İnsanlar şehir gibiydi. Bazı kötü yönleri var diye bütün şehirden nefret etmezdiniz. Sevmediğiniz yanları, birkaç tane tehlikeli ara sokağı ve mahallesi olabilirdi ama bir şehri yaşanır kılan şey iyi yönleriydi.
İnsanlar şehir gibiydi. Bazı kötü yönleri var diye bütün şehirden nefret etmezdiniz. Sevmediğiniz yanları, birkaç tane tehlikeli ara sokağı ve mahallesi olabilirdi ama bir şehri yaşanır kılan şey iyi yönleriydi.
Gerçekte, bizim yan yana giden iki tür ahlak sistemimiz vardır: Birisi öğütlediğimiz ama uygulamadığımız ahlak; öteki de uyguladığımız ama sadece ara sıra öğütlediğimiz ahlak.
Niyet
Babaannem bahçesine kendine yetecek, hepimize tadacak kadar sebze meyve diker. Her ne kadar “kendini yoruyorsun” diye söylensek de “ben mutluyum" dediği için onun o yeşillikler arasında usul usul dolaşmasına, güçlükle eğilip kalkmasına bir şey diyemiyoruz. Fakat itinayla dikiyor sebzelerini. Öyle her bulduğu boşluğa bir tohum bırakmıyor. Fasulyeler bir yana, domatesler başka yere, kabaklar kenara... Nedenini sordum birgün. "Sevmezler birbirlerini..." dedi. Fasulye uzun oluyor, domatese gölge düşürüyor, güneşini kesiyor. Günebakanlar fasulyelerden uzun, onlar da ona gölge düşürüyor. Kabak ve asma birbirini sevmiyor, onları ayrı tutmak lazım, asmanın altına nane diksek daha iyi...
İnsanlar arasında da böyle. Birbiriyle geçinenler var, geçinemeyenler var. Her yere dikilebilecek, ara bulabilecekler var... Negatif ve kötümser olanlar var, duruşlarıyla, sözleriyle, kem bakışlarıyla senin ışığını kesiyor, yaşama hevesini emiyor... Kavgacılar var... Söylediğin her şeyi yanlış anlayıp seni tersliyor, kolundan tutup kavgaya çekiyor... Gülmeyi bilme- yenler var... Sana ve hayata sürekli çatık kaşlarla bakıyor. Tüm bunların gölgesinde yine de gülebilmek, öfkelenmemek, sakin kalabilmek, alttan alabilmek için sınanıyoruz. Gölge ediyor senin mutluluğuna. Gölge düşürüyorsa; ışığını alıyorsa, “niyetiniz uyuşmuyorsa” zorlamamak lazım. Arkadaşlık önemli evet, çok önemli... Gel gelelim, ondan daha önemli bir şey var: Niyet...
-kapısına paspas olacak kadar sevdiğin adamdan birdenbire nasıl vazgeçtin dediler mesela bana, çocuğumu anması yetti. onu öldürmemi sağlayan şey tek kelimeydi. fakat cenazesi içimde kaldı, onu da kaldırıcam bir ara.