Sarayburnu'nun önünden geçerken, bir dakika, bir dakika daha geçti. Işık ve renkle dolu geniş bir alan gözüme çarptı. Burnu geçmiştik ve... İşte karşımızda, İstanbul şehri. Sonsuz, yüce ve fevkalade! Kainatın ve insan soyunun ihtişamı. Demek ki böyle bir güzellik sadece bir hayal değilmiş. Sayfa: 29-30
Gözlerimiz dört yüz yıllık şan, zevk, aşk, entrika ve kanla taçlanmış yükseklere— tahta, hisara ve büyük Osmanlı İmparatorluğu'nun mezarına— sabitlenmiş halde öylece dururken hiçbirimiz konuşmuyor, hareket etmiyorduk. Sayfa: 26-27
Reklam
Öğretmen
Öğretmeni sev! Çünkü onlar emekleri pek konuşulmayan ve değerleri ödenmeyen geçmişten daha üstün bir gelecek yaratmak için uğraşan işçiler…
Sayfa 78 - KapraKitabı okudu
Öğretmen
“Öğretmenine saygı duy ve onu sev,oğlum! Çünkü öğretmenin kendisini unutacak çocukların iyiliği için kendi yaşamını feda ediyor.”
Sayfa 78 - KapraKitabı okudu
Özür Dilemek…
Paketin üzerinde “Size bunu hediye ediyorum.” yazdığını gördük. Paket açıldığında içinden çıkan karşısında şaşkına döndük. Bu, zavallı Garoffi’nin sürekli bahsettiği , bin bir emekle biriktirdiği, umudu ve hazinesi posta pulu albümüydü. Özür dilemek için neredeyse canının bir parçasını hediye etmişti.
Sayfa 69 - Özür Dilemek… Şimdiki Zamanda… Peki Çocuklar ya da Biz..Kitabı okuyor
Sakın işten gelen bir işçi hakkında “ Pasaklı biri.” deme! Onun yerine şöyle de! “ Giysilerine emeğinin izleri , kalıntıları bulaşmış .” Bunu sakın unutma!
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.