Yaaa. Ve geri dönen başka ne olmuştu biliyor musunuz? Onu. diğerlerine beni daha yakından takip etmeleri için elimi sallarken gördüm.
Kolumdaki yara izi… Hani çip çıkarılırken meydana gelen iz…
Bazen elindeki tek şey içgüdülerindir, içinden gelen histir. Onlara kulak vermek çok önemlidir.
Neredeyse yüksek sesle inleyecektim. Bakın hele kimler gelmiş, diye düşündük. Merhaba Ses. Merhaba Maximum. İyi olduğuna sevindim. Hafifçe alçalıp doğrudan kuzeye yönelirken, Sayende diyemeyeceğim, diye düşündüm.
Seninle sohbet etmeyi özlemişim. Eh, oysa ben özlediğimi pek söyleyemeyeceğim, diye düşündüm.
Ama bir bakıma özledim de sayılır. Şimdi geri döndüm
Ari ceketine uzandı. Cebinde kömür renkli, küçük bir gölge belirmiş, hırlayarak çevrede hızla koşuşturmaya başlamıştı.
Bu da neydi böyle? Yoksa… olabilir miydi? Total, “Hızlanın, yoksa başınız belada!” diye bağırdı. “Haydi çabuk, gidelim!
“Haydi!” diye bağırdı. “Gidin buradan! Biz bu adamları oyalarız!”
Neee?
Melek yukarıdan. “Ari bizim tarafımızda!” diye bağırdı. “O benimle birlikte! Sizi dışarıya çıkarıyor! Ari! Gizli silahı çıkart”