Hiçbir zaman böylesine kaba bir öfkeye kapılmamıştı karşısında, şimdi çamurlu öfkesi, patlamış bir lağım taşkınlığıyla balçığını, pis kokusunu boşaltıyordu.
Nedenini sordu. "Her şeyi şişirerek anlatan, kaçık, anlaşılmaz insanlardır," dedi Fanny. "Beni çok üzdüler..."
Jean karşı çıkıyordu:
"Ama sanat güzel şeydir. Yaşamı genişletip güzelleştirmede sanat gibisi yoktur."
Her zaman kullandığımız, sıradan sözcüklerde gizli bir yay vardır, bazı bazı bu yay birdenbire sonuna kadar açıverir onları, olağanüstü içtenlikleriyle açıklar bize; sonra yine büzülür, sözcük yine o sıradan konumuna döner, alışkanlıkla, yinelenmeyle yıpranır, yine yitirir önemini. Aşk da bu sözcüklerden biridir; onu bir kez tüm aydınlığıyla görmüş olanlar, bir saatten beri Jean'ın duyduklarını, içinde pek ayrımına varmadan yaşadığı tatlı sıkıntıyı anlayacaklardır.