Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bin yıllık milli yazı ya ne oldu
HALİDE Edib Adıvar, «Türkiye'de Şark Garp ve Amerikan Tesirleri» adlı kitabında, Kemalizm'in Türkiye'de lisana ve tarihe yaptığı baskılar kadarını Stalin'in Sovyetler Birliğinde. Hitler'in Nazi Almanya'sında yapmadığını yazar. Gerçekten de böyledir. Memleketimizde 1928'de tepeden inme bir inkılâpla milletimizin bin yıllık milli yazısı yasaklanmış, yerine Latin harfleri getirilmiştir.
Halifelik
1918'in SONUNA GELİNDİĞİNDE bir politik kurum olarak HALİFELİĞİN tam bir fiyasko olduğu anlaşıldı. Osmanlı İmparatorluğu'ndaki Arap ve Müslümanların ayrılıkçı eğilimleri, İslamcı enternasyonalizmin silindiğini ve Müslüman halklar arasında enternasyonalizmin yerini milliyetçiliğin aldığını gösterdi. Halife sultanın 1915'te İstanbul'da ilan ettiği cihat, imparatorluğun Müslümanlarını etkilemedi. Hatta Müslüman Araplar, Türk ordusuna karşı Hıristiyanlardan daha büyük bir hırsla savaştılar. Dinî açıdan en ufak tereddüt göstermeden, milliyetçilik temelinde müttefik Hıristiyanlarla dava yoldaşlığı yaptılar.
Sayfa 147 - Can Yayınları
Reklam
OSMANLI TÜRKLERİ Yakın Doğu'ya gelip Yakın Doğu kültür ve dininin kaynayan kazanına düştükten sonra iki farklı tip Türk türedi: saray Osmanlısı ve Türk. Kalıcı bir imparatorluk yaratma kararlılığı ve doktrinine sahip olan saray Osmanlılarının, yani yönetici sınıfın, 19. yüzyıl sonuna kadar itici güç olduğu su götürmez bir gerçekti. İlk baştan
Can Yayınları
(...)Yörük denen, Türkiye'de, günümüzde özellikle Antalya ve İzmir dağlarında yaşayan ve kadınların konumu konusunda yerleşik köylülerden ne kadar farklı olduklarını gösteren göçebe Türk kabileleri vardır. Her iki grup da Müslümandır ama yerleşik Anadolu köylüsü dış etkilerle farklılaşmış olmasına karşın, göçebeler yüzyıllar öncesindeki gibidir. Onlarınki, bazı bakımlardan Batılı feministleri memnun edecek bir toplumdur. Kadınlar peçe takmaz, çokeşlilik ve boşanma hemen hemen bilinmez, evlilik uzun bir ilişki ve özgür seçimin bir sonucudur. Kadınlar erkeklerle her bakımdan eşit düzeydedir ve sosyal ve kabile işlerinden olduğu kadar kişisel ahlâk işlerinden de sorumludurlar.s.21
Can Yayınları
Yeni yurttaşlık yasasının yerleştirilerek kadının sosyal olarak özgürlüğe kavuşmasına cumhuriyetin katkısı, tarihi olarak en önemli evredir.
Sayfa 165Kitabı okudu
Türkiye'nin şansına, kadının özgürlüğü bir cinsiyet mücadelesinden çok tüm partinin programıydı.
Reklam
Araplar, Hintliler ve muhtemelen İranlılar geleceğin Katolik Müslümanları olacaklar. Bunlar Keltler ve Latinlere benzer, özneldirler; dini sürekli dünyevi işlerin içine çekerler ve dini seremonilerde detaylı ayinlere, renk ve sembolizme büyük önem verirler.
Sayfa 150Kitabı okudu
1908'den sonra İttihatçılar, din ve devleti ayıran kesin eğilimi benimsediler.
Sayfa 152Kitabı okudu
Ziya Gökalp, laikleşme programını ilerletmek için şeyhülislamı kabineden uzaklaştırma gereğinden açıkça söz eden ilk kişi oldu; şeyhülislamın diğer kilise liderleri, patrikler gibi olmasını istedi.
Sayfa 152Kitabı okudu
102 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.