Doğru! Bâzıları iç muhteva olarak bomboştur da dış ambalâj kıymeti bakımından kendisini bir şey zannettirir.
Sayfa 271Kitabı okudu
Mevlâna'nın harika bir teşbihi var:
Bir katır işiyor. Yerde bir idrar birikintisi... Pisliğe bir saman çöpü düşüyor ve üstüne bir sinek konuyor. Ve sinek kendisini okyanusta zannediyor!
İşte son müsbet bilgi hakikatının ahmak şımarıklarını izah eden şaheser tablo!..
Sayfa 261Kitabı okudu
Biz neye davetli olduğumuzu bilenlerdeniz: Sadece Allah ve Resulünün emirlerine...
Sayfa 255Kitabı okudu
Müslüman, mânada öz evi demek olan camiye, her yıl (hem de adalet yılında) en büyük kaza makamından Allahı ve İslâmı inkâr ve tahkir edici bir şahsın ölüsünü kabul etmemekte elbette haklıdır ve bu kabul etmeyiş, manevi mülkiyet hakkının en tabii neticesidir.
Sayfa 252Kitabı okudu
Aşk ve san'at devrine ait örnekleriyle büyük İslâmî dâva kültürünün muhteşem yatağı medreseleri ışıldatan, alınları ilim, fikir, eser çilesiyle nurlu hocalara karşılık, bugünün bir nevi ve bir sınıf profesörü, her türlü nefs muhasebesinden yoksun, esersiz, fikirsiz, imansız, üstelik herhangi bir zor veya menfaat karşısında ilim hususunu fedaya hazır, kara cübbeli ve kukuletalı, hakikat kıyıcısı, zalim bir enkizitör hüviyetindedir; ve bu zalim enkizitörün ilim ve hakikat namusundan kız talebesinin ırzına kadar tasallut etmeyeceği hiçbir aziz varlık mevcut değildir.
Sayfa 247Kitabı okudu
Bugün ölülere kalb takmaya çalışan ve hattâ onları birkaç gün yaşatabilen Batılı, hakikatte topyekûn kendi topluluğuna takılacak kalbi aramakta ve onu bulamamanın cehennem azabını çekmektedir.
Aklın müspet bilgiler sahasındaki harikasından başka bir marifeti olmayan ve bu marifetin gururuyla tersine bir yolda mahvolmaya doğru giden Batılıyı, bu halini görmeksizin izleyici, ilericilik sevdasındaki geri milletler, Batı ilerisi ilericiliği ancak ruha bağlı ve tâbi akılda bulacakları güne kadar baş- larını taştan taşa vurmaya mahkûmdurlar. Onlar, resimde gördüğünüz büyük (Metropol)lerin meydan yerlerinde apışıp kalacaklar ve bir gün Batılı:
-Her şey ruhta!..
Dediği zaman, memleketlerine ve tarihlerine dönmenin yolunu bulamayacaklardır.
Tanzimattan beri Batılı izinde bize gösterilen yol, gerçek yolu kaybetmenin gidişinden başka bir şey olmamıştır.
Sayfa 244Kitabı okudu
Bana ne derlerse desinler; sözlerimi ve hareketlerimi nasıl tefsir buyururlarsa buyursunlar; Allah yolundaki savaşımda her şeyimle beraber gerekirse şeref ve haysiyetimi de (hakikatte tam ve muazzam şeref ve haysiyet budur) feda etmeye karar verdiğim için, canhıraş bir samimiyet ve halisiyet içinde, dimdik ve dobra dobra, sana her şeyi söylüyorum:
Sen, ben ve benzerlerimiz, fert halinde kuvvetli, fakat topluluk halinde, içtimaî alâka ifadesiyle metelik etmez insanlarız. Biz, belki fert fert sağlam, öyle tuğlalara benziyoruz ki, üst üste gelmemiz bahis mevzuu olunca yıkılıvermek için bir kertenkelenin kuyruk darbesi kâfi geliyor. Halbuki düşmanlarımız, yine fert fert tezekten mamul şahıslar olduğu halde, yan yana gelince hemen duvarlarını yükseltiyorlar ve üzerlerine bir mermer galvanizi çekince muhteşem bir bina manzarası takınıyorlar. İşte tarih boyunca bütün mahrumiyetlerimizin sırrı!..
Sayfa 233Kitabı okudu
Ve bütün bu inanmayışların tez cephesi olan İslâmiyet ve gerçek Türklük kutbuna yönelmedikçe, memlekette ve her sahada umumî iflâstan başka bir netice devşirilebileceğine inanmıyorum!
Sayfa 206Kitabı okudu
Mini etekli kız kardeşimin, tavan arasında ağlayan babaannesinin yerini tutabileceğine, meşin top delisi komşu çocuğunun, ömründe bir kerecik olsun "Allah" diyecek kadar dedesine benzeyeceğine inanmıyorum! Korkunç bir makine halinde yalnız göbeğinden aşağısı, hazmî ve tenasülî cihazları işleyen bir milletin eser ve hamle şöyle dursun, tek bir ağaç bile dikebileceğine, bağımsızlığını bile koruyabileceğine inanmıyorum! Ruh emrine alınmamış makine ve müsbet bilgi saadetinde, Batı Medeniyetine, onun Türk'e karşı iyi niyetine ve ona karşı Türk siyasetine inanmıyorum!
Sayfa 206Kitabı okudu
Bir zamanlar kundaktan yeni çıkmış çocukların ilk kelimeleri "anne" veya "baba" iken bugün "gol!" olmuştur. Bugün mahalle arsalarında bezden yuvarlaklar kovalayan 6-7 yaşındaki çocuklardan, stadyumlarda tepinen ihtiyarlara kadar herkes "meşin top" isimli Firaun'un köleleridir; ve henüz annesiyle babasının isimlerini doğru dürüst bilmeyen kopil, bu Firaun'un kanunlarını kelimesi kelimesine ezbere bilmektedir.
Ve dünyada hiçbir mezhep, meşin top etrafındaki renk renk üniformalı şubelenmelerin belirttiği hırs ve rekabet dinamosuna mâlik değildir. Bu renklerden birine bağlı delikanlı, öbürüne bağlı kardeşini, Bedr Gazasının ebediyyet gayesi uğrunda hiçbir akrabalık tanımaz gerçek idealisti gibi yere yatırıp kesebilir.
Sayfa 199Kitabı okudu