Acındırma hükmü:parapathetic provisio, Nevrotik bir hastanın, kişisel bir trajediyi(örneğin bir ebeveynin ölümünü) önlemenin yolu olarak nevrozunu benimseyip haklı çıkardığı bir tür anlaşma veya pazarlık. Tanrıyla, kaderle, vb. girişilen bu pazarlıkta kişi "Hastayım, muhtacım, düşkünüm;dolayısıyla ona ihtiyacım var, onu bana bağışla!" der gibidir. Adler buna "kesişme" diyor.
Geçip giden yabancı etkisi, passing strangee effect;kişinin kendisi hakkındaki en gizli sırları tamamen yabancı olan ve bir daha karşılaşma ihtimali bulunmayan insanlara daha kolay açma eğilimi. Özellikle uzun yolculuklarda (örneğin tren yolculuklarında -ki "trendeki yabancı etkisi de denir-) gözlenen bu eğilim, verilen sırların kendisine karşı kullanılmayacağı güvencesiyle kişinin bunaltıcı duyguları boşaltarak rahatlamasıyla açıklanır.
Sayfa 307Kitabı okudu
Reklam
lider kültü, cult of the leader, İnsanlar tek bir bireye büyük bir güç ve yetki verdikleri zaman, liderin etrafında bir kült yaratmış olur. Sıklıkla bu liderler çevrelerinde liderin yanılmazlığını, yenilmezliğini reklam eden ve bu reklam hizmetlerinin karşılığını şu veya bu şekilde alan insanlar toplar. Özellikle siyasette dinde ve iş yaşamında gözlenen bu kültlerle tekil kişilerin(liderlerin) ihtiyaçları ve çıkarları, toplumun tamamının ortak ihtiyaçlarından çok daha önemli hale gelir. Örneğin bu kültün geliştiği bir partinin lideri, kişisel gururu, başarı hırsı ya da intikam arzusu, vb. için bütün bir ülkeyi istikrarsızlığa sürükleyebilir.
Sayfa 472Kitabı okudu
Ahlaki panik: moral panic, izleyici kitlelerde korku, endişe ya da öfke yaratabilen bir konunun medyada sürekli ve aşırı olarak işlenmesi sürecine ahlaki panik denilmektedir. Bu süreç genellikle "ahlak girişimcileri" tarafından tetiklenir ve gündemde tutulur. Kamuoyunda yaratılan korku ve öfke öylesine yoğun boyutlara ulaşır ki ilgililer ilave idari, polisiye önlemler almak zorunda kalır, siyasiler yeni yasal düzenlemeler harekete geçer. Özellikle büyük politik veya ekonomik çalkantı dönemlerinde ortaya çıkan ahlaki panik ırkçılık, cadı avcılığı, intihar, depresyon, vb. şeklini alır. İnsanlar aynı sansasyonel öyküden sıkılmaya başlayınca panik havası da yatışmaya başlar ve medya mensupları, bir sonraki ahlak paniğine dönüşecek olan yeni öyküler aramaya başlar. Yakın tarihimizden buna çok güzel üç örnek verilebilir. Birincisi birkaç gencin bir öğretmen ve annesini kaçırarak tecavüz ettiği ve genç öğretmeni hunharca öldürdüğü olaydan sonra 'sokak çocukları' (tinerci çocuklar) konusunda yaratılan ahlak paniği;diğeri yine bir cinayetle gündeme gelen satanist gençler ve bu madde yazıldığı dönemde artık etkisini kaybeden ve yüzlerce köpeğin katledilmesiyle sonuçlanan kuduz paniğidir.
REDDEDENLER
ADIYAMAN: Kemal Kırıkoğlu, Yusuf Ziya Yılmaz. ANKARA: Kemal Ataman, İbrahim Cüceloğlu, A. Sakıp Hiçerimez, Osman Soğukpınar, Yusuf Ziya Yağcı. ARTVİN: Abdullah Naci Budak. BİTLİS: Kenan Mümtaz Akışık. BOLU: Kemal Demir. BURDUR: Nadi Yavuzkan. BURSA: Nail Atlı. ÇANKIRI: Nuri Çelik Yazıcıoğlu. EDİRNE: Cevat Sayın. ELAZIĞ: Mehmet
Sayfa 210 - Sayfa Yayınları
Temel Kavramlar
“Özgün (ilk) cinsel amacın yerine, artık cinsel olmayan, ancak ruhsal açıdan ilkiyle ilişkili olan bir başka amacı benimseme yeteneğine yüceltme diyoruz... Öyle gözüküyor ki başlangıçta cinsel içgüdünün ne kadarını yüceltip uygarlığın hizmetine sokacağını, her bireyin doğuştan gelen yapısı belirlemektedir... öyle gözüküyor ki örgütlenmelerin çoğunda bir miktar dolaysız cinsel doyum vazgeçilmezdir ve bireyden bireye değişen bu miktardaki bir eksiklik işleyiş üzerindeki zararlı etkileri ve özsel hoşnutsuzluk duygusu nedeniyle, hastalık olarak değerlendirilmesi gereken olgulara yol açar ” S. Freud; Uygarlık, Din ve Toplum, Öteki yay Çev: Selçuk Budak, sy. 39-40
Sayfa 17 - DipnotKitabı okudu
Reklam
85 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.