''Aşk söz konusu olduğunda, ikinci de üçüncü de sonuncu da ilktir.''
Sayfa 10Kitabı okudu
Rakıya ikisi de uzaktır. Edip Cansever de votka sever. Votka sıkıntının içkisi olmalı, der. Çünkü, votka fazlalıkları olmayan bir içkidir. Rakıda hep bir fazlalık vardır. Yanına hep bir şeyler ister.
Sayfa 8Kitabı okudu
Yaşamı boyunca en önemli dostunun Edip Cansever olduğunu düşünür. Her ikisinin de istediği ölçüde bir dostluk.. Hem şiir konuşulabileceği, hem salata tarif edilebildiği; entelektüel ortamlardan uzakta kalabileceği, bir deniz kıyısında saatlerce oturabileceği dostunun soy ismini düşünür. Elindeki kadehe bakar. Gülümser: İçinden 'Hem Edip hem Cansever' diye geçirir. Zevkiyle, yaşama anlayışıyla bir noktada birleşebildiği bir dost için bile İstanbul'un sevilebileceğine inanır.
Sayfa 8Kitabı okudu
"Büyük saatin altından her şeyi akıp gider bir katı hüzün kalır."
Yaşamını zehir Eden kemik kırıklarının ardında kırgınlıkları da vardır. Sanki bu kırıklar, bir tür dünyadan el etek çekme tavrıdır. Bir kere kolunu kırar, bir kere kalçasını, yani ciddi kırıklardır hepsi. onlara gereğince bakmaz. Sık sık, dirseği kırılır, kolu kırılır. Accident Prone'nin 'kazaya yatkın' diye anlattığı kişilerdendir. Tomris uyar yaptığı araştırmalarda bu tür kişilerin iyi yaptıkları işlerin düzenini yükseltemediklerinde ya da bir şeyle yüzleşmek istemediklerinde, biraz da bilmeden bu tür kazalar uğradıklarını öğrenir.
Güzel yorgan iğnesi
Bir karanfil sapı
Güzel geçmiş bir vakit
Güzel öğle sonrası
Toplanıp bir odanın
En güzel geçmişine
Dünyayı ısıtalım
senin için alışılmış şeyler söylesem sana yaraşmaz
kış gecesi amcamızdır bahar yakından kardeşimiz
dörtlükleri bozarım çünkü Dağlar ne güne duruyor
kıyılar ve eskimeyen her şey seni anlatmak için
‘Ufacık kurumuzda dolaşırdım korkuyla ve Allah'ı arardım serçe yuvalarında’
Güzel bir dizeyi yanlışlıkla yazdığı zaman ‘Ay kalemimden kaçmış’ der.
Posof'ta şiir dağlardan Banerhev köyüne inmiştir. Ceketi ve atın dizginleri yağmur altındadır.