Her memlekette milliyetçilik o memleketin kendine mahsus şartları içinde gelişmiş ve bir memlekette aldığı şekil çok defa bir başka yerdekiyle ihtilâf veya tezat halinde görülmüştür.
Milliyetçilik sözü Türkiye'de müsbet bir kıymet taşıdığı için diğer cereyanlar da milliyetçilik iddiasını büsbütün bırakmış değillerdir.İnkilâpçılar da milliyetçi olduğunu söylüyorlar, ama onların modernleşme teşebbüsleri Fransızlaşmaktan başlamak üzere uzun bir mesafe alarak Marksizme kadar geldi.
Reklam
Osmanlıcılık bizim tarihimizde Tanzimat'tan sonra ortaya çıkmış yarı fikrî, yarı siyasî bir cereyanın adıdır. Osmanlılık ile Osmanlıcılığı birbirine karıştırmamak gerekir. Osmanlılık Türk medeniyetinin ve Türk devletinin mensubu olmak, Osmanlıcılık ise bu medeniyete Avrupa'nın empoze ettiği bazı unsurları sokmak manasına geliyordu. Bu yüzden Osmanlıcıları inkilâpçıların öncüleri saymak daha doğru olur.
Genç nesiller eskilerin içine düştüğü bu yabancılaşma batağından, yani kendi halkına ve kültürüne yabancı kalma hastalığından kurtulmak için çırpınıyorlar.Onların eskilerden daha muhafazakâr ve daha halkçı görünmelerinin sebebi budur.
Hakikatte, milliyetçiliğin asıl hedefi geniş kitlenin iradesine dayanan bağımsız bir siyasi idare(self-government) ve bu siyasi birlik içinde milli bir kültür meydana getirmek olmuştur.
Bir cemiyetin kültürü, bir arada yaşayan insanların hayatın muhtelif problemlerine karşı denedikleri çözüm yollarından meydana gelmiştir.Bu çözüm tarzlarının bir kısmı zamanla sabit hâle gelerek cemiyetin bütününe mal olur ve onun kültürünü teşkil eder.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.