Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
~ Colin Turner ~
Yaydığınız düşünceler, kendi frekanslarındaki benzerlerini yakalar. Olumlu titreşimler yayın ve bu düşüncelerle uyumlu durumları, koşulları ve insanları bir mıknatıs gibi kendinize çekin.
Sayfa 100 - Maviçatı Yayınları, 3.Basım, NE MUTLU TÜRK ÜM DİYENE!Kitabı okudu
Nursi'ye göre, eğitim reformu yalnızca bireysel aydınlanmanın değil aynı zamanda imparatorluğun kurtuluşunun ve dolayısıyla insanların dini anlamasının anahtarıydı.
Reklam
Nursi'nin görüşüne göre, Allahın yaratma eylemi açısından “en büyük, en küçük kadar” aralarında hiçbir fark olmadan kolaylıkla yaratılması prensibi, imanın en önemli esaslarından birisidir. Bir elma bahçesini tek bir elma kadar, bütün bir baharı tek bir bahçe kadar kolay yaratması, çokluk içinde birliğin ve ister tenzihi isterse teşbihi olsun tüm Esmanın birliğinin doğal sonucudur. Bir şeyin yaratılması kendisine başka bir şeyin yaratılmasından daha güç gelen bir İlâh olduğunu varsaymak, en azından Nursi'nin anlayışına göre, hiç İlâh olmadığını varsaymaktır. Bir şey zâti olsa, onun zıddı o zâta ârız olamaz. Çünkü içtimaü'z-zıddeyn olur; o da muhâldir. İşte bu sırra binaen, madem kudret-i İlâhiye zâtiyedir ve Zât-ı Akdesin lâzım-ı zarurisidir. Elbette, o kudretin zıddı olan acz, o Zât-ı Kadire ârız olması mümkün olmaz.2! İlâhi kudret tanımı gereği mutlaktır ve eğer kudret Allah'ın gerekli bir sıfatı ise, zıtların bir arada olmayacağı ilkesini ihlal etmeksizin, aksi kabul edilemez. Allah ya Zâtı itibariyle mutlak kudret sahibidir veya degildir. Östelik İlâhi Kudretin farklı dereceleri olamaz.
Kâinat, geleneksel ifadeyle Arş-ı Alâdan insanın ayakları altındaki yeryüzü halısına kadar” sonsuz sayıda yoğunluk derecesinde varoluş mertebelerinden ibarettir. 182
Hangi yolu izleyeceğimizi, ne tarafa döneceğimizi bilemediğimizde, hata kendi içimizdedir. Eğer hata kendi içimizdeyse, doğal olmayan bu durumun çözümü de kendi içimizdedir. Ralph Waldo Trine
Sayfa 145
Nursi'nin ifadesine göre; mevcudat tüm biçimleriyle yalnızca 'dışarıda gördüğümüz dünya ile sınırlanamaz: Vücudun hasra gelmez muhtelif envâını, münhasır olmaz, sıkışmaz şu şehadet âleminde, Âlem-i cismani bir tenteneli perde gibi şule-feşan gaybi avâlim üzerinde”
Reklam
Sanayi Devrimi'nden sonra emperyalizmin yükselişi üzerine yazan Karl Popper şuna inanıyordu: Tarihçisi devriminden daha önce gelen, Tanri'ya karşı natüralist devrim, 'Tanrının yerine 'Doğayı geçirdi. Bunun dişında hemen herşey aynı kaldı. Teoloji, yani Tanrıbilim yerini Dogabilime; Tanrı yasaları yerini Doğa yasalarına; Tanrı iradesi ve gücü yerini Doğa iradesi ve gücüne (Doğa kuvvetlerine); nihayet, Tanrı düzeni ve yargısı da yerini Dogal ayıklanmaya bıraktı. Teolojik determinizmin yerini natüralist determinizm aldı, yani Tanrı'nın herşeye kâdir oluşunun ve her şeyi bilirliğinin yerine Doğanın herşeye kâdir oluşu ve her şeyi bilirliği geçti."
*Kendinize tek başınıza ve ' sessiz' kalmak için zaman ayırın. Size 'rehberlik' yapacak bu zaman dilimi sayesinde, başka işleriniz için daha çok zaman kazanacaksınız. *Kendinize ne kadar çok güvenir ve içinizdeki rehberi ne kadar izlerseniz, o kadar kazançlı çıkarsınız. Amacınız, kendiniz olmak ve gerçekten sevdiğiniz işi yapmak olmalıdır. *Fırsatları kendi 'bahçe' nizde arayın. Başkalarının bahçeleri size daha yeşil görünebilir, ama o bahçelerin çimini kesmek çok daha zor olabilir. *Zamanınızı yapamadığınız şeyler için 'bahaneler bulmaya' harcamayın ve sevgileriniz yardımıyla nasıl yapabileceğinizi anlamaya çalışın. *Pratik yapın. Her gün attığınız küçücük bir adım, başarıyı bir alışkanlık haline getirmek için koşuldur.
Allah'a ibadet etmek, kölelerin işi olan angarya çekmek değil, tüm kemalin kaynağını idrak etmek ve nihai olarak ona boyanmaktır.
Said Nursî handa kaldığı odasının kapısına çok ilgi çekici bir levha asar: "Burada her suale cevap verilir, her müşkül halledilir, fakat sual sorulmaz" (Şahiner, Kronolojik Hayatı, s. 91). Beklendiği gibi, hem âlimlerden hem de halk tabakasından birçok kişi hazırladiklari soruları sormak için onu ziyaret etti. Bu ziyaretlerdekimüzakereler onun dinî ve siyasi liderler arasında itibarını artırdı. Bediüzzaman'a gelenler arasında Japon ordsunun Baş Kumandanı tarafından kendilerine yöneltilen soruların cevabı için yardım isteyen İstanbul ulemasından bir kaç kişi de vardı.
78 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.