Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Okumak
Koltuk var, halı var, sehpa var, televizyon yok. Televizyon yok mu diye sordum. Şaşkın şaşkın baktı Cafer, yok dedi. Baban nasıl maç izliyor, dedim. İzlemez, dedi. N’apar peki? Kitap okur, yazı yazar.
Sayfa 38 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Hazırlığını inandığına göre yap! İmanla dirileceğin bir hayat kur kendine.
Reklam
Yenə kainat olduğu vəziyyətində durmuş, adi vüqar və əzəməti ilə həyatın faciələrinə gülümsəyirdi.
Kul Himmet Ocağından Durmuş Güler Dede'ye göre:
Imam Cafer buyruğunda der ki: Bir kile üzüm gel- di. Cenneti Ala'dan bir tabak geldi, Peygamber (s.a.v)'in önüne koydular. Bir kile üzümü şehadet parmağı ile ezdi. Onu koydular hepsi tadına baktılar. İşte orada on iki hizmeti yürüttüler. Semahı orada ettiler. Sema kalkınca peygamberin tacı düştü. Kırk parça oldu. Nihayet on iki hizmetin nereden geldiğini soru- yor isen bu şekildedir.
Sayfa 114Kitabı okudu
Cafer
Sözcüklerin büyüsü var. Doğru zamanda doğru yerde söylendiğinde bir şeyler değişiyor.
Sayfa 39 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) bir hadis-i şeriflerinde; " dünyadan zâhid olmak gönlü ve bedeni rahatlatır, ona rağbet ise üzüntü ve kederi arttırır. " buyuruyor.
Reklam
"Müslümana yakışan, ne etrafını biçmektir, ne de etliye sütlüye karışmayan pasif bir insan olmaktır. O uygun zeminde ve zamanında, en güzel surette gerçeği söyleyen hak aşığıdır."
Muhteşem kadro..
Mersin’den, Tunceli’den, Muş’tan, Siirt’ten, Mardin’ den, Bingöl’den, Malatya’dan, Elazığ’dan, Diyarbakır’ dan... gelmiştik. Yoksul bir halkın yoksul çocuklarıydık. Kimimiz bulup buluşturulmuş, kimimiz büyüklerden artakalmış, kimimiz bir ipliği çekilse bin yamalığı dökülecek giysiler içindeydik. O akşamüstü bizi bir alanda toplamışlardı. Çamaşır, giysi, ayakkabı dağıtılacaktı. İlk kez sırtımız iyi bir çamaşır, üstümüz yeni giysiler, yalınayaklarımız su çekmeyen ayakkabılar görecekti. Bunların dağıtımını Köy Enstitülü ağabeyler yapıyordu. Elinde liste tutan ağabey, yüksek sesle adlarımızı okuyordu: Osman Şahin! Şimdi, öykücü... Resul Aslanköylü! Şimdi, Yargıtay Üyesi... Hüsnü Çimen! Şimdi, avukat... Aziz Güner! Şimdi, eski bürokrat... Adnan Binyazar! Şimdi, bu kitabın yazarı... Hüseyin Bulun! Cevdet Kutlu! Durmuş Ali Eren! Nihat Kahraman! Hayrettin Akbay! Mehmet Şahin! Niyazi Cengiz! Sıtkı Akbayır! Osman Çetin! Nurettin Meriç! Vahap Karadağ! Hasan Durukan! Akif Uysal! Cafer Ekmen! Yavuz Erdoğan! Gazi Erdoğan! Hasan Coşkun! Niyazi Öztürk! Doğan Ünalan! Mehmet Akgül! Ali Rıza Sarı! Mehmet Çelik! İbrahim Kartal!
Sayfa 309
Mü'minun Sûresi İlk On Ayeti
Sevgili Peygamberimiz'in içimizi umutla dolduran müjdesi, ilahî va'di tamamlıyor: "Şimdi bana on ayet nâzil oldu ki, durumu bunların gereğine uyan cennete girecektir." (Tirmizi, Tefsir)
"Günlük hayatımızda kul hakkına ne kadar riayetkar olduğumuza, yetimleri gereğince gözetip gözetmediğimize bir bakalım. Ancak bu şekilde Maun suresindeki ilahi ikazın muhatabı olmaktan masun olabileceğimizi ümit ediyorum."
28 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.