Acıyı koparıp atmak isterdim ama her yanımı sarmıştı
Sayfa 37 - Can YayınlarıKitabı okudu
sabahtan akşama dek aklımdan çıkmadığını öğrense o bile şaşırırdı
Sayfa 29 - Can YayınlarıKitabı okudu
Namus demek tutku demektir, namusluluk demek sinirsel gerginlik demektir. Tutku ve sinirsel gerginlik ise istikrarsızlık demektir. İstikrarsızlık ise medeniyetin sonu demektir.
Sayfa 235Kitabı okudu
Çocukken benim için lüks, kürk mantolar, uzun elbiseler ve deniz kıyısındaki villalardı. Daha sonra, bunun entelektüel bir yaşam sürmek olduğuna inandım. Şimdi bana öyle geliyor ki lüks aynı zamanda, bir erkeğe ya da bir kadına olan tutkuyu yaşayabilmektir.
Sayfa 51 - Can YayınlarıKitabı okudu
İnsanın neler yapabileceğini, hem de her şeyi yapabileceğini keşfettim. Kendim de onlara başvurana kadar başkalarında çılgınca bulduğum yüce ya da ölümcül arzular, onursuzluk, inançlar ve davranışlar. Farkında ol- madan, o beni dünyaya daha çok bağladı.
Sayfa 51 - Can YayınlarıKitabı okudu
Yani dünya A.'nın dışında yeniden bir anlam taşımaya mı başlıyor?
Sayfa 46 - Can YayınlarıKitabı okudu
çünkü bir gün gelecek, uyandığımda A.'yı düşünmediğimi artık fark etmeyeceğim
Sayfa 45 - Can YayınlarıKitabı okudu
İskambil falları açıyor, Auber'deki bir dilencinin çanağına on frank koyup, "yeniden telefon etsin, geri gelsin" türünden dileklerde bulunuyordum.
Sayfa 43 - Can YayınlarıKitabı okudu
geçen yıl, o buradayken gittiğim bir yere - dişçiye ya da bir öğretmenler toplantısına-yeniden gidecek olduğumda aynı kıyafetleri giyiyor, aynı koşulların aynı sonuçları doğuracağına, akşam beni telefonla arayacağına kendimi inandırmaya çalışıyordum. Gece yarısına doğru, moralim bozuk yatağa girerken, bütün gün bu telefonun geleceğine gerçekten inandığımı anlıyordum
Sayfa 39 - Can YayınlarıKitabı okudu