak tasarladığı bu özgün eser, Türkçeye ilk kez 1928 yılında Bulgarcadan çevrildi. O tarihten beri defalarca basıldı, pek çok kez yeni çevirisi yapıldı, harp okullarından köy okullarına kadar genç Türkiye’nin öğretmenlerine, aydınlarına da kılavuz oldu. Günümüzde okuryazarlık oranı yüzde yüze varan, eğitim ve öğretim sistemiyle, halkının mutluluğuyla diğer uluslara örnek olan Finlandiya’nın “kuruluş” hikâyesi Beyaz Zambaklar Ülkesinde eserinden alınacak pek çok ders ve ilham var hâlâ…
Çevirmen:
Ayser Ali
Ayser Ali
Tahmini Okuma Süresi: 3 sa. 51 dk.Sayfa Sayısı: 136Yayınlanma Tarihi: Ocak 2022İlk Yayınlanma Tarihi: 1923Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıOrijinal Adı: Финляндия, страна белых лилий
ISBN: 9786254053702Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Puan

8.810 üzerinden
24,2bin Puan · 4114 İnceleme

Beyaz Zambaklar Ülkesinde Yorumları ve İncelemeleri

Tümünü gör
Sevgi Demir

Sevgi Demir

@ssvgidd
·
13 Haziran 11:16
Puan vermedi
Kitap sürekli yanması gereken ateşten bahsediyor. Bir ışığın sönmesi ne demek? Bir ışık sönerse geriye ne kalır? Karanlık mı? Karanlık ne demek? İnsan karanlıktan nasıl çıkar? Toplum bir karanlık içinde ise birey ne yapmalı? Şikayet toplumun neresinde rol oynuyor? Merkezine ne koymalıyız karanlığa meydan okuduğumuz anda? Ya çok soru sorabiliriz kitaba ve cevabını da çok güzel alabiliriz. Kitaba edebi bir kitap olarak bakmada önce birey olarak bu kitap bana ne katacak diye bakarsan işte o zaman alıcılar durmadan çalışır hale gelir. Çünkü ciddi anlamda bireyin eylemlerini nasıl yönetebileceği üzerine harika anlatımlar söz konusu. Toplum için sanat yapılan bu kitapta toplumun toplumla kalkınabileceğini çok kesin bir dille anlatıyor. İkna olmak mı? Bilemiyorum. Kitabı her gencin okuması gerektiğini düşünüyorum. Acaba benim rolüm ne bu dünyada? Sorusuna muhatap her insan bu kitabı okumalı. Kendini ne kadar bulur bilinmez ama en azından bir rol biçer diye düşünüyorum. Bir rol biçmese de bir meşalenin küçük bir parçası olmaya güçlü bir aday. Okumanızı sevgiyle öneriyorum.
8 etkileşim
Melisa Bolat

Melisa Bolat

@Kitapbblogum__
·
11 Temmuz 17:36
Puan vermedi
Grigori Petrov & Beyaz Zambaklar Ülkesinde . Öncelikle herkese merhabalar Nereden nasıl başlayacağımı bilmiyorum ama şunu söylim Finlandiya halkının azmine hayran olacaksınız. Beyaz Zambaklar Ülkesinde Rus yazar Grigory Petrov tarafından kaleme alınmış, Atatürk'ün okul müfredatına
27 etkileşim
Cihat

Cihat

@TheSunKing
·
02 Nisan 02:14
8/10 puan verdi
Eğitimin değerini, bir ülkenin kaderini baştan başa değiştirebileceğini çeşitli örneklerle bize aktaran bir kitap. Oldukça bilinen bir kitap ve açıkçası geldiğimiz gün itibariyle "eğitim şart" sloganı biraz klişe olmaya başladı. O nedenle ben "nitelikli eğitim ve toplumsal ahlâk
19 etkileşim
okuyan saat

okuyan saat

@okuyanbisaat
·
08 Ağustos 2022 17:47
8/10 puan verdi
Atatürk zamanında çevrilen ve Atatürk'ün tavsiye ettiği bir kitap olması sebebiyle uzun zamandır okumak istediğim ama eğitim fakültesine girdim gireli hocalarımın birçoğundan da duyduğum için bu isteğimi son zamanlarda had safhaya çıkaran bir kitap. Nitekim kitap bu istek ve beklentilerimi yeterince karşıladı. Kitabın konusu Finlandiya'nın doğru düşünceler ve halkın eğitimiyle nasıl bataklılar ülkesinden neredeyse %100 okur yazarlık oranına sahip eğitim politikalarıyla tüm dünyaya örnek olan bir ülke haline geldiğini anlatıyor. Ben bir öğretmen adayı olarak bu kitaptan birçok ders çıkardım fakat kitabı herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum. Zira buna fazlasıyla ihtiyacımız var.
17 etkileşim
Mervé

