Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Hanımım" dedi sessizce. "Gördüklerimi bir bilseniz... Ah bir görseydiniz! Sizinle kırk yıl ticaret yapsaydık, Onun yüzünden elde ettiğimiz şu kazançtan daha fazla bir kazanç sağlayamazdık!" Hatice'nin duymak istediği kâr ve kazanç değildi. Sözü asıl mecrasına çekti: "Tepenizde duran bulutu gördüm. Sedef renkli
"Kaderimde varsa toprak rahmete kanar, Tarlam yeşerir, Bire bin verir. Nasibimse eğer, Bataklıkta gezinirken, Ayağıma inci takılır. Arpayı tek tek ayıklayıp öğütsem de, Talihim istemedikten sonra, Yine dişine taş dokunur. Hepsi alın yazısıdır bunların, Kartal kapar savurur da incinmem, Düz yolda düşerim ayağım kırılır."
Reklam
Başta Hazreti Allah (c.c.), Peygamberinin en büyük koruyucusuydu.Sonra Ebu Talib ile Hazreti Hatice geliyorlardı.
Hiç bilmediği, tanımadığı duygular içinde evlere sığamadı.
Sevgili sürekli başındaydı. Şib’in taş döşekleri üstünde, ateşler içinde yanan Hatice'sinin eli elindeydi. Gönül gülüne kıyamıyordu: “Benden dolayı ey Hatice!” benden dolayı sıkıntılı bir hayat yaşadın. Sana kametine göre bir hayat yaşatamadım.” Güçlükle cevap verdi: “Kureyş’in hiçbir kadını benim kadar mutlu olmadı. Son peygamberin eşi olmak benim için bahtiyarlıktı. Kalbim çok huzurlu...”
Aşka adanmış bir ömür...
"Sevgi nasıl rızık olurdu?! Bu işin gerçeğine dikkat çekerek şefkatle yaşanan bir aşkın : ruhun her ihtiyacını karşılayacak kadar güçlü olduğunu dile getirecekti. Ekmek gibi, su gibi, hava gibi azizdi sevgi. Sevgiyle rızıklanmak demek sevgiyle yaşamak demekti. Gönlün ne isteği varsa Hatice 'de görmüş olmak demekti. En zor zamanlarında ondan güç almış olmak demekti... "
Reklam
"Oku! demişti.Okuyacaktı tevhidi.Okuyacaktı alemi.Okuyacaktı varlığı.Okuyacaktı kudreti.Aleme duyuracaktı.Tüm zamanların kutlu seyyahı,Mekke'nin zifiri karanlık gecelerini gün eylemeliydi.Ona hâk ile batılı birbirinden ayıran Furkan -ı Hakim indirilmişti..."
Fetret günlerinde O'na en çok destek olan Hazret-i Hatice validemizdi. Bunun içindir ki Hazret-i Peygamber, onun ruhi derinlik, incelik ve zarâfetini hiçbir zaman unutmadı. Hazret-i Hatice'nin vefatından sonra, bir kurban kesilecek olsa daima bir kısmını onun akrabalarına gönderirdi. O, Allah Râsûlü'nün her bakımından muazzez ve unutulmaz bir hatırasıydı.
Sayfa 138 - Erkam YayınlarıKitabı okuyor
İmtihan ne kadar çetinse başarı o denli yüksek olurdu. Başarı ne denli yüksekse, felaha ermek de o denli güzel ve paha biçilemezdi.
“Allah bana ondan daha hayırlısını vermedi.” (Hz. Hatice)
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.