Zaafın ortaya çıkıp da nutkun tutulunca ne yaparsın? Kolay ! Karşı tarafın zaafinı vurursun yüzüne. Tartışma konusuyla alakasız olabilir. Olsun! O ezilip büzülürken sen kirişi kırıverirsin.
Kurnazlık salaklığın en tehlikeli biçimidir, kurnaz oldu mu, hesaplarını karşıdakini salak kabul etmek esasına dayandırmak zorundasındır ve de herkes salak olamayacağına göre, asıl salak sensindir.
Neyin hakikat olduğunu da bilmeyiz. Bildiğimiz, sadece hakikatin nasibimize düşen kadarıdır. Anladın mı? Güneşi bildiğimizi sanırız, ama güneşe dair bildiğimiz şey, güneş hakikatinin nasibimize düşenidir. Güneşi, canlı-cansız, cümle mahlukata sormak lazım ki onun hakikatini bilebilelim.
Hep öyle yaparız. İnsanları, havsalımızda bize en çok etki ettikleri halleri ile resmeder, o şekilde dondurup muhafaza ederiz. Oysa onlar an be an değişir. Bunu hiç düşünmeyiz.
"Bak seni nasıl affettim ama! Ne kadar büyüğüm di mi" tavrı sergilemezdi erdemli olan. "Affedilecek bir şey yoktu ki!" tavrı sergilerdi. "Hep öyle yaparız. İnsanları, havsalamızda bize en çok etki ettikleri halleri ile resmeder, o şekilde dondurup muhafaza ederiz. Oysa onlar an ve an değişir. Bunu hiç düşünmeyiz."
"İnsan öyledir. Söyleye söyleye kendi inanır ilkin, o inanınca da karşısındakini inandırır."
"Bak seni nasıl affettim ama! Ne kadar büyüğüm di mi" tavrı sergilemezdi erdemli olan. "Affedilecek bir şey yoktu ki!" tavrı sergilerdi.
"Hep öyle yaparız. İnsanları, havsalamızda
bize en çok etki ettikleri halleri ile resmeder, o şekilde dondurup muhafaza ederiz. Oysa onlar an ve an değişir. Bunu hiç düşünmeyiz."
"İnsan öyledir. Söyleye söyleye kendi inanır ilkin, o inanınca da karşısındakini inandırır."