Rasulüllaha göklerin ötesinden yirmi üç sene boyunca haber geldiğine gerçekten inanan bir insanın mi'rac hadisesini yadırgaması, gerçekten olacak iş değildir
Allah her şeyi kendi nurundan yarattı. Allah’ın nuru bir umman, yaratılmış her şey onun dalgaları ve köpükleri. İnsan, yaratılmışların en üstünü olmak dolayısıyla Allah’ın tecellisine en ziyade layık olandır. Güneşe göre bir zerre; ummana göre bir damla. Her damla ummandan bir parça ve her damlada ummanın bütün özellikleri var. Onun içindir ki iki cihan güneşi Muhammed Mustafa, ‘Kendini bilen Rabb’ini bilir’ buyurmuştur. Nerede bir damla varsa ummana koşar. Her damla ummanı özler; her parça bütününü arar. Alem Adem içindedir, Adem de alem içinde. Dervişin marifeti kendini silmek değil kendini bilmekledir.”
Allah her şeyi kendi nurundan yarattı. Allah’ın nuru bir umman, yaratılmış her şey onun dalgaları ve köpükleri. İnsan, yaratılmışların en üstünü olmak dolayısıyla Allah’ın tecellisine en ziyade layık olandır.Güneşe göre bir zerre; ummana göre bir damla.Her damla ummandan bir parça ve her damlada ummanın bütün özellikleri var.Onun içindir ki iki cihan güneşi Muhammed Mustafa, “Kendini bilen Rabb’ini bilir“ buyurmuştur. Nerede bir damla varsa ummana koşar.Her damla ummanı özler; her parça bütününü arar. Âlem Âdem içindedir, Âdem de âlem içinde.Dervişin marifeti kendini silmek değil kendini bilmekledir.“ Aslanlı Tebessüm Sultan demiş gibi, “Derviş her ne ararsa kendinde aramalıydı.”