“Böyle mekteplilerin geleceğine çok önceden karar verilmiş zaten. Beş para etmez, hiç işe yaramaz insanlar bunlar (…) Biz alın teri dökerek buğday yetiştirirken, onlar, bu üniversiteliler, on yıl, belki daha fazla okurlar. Yiyeceklerini, giyeceklerini, ayakkabılarını biz temin ederiz. Sonuç ne?Ne öğreniyorlar okulda? Pulluktan, makineden anlamazlar, bir ata hamut geçirmeyi, hatta bellemesini bağlamayı bile bilmezler…”