Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Korku yeniden yüreğinde başkaldırmış, her şeyi bilen ben'i hiç kimsenin işitmediği bir iç çekiş gibi dibi boylamıştı.
Reklam
Yazgı denilen şey, artık biliyordu bunu, herhangi bir yerden çıkıp gelmiyor, insanın kendi içinde yeşerip büyüyordu
Aldığını sanıyor ama verdiğini bilmiyor, yalnızlığından kaçıp bana sığınıyor ama benim yalnızlığımı hiç sezmiyor!
Önemli olan ne varsa ruhunda barındıryordu insan, dışarıdan kimse ona el uzatamazdı. Yeter ki kendisiyle savaş durumunda olmasın, kendi kendisiyle sevgi ve güvene dayalı bir yaşam sürsün, üstesinden gelemeyeceği bir şey gösterilemezdi.
Her uyanışın her duygunun her düşüncenin, onu hep zayıf hep eza ve cefalara duyarlı yerinden yakalaması, bunda hiç yanılmaması dehşet vericiydi.
Reklam
Bir şeyi sevebilmek -ne büyük kurtuluş!
Yazgı denilen şey, artık biliyordu bunu herhangi bir yerden çıkıp gelmiyor, insanın kendi içinde yeşerip büyüyordu.
Her şeyi anlıyor, her şey onunla konuşuyordu, her şey kapılarını açmıştı kendisine. Bunları dile getirecek sözcükler yoktu, bir şeyi sözcüklerle düşünmek ve anlatmaya çalışmak yanlıştı, umutsuzca bir çabaydı. Yapılması gereken, sadece gönül kapılarını açık tutmak, sadece hazır beklemekti, o zaman her şey, o zaman bütün dünya ardı arkası kesilmeyen bir alay halinde Nuh'un gemisinden içeri dalar gibi insanın ruhuna dolar, o zaman insan bunları ele geçirir, bunları anlar, bunlarla yek vücut olurdu. Bir hüzün kapladı içini. Tanrım, bütün insanlar bunu bilse, bunu yaşasaydı! Nasıl düşünmeden yaşanıyor, düşünmeden günahlar işleniyor, nasıl körü körüne ve ölçüsüz acılar çekiliyordu! Daha dün kendisi Teresina'ya kızıp içerlememiş miydi? Daha dün karısından nefret etmemiş, karısından yakınmamış, yaşadığı tüm acılardan onu sorumlu tutmaya kalkmamış mıydı? Ne kadar hazin, ne kadar aptalca, ne kadar umarsız! Oysa her şey ne kadar basitti, ne kadar iyi, ne kadar anlamlı, yeter ki dıştan değil, içten bakılsındı, yeter ki her şeyin arkasında o varlığın dikildiği, onun, Tanrının dikildiği görülsündü.
Sayfa 52 - 3. baskıKitabı okudu
Aramak ve bulmak zorundaydı, kendi içinde yeniden bir orta noktayı ele geçirmek, kendini bir ölçüde tanımak ve anlamak zorundaydı. Yoksa bu yaşam daha fazla katlanılacak gibi değildi.
Sayfa 8 - Yapı Kredi Yayınları 1. BasımKitabı okudu
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.