Bir gün evladıma hikâyemi anlatmak yerine okumak için yazıyorum...
Canım evladım, sen istemediğim bir şey yaptığında bile hakkım hep helal kalacak sana, hakkımı helal etmiyorum tehdidiyle karşılaşmayacaksın sen hiç. Ben senin dert ortağın olacağım ama sana dert anlatıp boyundan büyük yüklerin altında ezmeyeceğim seni söz. Benim yapmak isteyip de yapamadığım hiçbir şeyi sen yapmak zorunda değilsin, beni memnun etmek, onurlandırmak zorunda değilsin. Sen bu dünyaya kendin olmak için geldin ve benim mutsuzluğumun bedelini sen ödemeyeceksin. Sen bana her baktığında tebessüm eden bir anne göreceksin, varlığın hiçbir zaman yük olmayacak bana ve sana kendini hiçbir zaman yük gibi hissettirmeyeceğim. Senden bana annelik etmeni, küçücük bedeninle bana hizmet etmeni beklemeyeceğim. İlk aşkını yaşarken de ilk hayal kırıklığını tadarken de annen hep yanında olacak. Annen senin için her zaman huzur bulduğun kucak, dertlerden kaçmak için sığındığın sığınak, dünyanın öbür ucunda bile olsa, “Gel annem,” dediğinde uçup gelecek Hızır'ın olacak