Bir ilişkinin görünce herkesi mest eden iki unsuru var bence, "saygı ve uyum". Diğer her şey bunlardan sonra geliyor. Saygı öyle bir yaklaşım ki,tutku ve çekim duyduğun birine dahi asla çirkinleşmeme sınırını sağlayabiliyor,uyum ise zaten iki insanı yan yana kılan en önemli şey.
Öğrenmek enerji, tutku, sönmeyen bir arzu gerektirir. Öfke de bu formülün vazgeçilmez bir parçası, çünkü tutku, öfkeyle sevginin bileşimidir.
Sayfa 49
Dostum, diye çıkıştım, insan insandır, belki sahip olduğu birazcık aklı da, tutku kudurup, insanlığın sınırları onu sıkıştırınca, çok az işe yarar ya da hiç yaramaz. Daha doğrusu - Bunu da başka bir zaman, deyip şapkama uzandım. Ay, kalbim öylesine doluydu - V e birbirimizi anlamadan ayrıldık. Bu dünyada birinin diğerini kolay anlamaması gibi.
Sayfa 37
O ancak kendi nezninde bir varlık, bir deneyim, bir tutku ve duyumlar bütünüydü. Kendinden başka herkesin nazarında gelip geçici bir düşünceden ibaretti.
Sayfa 129
Hikayeye göre adam,kadını çok seviyor ,sevdikçe ruhu büyüyor ,eve sığmıyor …
Denizde kum, insanoğlunda tutku!
'Aşk', çünkü, önemsiz; giderek, değersiz birşeydir : kişinin 'başına', nedensizce; hatta, nesnesizce 'gelir':neden şu kişiye âşık olmuşsundur; kimdir, âşık olduğun -belirsizdir - çünkü, yalnızca bir 'etkilenim', bir 'tutku'dur - işte : bir tutulmuşluktur...
Sayfa 59Kitabı okuyor
Her gün kendi kendine şunu söylese insan, diye bağırdım: dostlarına, onlara sevinçlerini bırakmak, paylaşarak mutluluklarını çoğaltmak dışında bir şey yapamazsın. Korkulu bir tutku ruhlarını derinden acıtır, sıkıntıdan sarsarsa, onlara bir damla teselli verebilir misin?
Sayfa 26