Mervé

@mervekkkaya
·
02 Eylül 2021 00:02
10/10 puan verdi
Bu muhteşem kitabın okunma sayısı neden bu kadar az, diye satırlarca yakınmak isterdim ama büyük bir utançla itiraf ediyorum benimde son 1 aydır bu kitap kafamda dolaşmaya başladı, hatta yeni fark ettim bile diyebilirim. Önce bir okurumuzun yorumuna denk geldim sonra övgülere.. sürekli akışıma
175 etkileşim

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 58.5
Erkek% 41.5
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Grigory Petrov
Grigory PetrovYazar · 16 kitap
Grigory Spiridonoviç Petrov, 20. yüzyıl başında Rusya’nın en tanınmış papazlarından, en çok okunan halk yazarlarından birisi idi. Görüşleri nedeniyle kiliseden kovulduktan sonra kendisini tamamen yazarlığa verdi; gazeteci ve hatip olarak kitleleri etkilemeyi sürdürdü. Bolşevik Devrimi gerçekleştiğinde ülkeden kaçmak zorunda kaldı, Yugoslavya Krallığı’nda geçirdiği son yıllarında pek çok eser kaleme aldı, konferanslar verdi. Eserleri, Sovyet döneminde ülkesi Rusya’da yasaklanmıştır ancak Bulgaristan’da ve o yıllarda yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nde etkili olmuş, devrin aydınlarını etkilemiştir. Beyaz Zambaklar Ülkesinde adlı kitabı, Türkçe’de en çok okunan yabancı eserler arasına girmiştir. 1869 yılında Peterburg’a bağlı Yamburg kasabasında dünyaya geldi. Babası bir meyhane garsonuydu. 1886’de din okulundan, 1891’de Peterburg İlahiyat Akademisi’nden mezun oldu ve din görevlisi olarak tayin edildi. Kilisedeki görevinin yanı sıra Mihaylov Harp Okulu, Aleksandrov Lisesi, Teknik Okulu ile Peterburg’un farklı liselerinde ders verdi. Bir hatip, gazeteci ve hoca olarak ünü yayılınca Çarlık ailesi tarafından prensleri eğitmesi için saraya davet edildi. Ancak fikirleri Kilise yöneticilerini rahatsız etmeye başlayınca 1903 yılında okullarda verdiği dersler kendisinden alındı ve kilisedeki görevinden çıkarıldı; saraydaki işinden de ayrılmak zorunda kaldı. 1907 yılında “zararlı gazetecilik faaliyetlerinden ötürü” Petersburg yakınında bir manastıra sürgün edilen yazar, manastırda bulunduğu sırada, adaylığını koymadığı halde Rusya’nın ikinci Duma’sına milletvekili seçildi. 1908 yılında Kilise yönetimine hitaben yazdığı mektupta yer verdiği eleştirilerine bağlı olarak Kiliseden aforoz edildi. Kendisine karşı açılan dava sonucunda din görevliliği mesleğinden ihraç edildi, 7 yıl Peterburg ve Moskova’da yaşaması yasaklandı ve 20 yıl bir süreyle devlet işlerinde çalışmaktan men edildi. Papazlık rütbesi alındıktan sonra ünü daha da artan yazar, 1908 yılından itibaren Kırım’da ikamet etti. Rusya’da ve yurtdışı ülkelerde gezerek çok sayıda konferans verdi. Yurtdışında gezdiği yerler arasında en çok Finlandiya’dan etkilendi. Yazıları, “Russkoye slovo” adlı gazetede her gün yayımlandı. Kitapları Balkan ve Avrupa ülkelerinde çevrilip yayınladığından yurtdışında tanındı. Petrov, Ekim Devrimi’nden sonra Bolşevikleri rahatsız eden görüşleri nedeniyle çeşitli baskılar görüyordu; ihtilal kaosunda yakınlarını ve oğlunu kaybetmişti. 1920’de Kırım’dan kalkan ve içinde ülkeden kaçan Denikin Ordusu mensuplarının bulunduğu son gemiye yalınayak ve üzerindeki pijamayla binerek hayatını kurtarmayı başardı. İstanbul’dan geçtikten sonra kısa bir süre Gelibolu’da kaldı ve daha sonra bir grup Rus göçmeniyle birlikte Yugoslavya Krallığı’na geçti. Sanatçı, Yugoslavya Krallığı’nda yöneticiler tarafından büyük ilgi gördü ve Belgrad Üniversitesi’ne profesör olarak tayin edildi. Son yıllarında üniversitedeki derslerinin yanı sıra, tüm ülkeyi gezerek konferanslar verdi; hatip ve gazeteci-yazar olarak büyük bir üne kavuştu. 1925 yılında sağlık durumu kötüleşen Petrov, mide kanseri nedeniyle ameliyat için devlet imkânlarıyla Paris’e gönderildi; ancak iyileşemeyerek 18 Haziran 1925’te hayatını kaybetti. Yakılan naaşının külleri eşi ve kızının yaşadığı Novi Sad kasabasında defnedildi. Mezarı daha sonra kızı tarafından Münih şehrinin Ostfriedhof Mezarlığına nakledildi. Bulgaristan’da yaşayan arkadaşı Bojkov’un bu ülkede kurduğu “Petrov Kültür ve Eğitim Cemiyeti” sayesinde kitapları Bulgarca’ya çevrilip yayımlanan yazar, bu ülkede büyük ilgi gördü. Özellikle 1925 yılında Beyaz Zambaklar Ülkesinde (Finlandiya) adlı eseri Bulgaristan’da yayımlandığında Bulgar Eğitim Bakanlığı tarafından kitlelere önerildi ve Bulgaristan’da tüm eserlerine karşı büyük ilgi doğdu. Petrov’un kitaplarının başarısı Türkiye’ye göç eden Bulgaristan Türkleri yoluyla Türkiye’ye ulaştı. 1928 yılında 3 ayrı kitabı Bulgarca’dan Türkçe’ye çevrilip basıldı. Özellikle Ali Haydar Taner’in çevirisi ile yayımlanan Beyaz Zambaklar Ülkesinde adlı yapıt, Türkiye’deki aydınların dikkatini çekti. Kitabın içindeki fikirler ülkede uygulanması gereken bir eğitim ve kalkınma modeli olarak görüldü. Eser, 2008’e kadar dört defa Türkçe’ye çevrildi ve en az 41 kez baskı yaptı.

