Ronald D. Laing, Batı uygarlığının aşkınlığı baskılayıcı doğasını eleştirir ve seküler terapisti 'köre yol gösteren şaşı' olarak niteler: “Seküler bir dünyada yaşıyoruz. Bu dünyaya uyum sağlamak için çocuklar vecd halinden vazgeçerler. Manevi olanın yaşantısını yitirmişken, bizden iman etmemiz bekleniyor. Ama bu iman, vaki olmayan bir gerçeğe inanma şeklinde ortaya çıkıyor. Amos'ta, ülkede bir kıtlığın ortaya çıkacağı bir zamanın geleceği, bunun 'yiyecek kıtlığı ya da susuzluk değil, Tanrı'nın sözlerini işitme kıtlığı olacağı' hakkında bir kehanet vardır. Bu zaman halihazırda gelmiştir. Bu, içinde bulunduğumuz çağdır."
Sıkmayan, mesajı net olan güzel bir kısa roman. Amos Oz İsrail'in en iyi yazarlarından gerçekten. Savaş karşıtı kişiliği ve yazılarındaki bu doğrultuda mesajlar oldukça hoş.
Kitapta İngiliz işgalindeki Kudüs'te yahudi bir çocuğun gözünden yaşananlar verilmiş. Vaadedilmiş topraklarına Hitler zulmünden kaçıp gelen bu insanlar ve oradaki Arap halk arasındaki durum bence çok doğru yansıtılmamış fakat bir çocuğun gözünden olaylara baktığımız için mazur görebilirim.
Akıcı bir kitap. Mutlaka okuyun diyemem ama fena değildi.
Ben-Gurion'un teritoryal yayılma politikasının nitelik ve kapsamı, oğlu Amos'a Londra’dan gönderdiği 5 Ekim 1937 tarihli mektubundaki şaşırtıcı derecede açık sözlü ifadeleri sayesinde gözler önüne serilmiştir. Ben-Gurion bu mektupta Yahudi devletinin ateşli bir savunucusu olduğunu itiraf ederek, Filistin'in parçalanması pahasına dahi olsa bu devletin bir nihayet değil, ancak başlangıç olacağı varsayımı üzerinde durmuştu. Böyle bir devlet Yahudilere sınırsız göç imkânı, Yahudilerce yönetilen Yahudi ekonomisinin gelişimi ve birinci sınıf bir ordu kurma şansını verecekti. Ben-Gurion "Arap komşularımızla uzlaşma ve karşılıkiı anlaşma yoluyla ya da başka bir yolla ülkenin geri kalan her yerine yerleşeceğimizden eminim" diye yazmıştı. Hem aklı hem de kalbi Ben-Gurion'a şöyle demekteydi: “Vaat edilmiş toprakların tümünde olmasa da, Yahudi devletini bir kez kur. Gerisi zaman içinde gelecektir. Gelmek zorundadır."