RP, elinde tuttuğu yerel yönetimler KİT'ler aracılığıyla, mevcut sendikaları dize getirme, kendine yakın olanları güçlendirme taktiği gütmeye başladı,
Özellikle, yerel yönetimlerde işçi-memur çıkarılması yoğunlaştı. Şubat 1997 verilerine göre, RP, elindeki toplam 425 belediyede üç aşamalı kadrolaşmaya gidiyor. İlk aşamada, çalışanları işten atıyor veya sürgün ediyor. Sözgelimi 1996 yılı sonu itibarıyla 7.000'i İşçi, 3.000'i de memur olmak üzere toplam 10 bin kişi işten atılmış: 4.200 memur sürgün edilmiş; 12 bin kişinin davası henüz yargıda. İkinci aşamada, atılanların yerine RP'li veya yakınlarının alınmasıdır. Üçüncü, aşamada sürgün olayı söz konusu.
Bunun doğal sonucu olarak, Türk-İş ve DİSK gibi büyük sendikalar işçi kaybetmeye başladılar. Çalışma Bakanlığı'nın 1997 başındaki verilerine göre, toplam 4 milyon 111 bin 200 işçiden, 2 milyon 713 bin 839'u sendika üyesidir. Bunun 2 milyon 11 bin 466'sı Türk-İş; 322 bin 987'si Hak-iş; 311 bin 885'1 de DİSK'te kayıtlı. Önemli olan şudur; Temmuz 1996-Ocak 1997 arasında Türk-İş üyeliğinden 2 bin 986; DİSK üyeliğinden 1.161 işçinin istifa etmesi: RP yakınlığıyla tanınan ve İslamcı sendikacılığı benimseyen Hak-İş saflarında 5 bin 722 işçinin toplanmış olmasıdır.
Hak-İş'e bağlı Hizmet-iş Sendikası'nın, 30 bin işçi adına, RP'li belediyelerle yaptığı toplu sözleşme maddeleri arasında şu ibarelerin yer alması ilgi çekici: "Hac ve Umre ziyaretleri sırasında işçiye izin verilmesi; Kur'an kursuna giden işçi çocuklarına öğrenim yardımının yapılması",
Sayfa 145 - Doruk Yayıncılık, 2. Baskı: Haziran 1997