Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
376 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 günde okudu
Bilinç ve Zihin Hakkında Felsefe'
Mevzu zihin ve bilinç olduğunda karmaşıklıklar ve belirsizlikler hem bilimde hem de felsefede kendini çokça göstermiş. Bilim adamları zihnin perdelerini araladıkça felsefeciler de kuramlarını sergilemekten geri kalmamışlar... Zihin felsefesinin temellerine indiğimizde özellikle Descartes, Kant, John Locke, Thomas Reid, Gilbert Ryle ve (daha geçmişe gidersek) tabi Platon, Aristoteles, Aquinas ve Ockhamlı Wiliam gibi daha bir çok isim saymak mümkün... İçerikte ise: 1-Zihin-beden sorunu (Zihinsel içerik nereye kadar kavramsaldır? Zihinler bedenlerin dışında da varlığını sürdürebilir mi? Descartes’in zihin-beden dualizmi) 2- Edmond Husserl ve Fenomenoloji (Zihinsel şema yoluyla görmek ve algılamak ya da “Temsiliyet”) 3-Merleau Ponty-Fenomenolojik Zihin ve Beden Felsefesi ( Biliş ve kavrayışların bedenleri nasıl yönlendirdiğine dair) 4- Gilbert Ryle ve Mantıkçı Davranışçılık (Kartezyen zihin tanımı) 5-Bilincin Özdeşlik Kuramı 6-Nedensel Zihin Kuramı (David Lewis ve David Armstrong) 7-Bilgisayımsal İşlevselcilik (Hilary Putnam) 8-Jerry Fodor ve Temsilci Zihin Kuramı 9-Normatif Zihin Modeli (Donald Davidson ve Daniel Dennett) 10-Temsilciliğin İzlenmesi =Belirli durumların nasıl olduğu hakkındaki fenomenal bilinç kuramı (William Lycan, Fred Drestke, Michael Tye) 11- Bedensel Biliş Kuramı (Andy Clark ve Antonio Damasio) 12- David Chlamers Zihin ve Bilinç Hakkında 13-Ve son olarak yazarın kuramlara dair bakış açısıyla bitiyor. NOT: Kitabın üslübu ve sunuşu biraz karmaşık.
Zihin Felsefesi
Zihin FelsefesiAndrew Bailey · FOL Kitap · 201921 okunma
Reklam
Durumun bilinçli bilgisi ve davranışınızın gelecekte neden olacağı koşulların farkındalığı, doğal duygunuzu baskılama kararı vermenize yardımcı olur. Yine de yaşınız ilerledikçe bunu çok yapmamaya çalışın. Bu çok enerji tüketir.
Bilinç ve zihin eş anlamlı değildir. Temel anlamda bilinç, zihne benlik dediğimiz bir referansın işlemiş olduğu, zihnin kendi varlığının ve çevresindeki nesnelerin varlığının farkında olduğu bir süreçtir.
Sayfa 186Kitabı okudu
Duygular bedenin tiyatrosudur, hisler ise zihnin. Ethica, B.III
Hisler, onlara sahip olan organizma tarafından bilinir hale gelince, hayatı yönetme süreçlerini geliştirirler. Hislerin arkasındaki mekanizma, hayatta kalma için gerekli olan biyolojik düzeltmeleri organizmanın her andaki farklı durumlarına ait bileşenleri açık ve vurgulanmış bir formda sunarak gerçekleştirir.
Reklam
Acaba gün içinde kaç kere kendimizi nedenini bilmeden çok iyi, zinde ve umut dolu ya da aksine hüzünlü, gergin hissediyoruz? Bu gibi durumlarda, sıkıntılı ya da umutlu düşüncelerin bilinçdışımızda işlenmiş olması muhtemel.
Doğanın, sanatçıların ve mühendislerin yaptığı gibi tasarıma göre işlemediğini biliyoruz. En basit amipten insana kadar olan bütün canlılar, hayata ilişkin basit sorunlara nedenselliğe göre değil, otomatik çözümler sağlayacak araçlarla dünyaya geliyor.
Spinoza'nın ileri sürdüğüne göre arzular öyle güçlüdür ki mantıksız bir tutku gibi zararlı bir arzunun üstesinden gelmenin tek yolu onu daha güçlü, mantıkla tetiklenen bir olumlu arzuyla yenmektir. Başka bir deyişle, Spinoza negatif bir duyguyla ondan daha güçlü, ama pozitif, akıl yürütme ve entelektüel çabadan gelen bir duyguyla savaşmamızı önermişti.
Modern toplumlarda öfke ve hüzün, yapıcı olmaktan uzak duygulardır. Fobiler kişinin elini ayağını bağlar, engel oluşturur. Ancak yine de öfke ve sinir doğru koşullar altında olduğunda ne kadar çok canın kurtulduğunu bir düşünün. Bu tepkiler, evrim sürecinde elenmeden kalmayı başarmıştır; çünkü doğrudan hayatta kalmayı desteklerler.
Reklam
Spinoza bizlere mutluluğun, kötü duyguların zulmünden bağımsız olmanın verdiği güç olduğunu söylüyor. Mutluluk erdemin, değerlerin ödülü değildir. Mutluluğun kendisi bir değerdir.
Spinoza
“Eğer kurtuluş elde hazır ve çok çaba harcamadan ulaşılabilir olsaydı, hemen hemen herkes tarafından göz ardı edilmeyecek midir? Ender olan mükemmeli elde etmek zordur.”
Duygu, bir geçiş ve kargaşa, bazen de vücudun alt üst olması meselesidir.
Yaşamsal anlamda duygu ve ilişkili tepkimeler, hislerden daha önce geliyormuş gibi gözüküyor. Duygular ve ilişkili olaylar, zihinlerimizin dayanağını oluşturan ve bizim aydınlatmak istediğimiz hislerin dayanağını oluşturur.
İyi eylemler, birey için iyi olanı doğal duygular yoluyla başkalarına zarar vermeden üretenlerdir. Bu yasak çok nettir. Başkasına zarar vererek ama birey için iyi olduğu için yapılan davranışlar iyi değildir, çünkü bu davranış dönüp dolaşıp o kişiye zarar verir.
753 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.