" ... bir şeyi sırf görüyor olmanız o şeyin orada olduğu anlamına gelmez. Bir şeyi görmüyor olmanız da orada olmadığı anlamına gelmez, mesele duyularınızın dikkatinizi neye çektiğidir."
Douglas Adams, Otostopçunun Galaksi Rehberi
Sayfa 56 - Metis yayınlarıKitabı okuyor
Arthur: Yani zihnimin içini görebileceğini mi söylüyorsun sen?
Marvin: Evet, bu kadar küçük bir şeyle yaşayabildiğini görmek beni şaşırtıyor.
Sayfa 283
“…dediğim gibi, ben burada yeniyim. Hayat benim için tam anlamıyla yabancı. Anlatsana neye benziyor?”
Dünyalı, üzerinde yaşadığınız gezegen farelerce ısmarlanmış, parası farelerce ödenmiş ve farelerce işletilmekteydi. Yapılma amacına ulaşılmasından beş dakika önce yok edildi, böylece bir yenisini yapmak durumunda kaldık.”
Sonsuzluk düz ve tekdüze görünür. Geceleyin gökyüzüne bakmak sonsuzluğa bakmaktır... uzaklık algılanamaz, öyleyse bir anlamı da yoktur.
Şurası ilginçtir ki yunuslar Dünyanın yaklaşan yıkımının farkındaydılar ve insanları bu tehlike karşısında uyarmak için birçok girişimlerde bulundular: ama iletişim çabalarının birçoğu futbol toplarını zıplatmak ya da yiyecek için ıslık çalmak şeklinde eğlendirici girişimler olarak yanlış yorumlandı
Bazı şeylerin aslında göründükleri gibi olmadıkları önemli ve çok bilinen bir gerçektir. Örneğin, Dünya denen gezegende, insanoğlu her zaman kendisinin yunuslardan daha zeki olduğunu varsaymıştır çünkü bir sürü şey becermiştir... tekerlek, New York, savaşlar, vesaire... bu arada yunusların bütün yaptığı ise suya dalıp çıkmak ve eğlenmek olmuştur. Buna karşılık, yunuslar da her zaman kendilerinin insanoğlundan çok üstün bir zekaya sahip olduklarına inanmışlardır... tamamıyla aynı nedenlerden dolayı.
uykuya dalmadan önce beş yüz doksan yedi bin milyon koyun saydı.
" Sabahın dördünde, üzerine boşluğun dehşeti çöktü, daima ve sonsuza kadar uyanık kalmanın dehşeti. "
Sayfa 150Kitabı okuyor
Başım ağrıyor umarım hafızam siliniyordur:)
Oldukça fazla şey gördüm ve yaşadım.
Şükürler olsun ki çoğunu unuttum..