Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kötü insan değilmiş ama subay, savcı, çevik kuvvetmiş; kötü insan değilmiş ama HES’te şantiye şef mi , köprüde inşaat mühendisi, plastik şirketinde kimya mühendisiymiş; kötü insan değilmiş ama kişisel gelişimci, psikiyatrist, ilkokul öğretmeniymiş; kebapçı sahibi, mezbahada müdür, hayvan deneyi yapan bir araştırmacıymış; kötü insan değilmiş ama reklamcı, pazarlamacı, ana akım medyada haberciymiş; kötü insan değilmiş ama ilaç mümessili, tekstil atölyesinde müdür, bisküvi firmasında gıda mühendisiymiş… Ben kötü bir insan değilim halkımın huzuru için insanları hapse atıyorum. Ben kötü bir insan değilim ülkem kalkınsın diye ormanları kesiyorum. Ben kötü bir insan değilim eğitimli bir nesil yetişsin diye çocukların ruhunu eziyorum. Ben kötü bir insan değilim herkes süt içebilsin diye ineklere işkence yapıyorum. Ben kötü bir insan değilim toplumsal refah artsın diye insanları reklamlarla kandırıyorum. Ben kötü bir insan değilim çocuklar daha ucuza bisküvi yiyebilsin diye kimyasallar katıyorum. Ben kötü bir insan değilim çocuğum için her şey yaparım ama nazi subayıyken emir aldım ve yüzlerce yahudi çocuğu öldürdüm. Konuşursun, onu iyice bir süzersin, iyi bir amacı olduğuna inanacak gibi olursun. Fakat nasıl olabilir? Bunca kötülüğü yapanlar nasıl iyi bir amaca ulaşırlar? İşte o an kötülüğün insanlardan ve niyetten değil, kendisinden çıktığını anlarsın. Kötülüğü yok etmek gerekiyordur ve ayarttığı insanları durdurmak. -neler oluyor sevgilim
Hayatın Anlamı
3.Kısım Anlam Tutulması Anton Çehov'un Tri Sestry oyunundan şu kısa diyaloğu dü- şünelim: MASHA: Bir anlam yok mu? TOOZENBACH: Anlam mı? (...) Şuraya bak; kar yağıyor. Bunun anlamı ne? Kar bir ifade ya da sembol değildir. Anlatabildiğimiz kada- nyla gök kubbenin kederlenmesinin bir alegorisi değildir. Philip Larkin'in baharı
Reklam
Yanlışı ezberledik, ya doğruyu?
Boykot kültürü halkımızda gitgide yer edinmeye başlıyor ve yerli olana yönelim gün geçtikçe daha da arttıyor. Hâl böyleyken, insanlara sadece alınmaması gereken ürünler detaylı bir şekilde anlatılıp dengi olan yerli ürünlerimiz sadece genel adlarıyla bahsedilip geçiliyor. Madem boykot ediyoruz, boykotumuzu halis muhlise yakın yerli mallarımızın
Anatomi
_ORGAN SİSTEMLERİ_ _Organ, belirli bir görevi olan doku grubudur. Doku, hücreler topluluğudur. Hücre ise canlıların yapıtaşıdır. _Atom > Molekül > Hücre > Doku > Organ > Sistem > Canlı (Organizma) _Çok hücreli canlılarda aynı yapı ve görevdeki hücreler birleşerek dokuları, dokular birleşerek organları, organlar birleşerek
Politik Yorumlar
_Türk olarak arabistan'a gidiyorsun. İnsanlar seni Türkçe selamlıyor; camilerden her gün Türkçe dualar yükseliyor; senin toprağını kutsal kabul edip senin gibi giyinmeye, düşünmeye ve konuşmaya çalışıyorlar. Yerde Türkçe bir yazı, örneğin Türk malı bir çikolatanın ambalajını görünce öpüp yerden alıyorlar. Okullarında senin tarihin,
Bir papatyaya baktığınız zaman; -"Yüce Rabbim sen kahverengi topraktan, renksiz sudan, görünmeyen oksijenden, toprağın içiresindeki minerallerden, göze aydınlık, burna güzellik, içimize gıda olarak yaratmış" deyip tefekkür edebilirsiniz. -"Oh bu ne güzel bir bitki. Koklarım burnuma güzel gelir, bakarım gözüme güzel. Tabiat ana bunu ne güzel yapmış" da diyebilirsiniz. -"Şimdi bunları toplasam ve kurutsam kilosu şu kadardan da satarım. Ekmedim, sulamadım. Havadan para, mis gibi" de diyebilirsiniz. -"Bunları kurutsam önce, sonra çay yapıp demlesem. Bayağı bir rahatsızlığıma da iyi gelir kesin" de dersiniz. İşte hayat böyle bir şey gençler. İçinizde ne varsa gözlerinizden de o çıkıyor dışarıya. Bakışınız ona göre şekillenip size duygu veriyor. Burada anlattığım papatya bir misalden ibaret. Bunun yerine zerreden kürreye her şeyi misal getirebilirsiniz. Anlayana işaret ettik, anlamayana fazla izaha ne hacet. Siz en iyisi mi imanî bir bakışla dünyanızı ve ahiretinizi güzelleştirin en iyisi mi. Yoksa her iki dünyanın ziyanı da kötü olur sizin içün.
Reklam
Boş okur
Kitap okumanın genel olarak "İYİ"(!) bi olgu sayılması kadar sinir bozucu bi şey yok kişiye iyi gelen kötü gelen ya da tamamen aylaklık yapmak için vakit öldürmek için okunan kitaplar da var kitap okumak tıpkı dizi izlemek gibi tamamen tüketime dayalı bir şey olduğu için ne okunduğuna ne sıklıkla okunduğuna dikkat edilmesi gerekir. Oblomovun kitap okuması bi işten kaçış yolu bir şey yapıyormuş gibi hissetme durumu olduğu halde bunu bile azizlik zannedip ağdalı bir biçimde paylaşmanın anlamı yok. Bazen kendi kendine boş durup içinden gelen sesleri dinlemek boş konuşan bi yazarın zırvalarını okumaktan daha yararlı olabilir. Devamlı okumak gıda zehirlenmesi gibi kişiyi kendi düşünemez hale getirir.
Mutlu

Mutlu

@mutlutkn
·
17 Ağustos 2023 19:04
“Beni rahat bırak, kitap okuyorum görmüyor musun?” İvan Gonçarov | Oblomov ✍️
132 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.