Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Beyza

Beyza
@alyeskax
116 okur puanı
Aralık 2017 tarihinde katıldı
Hiçbir zaman başkaldırma şansımız olmamışsa, asla kendiliğimize sahip olamamanın anlamsızlığını yaşa­mak kaderimizdir. On altıncı yüzyılda yaşamış olan mutasavvıf ve ilahiyatçı Jakob Böhme şöyle demişti: "Ölmeden önce ölen, öldüğünde çürür."
Reklam
Kendiliğimizi kazandırmaya yarayan bir yöntem ve­ya teknik yoktur. Böyle bir çözüm beklentisi, insanın tıpkı bir makina gibi düğmesine basılınca çalıştığını zanneden bir benliğin düşüncesidir. Zihin özerkliğin anahtarıdır. Sevgi ve duygudaşlığımızı diğer insanlara hissettirirsek, aynı şekilde karşılık görürüz.
..bu in­sanları acı çekmedikleri için güçlü olarak görürüz! Oy­sa bu "güçlüler" acıya katlanacak güçleri olmadığı için duygularından sıyrılmış insanlardır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Eğer başkaldırı sadece bir şeye karşı koymak amacı taşıyorsa, yani sadece başkaldırmak adı­na başkaldırıyorsak, kendi önemimizi azaltmış oluruz.
"Kesinlikle acıdığı için ağlamıyordum, ikinci dayak pek acıtmamıştı bile. Korku ve utanç beni uyuşturmuş­tu sanki. Ağlıyordum, biraz benden ağlamamı bekle­diklerini hissettiğim için, biraz da gerçekten pişmanlık duyduğum için, ama biraz da çocuklara mahsus ve ko­layca açıklanamayan daha derin bir kederden dolayı: Sefil bir yalnızlık ve çaresizlik duygusu; düşmanca bir dün­ya içinde hapsolmuşluktan değil, daha çok kuralları benim onlara uymamı gerçekten imkânsız kılan bir iyi ve kötü dün­yası yüzünden." (Such, Such Were The Joys, 1968)
Reklam
Soren Kierkegaard, 1849'da şöyle yazmıştı: "Günahın tersi er­dem değil, inançtır." Bu inanç, doğrular üzerine bir kendilik inşa etme olanağını yaratma amacıdır. Bu kesinlikle kolay değildir, birçoğumuz bundan kaçınırız, çünkü ancak itaatkâr olduğumuzda sorunsuz yaşabileceğimizi zannederiz, tıpkı bize söylendiği gibi.
Atalarımızın ve başka halkların sözde ilkelliği, kendi ahlaki eksiklikleri­mizi örtbas etmemize yarayan birer efsanedir. Bu an­lamda ilkel insan yoktur, sadece insanlıkları zarar gör­müş insanlar vardır.
Şizofrenler doğruya daha yakın, ama gerçeğe uzak­tırlar.
Psikopatoloji olarak adlandırılan olaydaki çelişki şu­dur; insanlar hem karşı karşıya oldukları bölünmüş dünyanın "gerçekliğiyle" çelişen bir duyarlılığa sahip­tirler, hem de onları bunaltan dünyayla özdeşleşmiş durumdadırlar, işte bu yüzden hastalanırlar.
1.250 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.