Beyaz Zambaklar Ülkesinde Sözleri ve Alıntılar

Tümünü gör
Miaa

Miaa

@24hours
·
24 Temmuz 23:59
Ne söylemek mi istiyorum? Ben isyan etmek istiyorum... Papazla alay etmek, belki de onu öldürmek için buraya geldim... Sonuç başka türlü oldu...
7 etkileşim
Havva

Havva

@havvacicek0
·
15 Nisan 21:27
İsa," sevgi, sevgi, sevgi! İnsanları sevin! Her insanı sevin! Yaşayan her şeyi sevin! Tüm dünyayı sevin. Ağacı, taşı, sahildeki kumu ve gökyüzündeki yıldızları sevin. Herşeye can vereni sevin! Her şeyi sevin!' diyordu.
33 etkileşim
elif

elif

@elif772
·
05 Şubat 20:55
" Daha aranızdan düzgün bir domuz çobanı bile çıkaramazken kiliseden değerli papazların çıkmayışına neden şaşırıyorsunuz? Kiliseniz sizsiniz. Rahipler de sizsiniz. Onlar da sizin hamurunuzdan."
10 etkileşim
Kübra

Kübra

@rubikubus
·
12 Temmuz 19:56
İsa ‘Tanrı’yı hatırla,’ demiyordu. Tanrı’nın sıfatlarını, emirlerini ezbere öğrenin de demiyordu. İsa, ‘Sevgi, sevgi,sevgi! İnsanları sevin! Her insanı sevin! Yaşayan her şeyi sevin! Tüm dünyayı sevin. Ağacı, taşı, sahildeki kumu ve gökyüzündeki yıldızları sevin. Her şeye can vereni sevin. Her şeyi sevin!’ diyordu. İsa, ‘Tanrı’yı ve insanı sevin , çünkü peygamberlerin öğretisi dinin anlamı ve özü bu sevgide saklıdır,’ diyordu. Sevgi, çevremizdeki her şeyle yakın ilişki ve birlik duygusu, insanı, ulusları ve hatta bütün insanoğlunu dindar yapan şey budur,’ diye durmadan tekrar ediyordu sözlerini Luca MacDonald.
1 etkileşim
Yasemin KORKMAZ

Yasemin KORKMAZ

@YaseminKORKMAZ
·
02 Temmuz 19:54
"Kendi yaşamınızın kurucuları mısınız yoksa aptal, karnı tok solucanlar mı? Yoksa her şeyi yakıp yıkan yırtıcı hayvanlar mı?"
6 etkileşim

Beyaz Zambaklar Ülkesinde İletileri

Tümünü gör
Ben buradan devam :)
“Ülke insanının çoğunluğunun eğitimden yoksun bırakılmış olması bir cinayettir. Devletin kendi kendini yok edişi, intihar etmesi demektir.”
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Aç Mısınız?
Çocukları iyi besleyip giydiriyor ve sağlıklarıyla ilgileniyor olabilirler. Fakat çocuğun zihninin ve ruhunun doyurulması gerektiğini nadiren düşünüyorlar.
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Grigory Petrov
Grigory Petrov
" Siz öğretmenler çevresini aydınlatan parlak ışıklarsınız. Siz halka ışık tutmak için varsınız. Ve bir mum yakıldığında üstü kapatılmaz, etrafı aydınlatması için yükseğe, şamdanın üzerine yerleştirilir."
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
McDonald Afrika ve Çin gezisinde...
İnsanlar özünde kötü, kaba ya da gaddar değildir..... Ruhlarında Tanrı'ya ihtiyaç duymuyorlar.(Çinliler)
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Beyaz Zambaklar Ülkesinde