Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Zevkler ve renkler tartışılmaz ama neden bu kadar sevildiğini anlamadığım bir roman oldu. Bazı olayların gereksiz uzatıldığını düşünüyorum. Tolstoy'un dili güzel ama İnsan Neyle Yaşar'daki başarısını ben bu kitapta göremedim. Yer yer sıkıldığım oldu. Kiti'nin mızmızlığı, Levin'in değişken ruh hali benim için aşırı çekilmezdi. Klasik diye beğenilecek diye bir kural yok bence. Basitti. Biraz boynuz, biraz depresif ruh halleri içinde geçmiş kitap. Oblonskiy de aşırı itici bir karakterdi. En fazla 500 sayfa olabilecek şey niye 2 katına çıkarılmış anlamak zor.
Anna Karenina
İsminin hâlâ neden Anna Karenina olduğunu anlamasamda kitap her yaşta insana farklı şeyler anlatacaktır.
Kitap genel itibariyle evliliği konu almış ve aşk evliliği mantık evliliği çıkmazinda gezdirdi biraz.
Mutluluğu arama, bulma veya bulduğunu sanma, mutluluk nedir? gibi sorunlar üzerinde durulmuş.
Kitap yayınlandığı dönemde fazlasıyla ses getirmiş ve birçok insani rahatsiz etmiş çünkü içerisinde sosyal ve siyasal fazlasıyla ağır eleştiriler var örneğin fransızcanın günlük dilde gereksizce kullanılması (Türk edebiyatında da bu tarz bir dönem olmuştur örn. Araba sevdası romani)
Tartışmasız kitabın en muhteşem en çarpıcı kısmi son bölümde Levin karakterinin iç dünyasında yaşanan o karmasaydı muhteşem zevk alarak okudum.
Okumayı düşünenlere söylemek istediğim evet çok uzun bazı yerleri gereksiz uzun fakat nefes kesici bir kitap şunu da dip not düşmek istiyorum kitap bitince çok erken bitti ya daha devam etmeliydi dedim bunu bana dedirtti :)
Umarım keyif alarak okursunuz iyi okumalar :)
Tolstoy amcamız ayrıntılarıyla gerek görsel gerek ruhsal betimlemeleriyle 19.yy Rusya'sında uzun soluklu bir geziye çıkarıyor okuyanları.
Karakter sayısı oldukça fazla. Ve hepsi üzerinde de hatrı sayılır düzeyde durulmuş. İki farklı evliliği işleyen Tolstoy evliliklerin gidişatına adım adım dahil etmiş bizi de.
Karakterler arası sayfalarca süren siyasi,toplumsal bazen de felsefi tartışmalar mevcut. Bu kısımların daha da ağırdan alınıp anlaşılmadan geçilmemesi gerekiyor. Düşünsel manada fazlasıyla doyurucuydu ve taraf tutmadan geçemiyorsunuz.
Kitapta 700 800'lere varınca artık sanki hiç bitmeyecekmiş gibi geliyor. Şahsen benim okumam çevresel faktörlere bağlı olarak tahminimden çok çok daha uzun sürdü ve bir süre sonra parçam haline geldi. İtiraf edeyim bitirdiğimde derin bir oh çekmedim değil.
Anna karakteri yanlış kararlar verip bencilce davranışlar sergilemişti. Tolstoy amca bunu söylediğimi duysa kafama bir şeyler atabilirdi. Bir dergide okumuştum "Anna benim kızım gibidir,ona kötü söz söylemeyin."
Huysuz,müşkülpesent Tolstoy amcamız Anna'yı evladı bilmişse kızdırmayalım ve Anna'mızı aklımızın bir köşesinde tutup ondan güzel dersler çıkaralım.
Tolstoy Ocak 1873 yılında yaşadığı yerin yakınında meydana gelmiş gerçek olaydan esinlenerek ortaya çıkarmıştır Anna karakterini. Anna Stepanova Prigov adındaki genç kadın sevgilisi tarafından terk edilince kendini bir trenin altına atarak intihar etmiştir. Tolstoy da bizzat gidip olayın geçtiği yerde incelemeler yapmıştır.
Romanın ismi
Yeni kalktım kitabın başından . Ne düşünmem gerektiğini bilmiyorum açıkçası . Ne hissetmem ne söylemem gerektiğini de , anlamlandıramadığım bir etki var üzerimde . Lakin bunu yazara duyduğum samimiyete yormak da mümkün açıkçası. Sanırım ben kitabı bir okur gözünden okumayı reddedip tolstoy 'un bakışıyla takip etmeye çalıştığımdan olsa gerek , yalnızca hüzün duyuyorum içimde .
Böyle bir esere ancak 10/10 puan verebilirim. Anlatılan iç içe geçmiş pek çok olay, ilişki ve düşüncenin sürükleyici olup olmadığı, okuyucunun ilgisini çekip çekmediğinden tamamen bağımsız olarak bu detayda kurgulanıp, tasvir edilmiş olması gerçekten etkileyici. Daha önce okuduğum ve bundan sonra okuyacağım tüm romanları, izlediğim/izleyeceğim tüm filmleri, gördüğüm/göreceğim tüm tabloları kısaca tüm sanat eserlerini değerlendirmekte bir referans noktası oluşturur nitelikte. Sonuçta Tolstoy'un neden bu kadar büyük bir yazar olarak kabul edildiğinin belgesi niteliğinde bir kitap.