Bir ara iyileşen padişah, avlanmaya çıktığı Beykoz tarafında tekrar ağırlaştı. Yakınlarının tavsiyesiyle, düşkün olduğu içkiye tövbe etti ve şarap kadehlerini kırdırdı….. Bazı musahiplerinin teşvikiyle birkaç aydır tutmakta olduğu tövbesini bozarak içki içti ve tuzlu, baharatlı yemekler yedi. Buradan Topkapı Sarayına geldi ve bir daha kalkmamak üzere rahatsızlandı… 9 Şubat 1640 ( 16 Şevval 1049 ) Perşembe gecesi kardeşi Şehzade Kasım’ı öldürttüğü odada Silahdar Mustafa Paşa’nın kolları arasında son nefesini verdi. O sırada 28 yaşının içindeydi…. Cenazesi eski Türk geleneklerine uygun olarak, gazalarda bindiği atları tersine eyerlenmiş olarak tabutunun önünde yürütüldü. Naaşı büyük bir izdihamla babası I. Ahmed’in Atmeydanı’ndaki türbesine götürüldü ve orada defnedildi.
Sayfa 174 - Kronik
Yaşarken bilmeli yar değerimi Mezar taşlarımı sevsen ne fayda Gönül gözlerinle gör değerimi Ölürsem dizini dövsen ne fayda
Geri115
154 öğeden 151 ile 154 arasındakiler gösteriliyor.