«Erkeğe zenginliğin kapısını açtın mı, ruhu hapı yutar!» diyordu kendi kendine.
Kadın yatmış dizlerine,
Oğlansa kaşır başını:
Karıştırsın bakalım günahı ne,
Ona vermiş yüreğini!
İnsan yaşamı, en berbat deneyimlerden çiçekli bir tarladan geçercesine atlar.
Ama insan, dünyadan ve yalnızlıktan daha güçlüdür. Çok uzaklardan, çok yücelerden gelmektedir.
Nereye başvuracağımı bilmediğim zaman, kollarımı gökyüzüne kaldırır ve başka şey düşünürüm.
Bu, umutsuzluk değildir. Bu, insana: Her şey senin için. Senden bir şey esirgenebileceği hiçbir yerde yazılı değildir,» diye bağıran arzunun apansız uyanışıdır.
Farketmez: insan çileler için yaratılmıştır; der, Irmakağzı köylüsü.
" Sardunyalarla mısır ormanı bebekleri ayı" adını verdikleri mayıs ayındaydı.
Sayfa 125 - Varlık Yayınları, Altıncı BasımKitabı okudu
Dere Ağzı'na saldırdığı zaman, sular, sakin bir kalbi saran ve onu böyle bir ziyaretin taşıdığı büyük bilinmezlikten ürküten beklenmedik bir aşk gibidir. Çekildiği zamansa, vedası, bütün hazları ve zehirleriyle dölledikten sonra bizi terk eden büyük bir ihtirasın ardından duyduğumuza benzer esefler ve pişmanlıklarla yoğrulmuş bir boşluk bırakır içimizde.
Sayfa 106 - Varlık Yayınları, Altıncı BasımKitabı okudu
Kızıl Japsha'da bataklıklar, yeryüzündeki bütün bilinçsiz güçler gibi, insanlar için hem cömert, hem acımasızdır.
Sayfa 36 - Varlık Yayınları, Altıncı BasımKitabı okudu
Toprakla savaşmak, ondan verebileceğinin en çoğunu istemek ve ummak, ama güç bela ihtiyacı karşılayacak kadarını, hatta çok kere bundan da azını elde etmek, bazı da hiçbir şey alamamak, işte Seret Vadisi halkını insanlaştıran şey.
Sayfa 9 - Varlık Yayınları, Altıncı BasımKitabı okudu