Allah için yapılan bir işte nefsin keyfi amir olamaz, olursa o iş hak olmaz.
Bütün Hak dostlarının ortak görüşü şudur: "Hz. Peygamber'in (s.a.v.) sünnetini takip etmekten başka Allah'a giden hiçbir yol yoktur. Bütün hallerini ve işlerini Kur'an ve sünnetle ölçüp onların emir ve işaretine göre hareket etmeyen kimse Allah dostu olamaz. Allah dostu olmayana Allah'a giden yolda uyulmaz. Uyulursa Allah'a değil, ateşe gidilir.
Reklam
Bütün hak mezhepler ve meşrepler, din değildir, dinin insanların akıl ve idrak seviyesine göre açıklanmasından ve uygulanmasından ibarettir. Hiçbiri dini tahrip etmez, aksine, dine hizmet eder. Her iki ekol de İslâm'ın sükût ettiği ve ictihada açık bıraktığı konularda din adına sözcülük yapmış, Allah ve Resûlü'nün (s.a.v.) muradını tesbite çalışmış, bu alanda çok önemli vazifeler görmüştür.
“İlk söz benim sözümdü ve doğrusu bu idi. Ben tek başıma bu işe güç yetiremezdim. İkinci söz bana ait değildi; o kalbime ilham edildi, sırrıma indirildi. O Rabbim’e ait bir ilhamdı. Bana, ‘Ölüleri İsa mı diriltir, körlerin gözünü İsa mı açar, dilsizlerin dilini İsa mı çözer? Onların hepsini biz yaparız!’dendi. Sonra da, ‘Geri dön, biz o çocuğun gözünün açılması için seni vasıta yaptık!’ buyruldu. Bu mana kalbime öyle tesir etti ki iradem dışında dilimden döküldü. O söz ve iş Cenâb-ı Hak’tan geldi; Ahmed’in elinde zuhur etti, nefesinde gözüktü.”
Sayfa 534
Kalp Cenâb-ı Hakk'a bağlanırsa göz her şeyde O'nu arar. O'nu arayan bulur. Bulan da kurtulur.
Sayfa 264Kitabı okudu
İçinde Allah rızası ve edep bulunmayan zikir, kalpten şeytanı değil, ilâhî rahmeti uzaklaştırır.
Sayfa 230Kitabı okudu
Reklam
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.