Birhan Keskin "...ben zaten o ilk acıyla ölmediğimde, çok gücenmiştim hayata." demişti, Camus ise; "Ama acı..“insanların” gerektiği zamanda ölmemesi demektir.."
Usul usul Yaklaşan gölgeler beni takip ediyordu her şeye rağmen yürümeleri mi hızlandırıyordum ya o gelenler bana yetişirlerse bu kesinlikle felaketim olurdu belkide bir çocuk gibi ağlardım işte bu kadar korkuyorum onlardan Sebebini bilmediğim bir korku ve tanımadığım o gölgeler sürekli peşimdeler belki de aklımın içindeler bilmiyorum ki hiçbir
Reklam
İyisiyle Kötüsüyle İnternet Kitapçıları
Size yaptığım iki kitap alışverişinden bahsetmek istiyorum. İlki yaklaşık bir ay önce BKM Kitabevinden yaptığım online sipariş, diğeri ise daha birkaç gün önce Babil Kitap'tan yine online yaptığım alışveriş. Biri hüsranken diğeri beni çok memnun ettiği için sizlerle paylaşmak istedim. Son zamanlarda farklı internet kitapçılarını denemek istedim
Sayfa:264
-Sanırım yine kıyıya vurduk.. Şuan deniz kıyısında değiliz aslında, sen uyuyorsun, ben odamda oturmuş önümde bilgisayarım sana yazdığım kitabım ve elimde kalemim; ben kulağına fısıldıyorum o boş sayfaları dolduruyor saat bilmem gecenin kaçı. Bu gün yeniden seninleydik ama konumuz bambaşkaydı, ben başkasını sen bir başkasını anlattın gülümsüyorduk sanırım yorgunduk tükenmiştik "Biz" diye bir şey kalmamıştı. O an anlamadım ama; şimdi bu bana neyi hatırlattı biliyor musun ? " Başka sevgiler de teselli bulunca işte biz o gün Tükeneceğiz işte biz o gün Ayrılacağız." demiş Sezen abla bu da bur da dursun.
Birhan Keskin "...ben zaten o ilk acıyla ölmediğimde, çok gücenmiştim hayata." demişti, Camus ise; "Ama acı..“insanların” gerektiği zamanda ölmemesi demektir.."
Bazı şeyleri unutamıyor işte insan... Ne boğazında düğümlenen sözcükleri, ne vedalaşamadan ayrıldığın insanları, ne şimdiki aklim olsaydı dediğin geçmişini ve ne de düşündükçe "ben bunu nasıl yapmışım " dediğin içini kavuran pişmanlıklarını. Hayat bazen doğru kararlar için anlık fırsatlar sunuyor, bazen de atamadığın her adim için sonu gelmez pişmanlıklar... Ve şu zamanda ne kadar uzun sürerse bir iyilik hali, bende bir o kadar iyiyim işte. Dallardaki meyveleri, yoldaki bir kaç papatyayı görmese gözüm, inan haberim bile olmaz yazdan ve bahardan. Yalan değil, çoğu zaman keyif almıyorum bu hayattan. Bir kaç defa, kaçıp gitmek de istemedim değil aslında. Ama yeni başlangıçları ve o bilindik sonları kaldırmaz artık diye yüreğim, vazgeçtim. Senin anlayacağın, bazı şeyler için fazlasıyla yorgun ve üşengecim. Ama gözlerim ne zaman huzur çekse ve bir bardak çayı içim, atıyorum kendimi yalnızlıklar diyarına. Katlanılması zor boş muhabbetlerden, samimiyetini yitirmiş yüzlerden daha iyi geliyor bana, bu suskunluk, bu yalnızlık. İçimde tarifsiz bir ağırlık var. İster adına tükenmişlik de, ister karamsarlık. İster yorgunluk de, ister huzursuzluk. Bu aralar böyleyim işte.
Reklam
234 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.