Doğru bir tespit olmuş...
Bir altmışlık altın yerine iki kırmızı balon herhalde sünnet çocuğu için daha makbule geçerdi.
Sayfa 122Kitabı okudu
İçimde sevginin sönük izleri,
Sevda yollarında gezdim serseri
"Yüce yurdum" diye bastığın yeri
Ayrılık ateşi dağladı geçti.
(5 Ocak 1926)
Sayfa 203Kitabı okudu
Zamanında radyonun zor kullanarak dinlettirdiği seslerden biri Muazzez Türing.
Mağazadan yeni bir radyo satın alan bir köylünün satıcıya:
- Muazzez Türing'in türküsü çıkarsa almam. Bana iyi bir radyo ver, diye şart koşması, bilahare tesadüf eseri ilk defa radyoyu açtığında Muazzez Hanım'ın türküsünü duyup radyoyu kırması anlatılırdı.
Sayfa 44Kitabı okudu
Boşuna 'aptal kutusu' dememişler televizyona:))
Televizyonun bütün ayrıntıları gözünüzün ta içine kadar getiriveren külfetsizliği ne yazık ki tasavvura hemen hiç imkân bırakmıyor. Bilhassa tüyler ürperten bir gong sesiyle açılan radyo tiyatrosu, muhayyilemizi âdeta kanatlanmaya zorlar, unutulmayan çocuk saatinde rahmetli efektör Ertuğrul İmer'in efektleri hayal âlemimizde gerçeğin baş köşesine otururdu.
Sayfa 43Kitabı okudu
Şairin "Bir aşk oluverdi âşinâlık" diye anlattığı şey güzeldir de sevginin alışkanlığa dönüşmesi kötüdür; içinde sevgi olmayan her bağlılığın tehlikeli oluşu gibi.
Sayfa 23Kitabı okudu