“Zezé, seni davet etsem kabul eder misin?”
Olup biteni anlamaya başlıyordu. Ama yemek yemediğim halde çağrısını kabul etmek
istemiyordum.
“İçeri girelim. Annem sana bir tabak hazırlar. O kadar çok şey, öyle bol pasta var ki…”
Göze alamadım. Son günlerde bazı kimselerce pek hırpalanmıştım; birkaç kez sağdan soldan
şu sözleri işitmiştim:
‘Sana kaç kez söyledim, bu sokak süprüntülerini eve doldurma diye! ’