Dünyayı toptan kurtaracak, rasyonel, küresel taslaklar, bu gezegen üzerinde hiç var olmamış ve var olmayan bir varlığa göre tasarlanmıştır: Aklıyla eyleyen, aklın özgürlüğünü sınırsız kullanan, sorumluluklarını taşırken hiçbir engel tanımayan insana göre.
Sayfa 400Kitabı okudu
Ara beyin varlığı, kendisinin değil de türünün topladığı deneyimlerle ayakta kalmaya çalışırken, büyük beyin aşamasına geçmiş bir organizma bireysel deneyimler edinebiliyordu.
Sayfa 391Kitabı okudu
Reklam
Uzak duyumlarımız arasında nesneye dönük duyumlama olan görmenin, "soyut düşünme"yle (yeteneği) tarihsel bağı, çoğumuzun sandığından çok daha güçlüdür
Sayfa 379Kitabı okudu
Durumumuz biraz "vaat edilmiş toprakları" uzaktan gördüğü halde oraya ulaşamayan Musa Peygamberin durumuna benzemektedir. Evrimsel bir gelecekteki bu toprakların, soyumuzun uzak gelecekteki ardıllarınca günün birinde gerçekten de nesnel, bilinçten bağımsız, nasılsa öyle bir dünya olarak akıl yoluyla kavranıp kavranamayacağı; bu anlamda aklın özgürlüğünü soyumuzun tadıp tadamayacağı, bu akılla kavranacak ülkenin, bize herhangi bir umut vaat edip etmeyeceği ilginç bir soru olsa da, bizim bu ülkeye adımımızı atamayacağımız kesin olduğuna göre, lüzumsuz bir sorudur.
Sayfa 377Kitabı okudu
Dünya, birinci önemde bir bilgi nesnesi değil, yaşama alanıdır bizim için. Bu yüzden de dünyanın özellikleri "doğru" ve "yanlış" kutupları arasında değil de, "yaşama elverişli" ve "yaşama elverişsiz" uçları arasında yerleşmiştir
Sayfa 374Kitabı okudu
Beynin, varlığımızın amacının bu dünyayı rasyonel yoldan aklımızla, mantığımızla kavramak olduğu biçimindeki önyargı öylesine derinlere işlemiştir ki, bir kez daha beynimizin evrimsel amacının, sadece ve sadece bu dünyada ayakta kalabilmemize, tutunabilmemize dönük olduğunu anımsatmamız gerekmektedir
Sayfa 373Kitabı okudu
Reklam
275 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.