Kadının evinin sokak olduğu bir asra düştük. Evlerde duramaz olduk. Evden
çıkmayı özgürlük sandık. Çarşı-pazar, kafeteryalar can sıkıntılarını gidermek için
bekleşen kadınlarla dolu.
Evler kadınları sıkarken sokaklar kayıp mutluluğun arama yeri oldu. Boş
kalmış evlerden bakıp kadın dolu sokaklarda Sizi düşünüyoruz. Bizi uyaran o
şefkatli sesinizi duyuyoruz.
Sanki arkamızdan tutup “Yapmayın, nefsin oyununa gelmeyin!” diyorsun.
Lahuti bir kelam düşüyor karmaşık kalplerimize.
Buyuruyorsun:
“Kadın dışarı çıktığı zaman şeytan ona gözünü diker (onu günaha nasıl alet
edeceğini hesap eder).”
[62Tirmizî, Radâ 18
"Çünkü tüm terk edilişler en çok kadını incitir. Kızılmaya, kırılmaya, ayrılığa kadın ruhu takat getiremez. Hasılı tüm duyguları ile incitilmek kadın için kaldırılmaz bir acıdır. "