“Türkiye’nin demokrasi tarihi kötü politikacılar mâcerasıdır.”
Sayfa 38 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Bu sıralar sol, seçimlerden kötü sonuçlar almaktaydı. 1965 seçimlerinde milli bakiye usulü sayesinde TİP 15 milletvekili çıkarmıştı ama oyların yalnızca %3’ünü alabilmişti. CHP ise ortanın solu şiarı ie 1961 seçimlerinde %37 oranından %29’a düşmüştü. 1969 seçimlerinde TİP %2,6’ya, CHP %27’ye düştü. 27 Mayıs’tan sonra birçok sol fikirli aydında yeni, ilerici bir Türkiye’nin doğmakta olduğu umudu uyanmıştı. Seçimler bu umutları kırınca, bazı sol aydınlar parlamenter süreçten ümit kesmeye başladılar. Parlamentoculuk “cici demokrasi”, “Filipin demokrasisi” diye alaya alınmaya, “parlamento dışı muhalefet”ten söz edilmeye başlandı. Kimileri de sosyalizmi getirmek için askeri darbeden medet ummaya başladılar. Doğan Avcıoğlu ve Milli Demokratik Devrim hareketinin başında bulunan Mihri Belli, değişik biçimlerde de olsa bu görüşteydiler.
Reklam
Türkiye’nin 27 Mayıs’la çağdaş, çoğulcu bir demokrasi olmaya yönelmesinin önemli sonuçlarından biri, CHP’nin solundaki hareketlerin nefes alma olanağını yavaş yavaş elde etmeleriydi. 1961’de 12 sendikacı Türkiye İşçi Partisi’ni (TİP) kurdular. 1962’de bu partinin başına Mehmet Ali Aybar geldi. 1964’te yapılan TİP programı henüz sosyalizm sözcüğünü kullanamıyor, “emekten yana planlı devletçilik” diyebiliyordu. Daha sonra TİP sosyalist olduğunu açıklayacaktır. 1964’te uzun yıllardır ilk kez Nâzım Hikmet’in bir şiiri (tabii “sakıncasız” bir şiiri) Doğan Avcıoğlu’nun Yön dergisinde yayımlanabildi. CHP 1965 seçimleri arifesinde, TİP’e oy kaptırmak korkusuyla kendini “ortanın solunda” ilan etti. Daha sonra bu, “sosyal demokrasi” ve/ya da “demokratik sol” olarak somutlaşacaktı.
1940'larda komünizm karşıtlığı
Avrupa’daki siyasal demokrasi genellikle sosyalist, hatta komünist partileri de içeren bir dizgeyken, Türkiye’de bu tür sola kapalı bir dizge olarak kabul edildi. Yaln›zca sosyalist ve komünist partilere meydan verilmemekle kal›nmad›, keskin ve abartılı bir komünizm düşmanlığü benimsenerek, sosyalist veya benzeri düşüncelere karşı da bir yasaklama
Vartan İhmalyan’ın Yaşamı ve Parti Tarihi
Vartan İhmalyan’ın adına ilk kez yıllar önce internette kaynak tararken rastlamıştım. Hayatın onu bir oraya bir buraya savuruşunu görmüş; yaşamının ana hatlarını şaşkınlık ve kahkahayla arkadaşlarımla paylaşmıştım. Yıllar sonra İstanbul’da Yunan Konsolosluğu’nda kardeşi Jak İhmalyan’ın (1922-1978) resim sergisine gitmiştim. Sürgündeki kardeşlerin
Devletsiz Halklar, Temsil Edilmeyen Halklar
Bilindiği gibi, eski sömürgecilik, dünya haritasını kafasına göre cetvelle çizmişti. Bu cetvelci anlayış, yeni sömürgecilik çağında, önce ABD’de ve Haiti’de ve özellikle de 19. yüzyılda Latin Amerika’da büyük yara almıştı. 20. yüzyılda ise, bağımsızlık, özgürlük ve kurtuluş hareketleri, bu cetvelci anlayışı iyice zayıflattı. Fakat yine de bugün
Reklam
35 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.