Bu manzara o gün bugündür gözlerimin önünden gitmez: Dehşet içindeki bakışlarım, bir anda bu yükseltinin üstünde ayağa kalkmış, elindeki sopayı önündeki iki hafızın kıvıra kıvıra tuttuğu büyük bir falakanın ta ortasında sıkı sıkı, yan yana duran iki çıplak tabana gerile gerile, birbiri ardınca indiren, sarığı çözük, benzi atık, gözleri dönük, bıyığı sakalına karışmış, safi sinir kesilmiş birine takıldı. Bundan ötesini bilmiyorum.