Batı Avrupa Kilisesi'nin (Roma Kilisesi) tutumunda kendini gösteren bu değişiklik, Ortaçağ endüstriyel devrimi diye adlandırdığımız sürecin açıklığa kavuşturulması ya da kavranması açısından hayli önemlidir. Çünkü bu değişiklik, yeni teknolojilere, yeni düşüncelere yönelişin habercisi olmuştur. Bizans Ortodoks Kilisesi'nde teknolojik yenilikleri benimsemeye, yeni düşüncelerle uzlaşmaya yönelik bir eğilim söz konusu değildi. Ortodoks papazlarının, mekanik saati 20. yüzyıla dek Ortodoks Kilisesi'ne sokmamakta direnmeleri, onların dinsel geleneklere ne denli ödünsüz bir biçimde bağlı olduklarının çarpıcı bir kanıtıdır. Ortodoks inanca göre, zamanın sayısal olarak saatlere, dakikalara, saniyelere bölünmesiyle Tanrısal sonrasızlık arasında en ufak bir ilinti olamazdı; o nedenle böyle bir aygıtın kiliseye kurulmasına izin vermek bağışlanmaz bir günah olurdu. Öte yandan, Roma Katolik Kilisesi'nde mekanik araçlara karşı böylesi bir önyargı bulunmadığından, kiliselerin ön yüzlerine ya da kulelerine saat yerleştirilmesinde bir sakınca görülmüyordu.
Sayfa 164 - The Medieval Machine- The Industrial Revolution of the Middle Ages, Jean Gimpel, 1976, TUBİTAK Popüler Bilim Kitapları 38, Altıncı Basım Kasım 2004, [ISBN: 975-403-061-8]Kitabı okudu
1370'te Paris'teki Royal Palace'ın kulelerinden birinin üzerinde bir meydan saati vardı. Şimdi Palais Bulvarı köşesinde, quai de l'Horloge'da (Saat Rıhtımı) duran bu saate Kral V. Charles o denli büyük bir ilgi duymuştu ki, biri Hôtel Saint Paul'a diğeri de Chateau de Vincennes'e olmak üzere iki tane daha yaptırmıştı. Kral bununla da yetinmemiş, tüm Paris halkının özel, ticari, endüstriyel etkinliklerini bu eşit saat dizgesinin temposuna uydurmalarını; dahası, Paris'teki kiliselerin de çanlarını bu krallık saatine göre çalmalarını buyurmuştur. Kral V. Charles, kiliselere çanlarını altmış dakikalık aralarla çalma zorunluluğu getirmekle , kilisenin dinsel egemenliğini kırma doğrultusunda kararlı bir adım atmış oluyordu. Bundan böyle kilise, burjuva sınıfının materyalist çıkarlarına boyun eğecek ve dinci-kutsalcı tutumundan, uygulamalarından uzaklaşacaktı.
Sayfa 164 - The Medieval Machine- The Industrial Revolution of the Middle Ages, Jean Gimpel, 1976, TUBİTAK Popüler Bilim Kitapları 38, Altıncı Basım Kasım 2004, [ISBN: 975-403-061-8]Kitabı okudu
Reklam
Modern endüstri çağına damgasını vuran kilit aygıt saattir, buharlı makine değil. (...) Bu kusursuz, otomatik cihaz, çağdaş teknolojinin başlangıcında bir mucize gibi doğmuştur. (...) Kullanılabilecek enerji miktarlannın belirlenmesi, standardizasyon, otomatik devinim, son olarak da kendi işlevi olan zamanı doğru biçimde bildirme bakımlarından saat, günümüz teknolojisinin yarattığı en önemli makine olmakla kalmamış, sonraki dönemlerde de öncülüğünü korumuştur. Bugün, başka makinelere yönelik yetkinlik düzeyinin belirlenmesinde saat örnek alınıyor.⁵ ⁵Lewis Mumford, Technics and Civilization (New York: Harcourt Brace, 1939), s.14-15.
Sayfa 145 - The Medieval Machine- The Industrial Revolution of the Middle Ages, Jean Gimpel, 1976, TUBİTAK Popüler Bilim Kitapları 38, Altıncı Basım Kasım 2004, [ISBN: 975-403-061-8]Kitabı okudu
Ortaçağ insanı makinelere öylesine düşkündü ki, bir makine gibi algıladığı evrenin çarkını meleklerin dördürdüğüne inanıyordu. Provence yöresine ait bir elyazmasında, bu tür bir göksel çarkı döndüren kanatlı iki melek betimlemesi vardır.
Sayfa 143 - The Medieval Machine- The Industrial Revolution of the Middle Ages, Jean Gimpel, 1976, TUBİTAK Popüler Bilim Kitapları 38, Altıncı Basım Kasım 2004, [ISBN: 975-403-061-8]Kitabı okudu
14. YY
Üretilen malın maliyetinin yüzde 60'ını işçilik oluşturuyordu. İşçiler her türlü haktan yoksun oldukları gibi, ücretleriyle ilgili olarak başvurabilecekleri bir makam da yoktu. Düzenli olarak gelen müfettişlerse işçilerin yakınmalarına değil de, yönetmeliklere uyulup uyulmadığına bakıyorlardı. Kurallara karşı gelmeye yeltenecek işçilerle başa çıkmak için loncaların kendi polis örgütleri ve hapishaneleri vardı. Böylece, tekstil endüstrisi düzenli ve verimli bir biçimde etkinliğini sürdürdü. (Ama yalnızca, toplam nüfusun ancak yüzde 2'sini, ya da aile üyeleri de hesaba katılacak olursa, yüzde 5-10'unu oluşturan bir mutlu azınlığın temsilcileri olan işverenlerin yararına.)
Sayfa 101 - The Medieval Machine- The Industrial Revolution of the Middle Ages, Jean Gimpel, 1976, TUBİTAK Popüler Bilim Kitapları 38, Altıncı Basım Kasım 2004, [ISBN: 975-403-061-8]Kitabı okudu
...Bu yeni dönemin ekonomi felsefesini hiçbir şey, insanı başarısına göre, üretimini ise para karşılığıyla, -yani ücretle- değerlendiren bu materyalist yaklaşımdan daha çarpıcı bir biçimde anlatamaz. Bu yaklaşım, diğer bir deyişle "işçiyi", yatırım ve parasal kazançlar, risk, kar-zarar, alacak-verecek hesaplamalarından oluşan karmaşık bir sistemin küçük bir halkası haline getirmiştir.¹⁰ ¹⁰
Arnold Hauser
Arnold Hauser
Sanatın Toplumsal Tarihi - Cilt 1
Sanatın Toplumsal Tarihi - Cilt 1
Sayfa 101 - The Medieval Machine- The Industrial Revolution of the Middle Ages, Jean Gimpel, 1976, TUBİTAK Popüler Bilim Kitapları 38, Altıncı Basım Kasım 2004, [ISBN: 975-403-061-8]Kitabı okudu
Reklam
73 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.