Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tüm günler aynı biçimde akıp gitmekte. Dayanılmaz biçimde birbirine benzeyen ve o oranda boş ve anlamsız günler ve geceler. Başı sonu belirsiz, ağır, çok ağır ilerleyen bir cenaze korteji düşün!
Zannediyorum ki, insanlar içlerinden toptan yok etme sar'asını çekip attıklarında, yaşamları boyunca utanmaları için sadece bu neden yetecektir :Savaşa zavallı hayvanları da sürüklemiş olmaları. Zannediyorum ki, İnsanlık Tarihi'nin en karanlık noktalarından biri de bu olacaktır.
Reklam
Askerlerin büyük bir kısmı da, zamanı öldürürken bitlerini de birlikte öldürürler. Bu, öylesine bir uğraş ki, bahislere de dönüştü. Üç ya da dört biti yakalayıp hepsini birlikte palaskanın üstünde tırnaklarıyla öldürürler. Öldürürken de, yüzlerinde öylesine düşman bir ifade var ki... bizleri kahreden o onanmaz sıkıntıyı öldürürlermiş gibi...
Hayvanlar
Savaşta hayvanlar! Sabahtan beri sadece bunu düşünüyorum. Pekiyi... biz insanlar... çıkarlarımız, ideolojilerimiz, sapıklıklarımız, coşkularımız, büyük hayallerimiz var... ve, bütün bunlardan pekala, savaş hazırlanıp doğabilir. Kaldı ki zoru gördüğümüzde, kurtulmamız için bin bir ayak oyunumuz da var. Ama... ya, bizlerle savaşmak için işin içine soktuğumuz zavallı hayvanlar? Zannediyorum ki, insanlar içlerinden toptan yok etme sar'asını çekip attıklarında, yaşamları boyunca utanmaları için sadece bu neden yetecektir: Savaşa zavallı hayvanları da sürüklemiş olmaları. Zannediyorum ki, insanlık tarihinin en karanlık noktalarından biri de bu olacaktır.
Kazmak
Bombanın düşmesinden sonra, yaşam daha da acı bir hal aldı. Artık, hepimiz savaşı tattık... ve onun kanlı tadı dilimizden çıkmaz oldu. Ama, verilmiş olan tüm izahlara rağmen, askerlerin de başlarını sallayarak onları kabul ettiklerini göstermelerine rağmen; basit ruhlarda daima yanıtsız bırakılan bir soru kalır: "Öyle ise, neden bizler burada çivilenip durduk da, savaşmadan teker teker avlanıyoruz?"
Kızıl Kaftanlı Ölüler Öldüklerinde
Böyle saatlerde sana "bunu yapman gerek" diyecek o kimse varsa, sana "ateşe atla!" dese dahi isteğini zevkle yerine getirirken kendisini hemen tanrılaştırır ve seni ateşe attığı için de, yaşlı gözlerle ona şükredersin.
Reklam
Gelincik Tepesi
Beraberce yemek yedik... ve hiçbirimiz diğerinin lisanını bilmeden saatlerce konuştuk... Ve, mükemmel bi şekilde birbirimizi anladık. Sevgi ve düşmanlığın lisanı uluslararasıdır... Herkes karşısındakini anlar...
Bildiğin "Hamur"
"Er denilen yaratığın eti öyle yumuşak ,çelik mermi daneleri öyle sert ve güçlü ki ! "
Sayfa 317Kitabı okudu
Reklam
122 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.