Her şey bir yalnızlık giydirir sırtımıza geçip giderken, durup dururken ya da, bakıp durur, söyleyip durur, gülüp dururken.
Kır kahvesindeki masanın yalnızlığı çıkar cebinizden bakarsınız, ben dökülürüm yalnızlıklarımla bakışlarınızdan, dökülürüm de aynalarınız kör kuyulara benzer siz baktıkça.