Sokrates
Zehir içme saati gelmeden, öğrencilerinin birinin elinde bir saz gördü. Sazın nasıl çalınacağını öğrenmek istedi.
Öğrencisi, "Üstadım, az sonra zehri içeceksiniz, çalmaya vakit olmayacak. Bir zevk duymayacaksınız" deyince Sokrat, son dersini verdi:
"- Asıl zevk, çalgı çalmak değil, çalmasını öğrenmektir."
Sayfa 17 - EZR YayıncılıkKitabı okuyor
Sanma şahım herkesi sen sadıkane yar olur.
Herkesi sen dost mu sandın belki ağyar olur.
Sadıkane belki ol âlemde bir dildar olur.
Yar olur ağyar olur dildar olur serdar olur.
Yavuz Sultan Selim
Bilgisiz devlet adamlarına, devlet kadrolarında yer vermez, devlet yönetiminde gevşeklik gösterilmesine göz yummaz, yapılan hataları kolay kolay bağışlamazdı.
Olgun insanlar, medeni milletler süse ve lükse önem vermezler.
Adalet her şahısta güzeldir. Fakat amirlerde, hakimlerde ve hükümdarlarda daha güzeldir.
Sayfa 133Kitabı okudu
Hırsı bırak da, yorulma;
Geçimde tamaha kapılma...
Niçin malı cem edersin;
Kime topladın bilemezsin!
Rızık vaktiyle ayrıldı;
Su-izan faydasız kaldı...
Her hırs sahibi fakirdir;
Her kanaatkâr da zengindir.
Vüheyb bin Ömer Sayrâfî'dir.
Behlül Dânâ
Yavuz Sultan Selim 1512 yılında 42 yaşında Osmanlı tahtına çıktı ve yalnız 8 yıl saltanat sürdü. İkindi güneşine benzetilen bu kısa süre içinde devlet topraklarının yüzölçümünü 2 milyon 373 bin kilometrekareden 6 milyon 557 kilometrekareye çıkardı.
Muammer
"Milletin orasına koyacağız" diyen müteahhit, başbakana teşekkür plaketi veriyorsa, "sen paraları sıfırla, merak etme kucağımıza oturacaklar" diyen zihniyet, daha üst makama terfi ediyorsa, oylarıyla bu terfiyi sağlayan vatandaş "soyuyorsa beni soyuyor, sana ne" diye savunuyorsa ... "Rahmetli dedem, orospuyla memurun bahşişini en başından ödememizi nasihat ederdi" diyen hayırsever Rıza' ya takipsizlik verilmesi kadar doğal bi sonuç olabilir mi?
Sayfa 251 - Kırmızı Kedi Yayınevi - Üçüncü Basım: Aralık 2017, İstanbulKitabı okudu
Kaşıkçı Elması
Hurşit Paşa, Vasiliki'yi, Tepedelenli'nin sakladığı hazinesini ortaya çıkarmak için günlerce sorguladı ise de Vasiliki konuşma dı. Hazine de bulunamadı. Hurşit Paşa buna rağmen kasada muhafaza edilen Vasiliki'nin boynuna taktığı Kaşıkçı (Pigot) Elması ile İstanbul' a döndü. Tepedelenli, görür görmez sevdiği kuyumcunun dünya güzeli kızı Vasiliki ile Yanya'da muhteşem bir düğünle evlenmişti. Düğün hediyesi olarak da Pigot isimli bir Fransız subayının, Hindistan'ın Madaras Mihracesi'nden aldığı ve ünlü Kazanova'nın sattığı, ondan da Napolyon'un annesinin aldığı, ancak oğlunun Elbe Adası'na sürüldüğü dönemde onu kurtarmak için paraya ihtiyaç duyan Bayan Napolyon'un müzayedeyle sattığı 86 kratlık Kaşıkçı (Pigot) Elması'nı satın alarak, Vasiliki 'nin boynuna takmıştı.
Sayfa 130Kitabı okuyor
